Danıştay hukuku yine katletti-BELGE

Danıştay 8. Dairesi, CHP bayraklarının taşındığı yürüyüşe resmi olarak davet edilmediği halde katılan ve üniversite personelinin re katılmasını sağlamak için emrivaki mail gönderen İngiliz vatandaşı rektör Şener Oktik’i eleştiren Dr.Selçuk Özdağ lehine 2 yıl önce verdiği karardan dönerek bir hukuk skandalına da imza attı. 8. Daire’nin bu kararı üniversite yönetimi tarafından vakit yitirilmeden işleme kondu. 

Büyük Birlik Partisi genel başkan yardımcısı olduğu dönemde İngiliz vatandaşı olduğu ortaya çıkan Muğla Üniversitesi Rektörü Şener Oktik'in Van 100. Yıl Üniversitesinin eski rektörü Yücel Aşkın için “Arkasındayız” şeklindeki girişimini eleştiren Özdağ, ilk olarak “kademe ilerleme” cezası aldı. Ancak, Muğla İdare Mahkemesi cezayı durdurdu. Danıştay'dan da lehine sonuç çıkınca, Oktik'in başında bulunduğu üniversite yönetimi karar düzeltme istedi.

İŞTE DANIŞTAY'IN İLK DAVA İÇİN VERDİĞİ KARARI





2006 yılında gerçekleştirilen Danıştay saldırısından sonra başını Muğla Barosu’nun çektiği ve aralarında ADD, ÇYDD, CHP, İP, DSP, kapatılan DTP ve DYP’nin bulunduğu kuruluşlar ve siyasi partilerce düzenlenen “Cumhuriyete saygı kazanımlarına kurumlarına sahip çıkma” yürüyüşüne resmi olarak davet edilmediği halde CHP bayrakları altında Rektör Oktik de boy gösterince, Özdağ, aynı eleştirilerini sürdürdü. Üstelik, Rektör Oktik, bu kez üniversite personeline gönderdiği maille “eksiksiz katılmaya” davet etmişti. Üniversite yönetimi Özdağ’a bu eleştirileri nedeniyle “görevden çekilmiş sayılma” cezası verdi. Karar idare mahkemesi tarafından yeniden bozuldu ancak, Danıştay 8. Dairesine taşınan dava çok ilginç bir kararla sonuçlandı.

İŞTE AYNI DAİRENİN NEREDEYSE AYNI DAVADA VERDİĞİ İKİNCİ KARAR





Danıştay 8. Dairesi Dr. Selçuk Özdağ lehine verdiği 21 Ocak 2008 tarihli kararını 30 Ekim 2009'da bozdu ve üniversitenin “görevden çekilmiş sayılma” talebini yerinde buldu. 8. Daire, Selçuk Özdağ’ın eleştirilerini "rektörü suçlayıcı ve bir siyasi parti (CHP) ile ilişkilendiren" şeklinde skandal bir yorumla değerlendirdi ve kararı kritik bir dönemde Özdağ’a gönderdi.

“BİNİŞİNİZLE GELİN”
Özdağ, başına gelenlerle ilgili olarak, 2006 yılında Muğlada CHP, ADD, ÇYDD Muğla Barosu ve Lions Klübü gibi parti ve çeşitli kuruluşların, Danıştay saldırısının ardından, “Cumhuriyete saygı, kazanımlarına ve kurumlarına sahip çıkma” adı altında bir yürüyüş düzenlediğini dile getirerek, “Rektör bey de öğretim üyelerine bir elektronik posta göndererek eyleme üniversite olarak eksiksiz katılmamızı istedi. Elektronik postada, ‘Binişi olanların binişleri ile katılmaları’ diye de bir not düşmüş. Binişin araç olduğunu zannetmiştik o da cübbe imiş. Arapça cübbe dememek için biniş diye bir kelime uydurmuş. Yürüyüş günü bazı basın yayın kuruluşları beni aradılar, görüşlerimi sordular. Ben Rektör beyin öğretim üyelerine eyleme katılma zorunluluğu getirdiğini ancak kendimin katılmadığını söyledim. Rektörün CHP bayrakları altında yürüyüşe katıldığını dile getirerek bu tutumunun kanunlara aykırı olduğunu söyledim” dedi. 

“EŞİMİN KUR’AN KURSU OLMASI DOÇENT OLMAMA ENGEL OLMAMALI”
Basında yer alan eleştirilerinin ardından Rektör Oktik’in, kendisi hakkında yeniden disiplin soruşturması başlattığını ve “için “Görevden çekilmiş sayma” cezası verdiğini anlatan Özdağ şunları kaydetti: “Ben de mahkemeye gittim. Yerel mahkeme lehimde karar verdi. Ardından onlar temyize gitti ve Danıştay 30 Ekim 2009 tarihinde ‘rektörü CHP ile ilişkilendirerek eleştiri sınırlarını aşmıştır’ diyerek yerel mahkemenin kararını bozdu. Karar üniversiteye gelir gelmez Rektörlük yerel mahkemenin kararını beklemeden işime son verildi. Ben bilgi edinme yasasından yararlanarak yürüyüşü CHP ve sol örgütlerin organize ettiğini öğrendim. Rektör YÖK’ten de izin almamış yürüyüşe katılmak için. Rektör beyin CHP bayrakları altında çekilmiş çok sayıda fotoğrafı var yürüyüş gününden. Rektör tamamen ideolojik bir tutum içinde. 7 yıldır benim doçentlik hakkımı verdirmiyor. Kendi eşinin solcu olması nasıl rektör olmasına mani değil ise benim eşimin Kur’an Kursu hocası olması da benim doçent olmama mani olmamalı.”

Engin KAŞDAŞ-habervaktim.com