Sultanbeyli ayakta

Sultanbeyli ayakta
Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harekât Dairesi Başkanlığı’nca hazırlandığı ortaya çıkan ve 1997-2001 yıllarında, Sultanbeyli’de cunta tarafından uygulanan baskı ve zulümlerin yer aldığı rapora tepki yağıyor. Vakit’in ele geçirdi

ERTUĞRUL CESUR'UN HABERİ...

İLGİLİ HABER:

28 ŞUBAT İŞTE BÖYLE UYGULANMIŞ-HABERVE BELGELERİ İÇİN TIKLAYIN


Vakit’in dün yayınladığı ve 28 Şubat darbesinin iç yüzünü ortaya koyan Temmuz 2001 tarihli Genelkurmay Başkanlığı Psikolojik Harekât Daire Başkanlığı’nın Sultanbeyli İlçesi’ne yönelik “gizli” ibareli “görev sonuç” raporu geniş yankı buldu. Siyasetçi ve Sivil toplum temsilcileri fişlemeye sert tepki gösterirken, raporda adı geçen dönemin Refah Partili (RP) Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak, o günlerde yaşadıklarını Vakit’e anlattı.
Sultanbeyli’nin, Refah Partisi’nin 1989’da İstanbul’da kazandığı ilk belediye olması nedeniyle 28 Şubatçılar tarafından hedef tahtasına konduğunu dile getiren Koçak, “Dönemin 2. Zırhlı Tugay Komutanı Doğu Silahçıoğlu Sultanbeyli’ye resmen savaş açtı. Sultanbeyli halkına çektirdiklerinden dolayı Silahçıoğlu’ndan hesap sorulmalı” dedi.

“HEYKELİN DİKİLMESİNİ GECİKTİRMEKTEN” DAVA AÇILDI
Vakit’in yayınladığı raporda anlatılanları bizzat yaşadığını kaydeden Koçak, “Silahçıoğlu Sultanbeyli’de olay çıkarmak için her gün bir yola başvuruyordu. Kah Türkan Saylan gibileri getirip, ‘kahrolsun şeriat’ diye bağırttı, kah tank yürüttü, kah cami yıktırmaya kalkıştı. İlçeye Atatürk heykeli diktirmek için ortalığı ayağa kaldırdı. Heykel için belediye binasına 70 metre, kaymakamlığa 50 metre mesafede yer gösterdik, kabul etmedi. Aydın Doğan’ın gazeteleri de utanmadan, ‘Belediye Atatürk heykeli için 13 km. şehrin dışında yer gösterdi’ diye yazdılar. Heykel dikildikten 10 gün sonra bu sefer de aleyhimde, ‘heykelin dikilmesini geciktirdi’ diye dava açıldı. 28 Şubat döneminde bu gibi gerekçelerle aleyhime 68 dava açıldı. Şu ana kadar 67’si sonuçlandı ve berat ettim” diye konuştu.

SİLAHÇIOĞLU: İMAM HATİPLİNİN ELİNİ SIKMAM
Şamanist olan Silahçıoğlu’nun İslâm düşmanlığını hiçbir ortamda gizlemediğini kaydeden Koçak şöyle konuştu: “Bir seferinde kaymakamlığa gitmiştim. O zaman kaymakam Ahmet Arabacı idi. Silahçıoğlu da geldi. Arabacı’nın İmam Hatip Okulu mezunu olduğunu öğrenmiş, odaya girdi, kaymakam, ‘hoş geldiniz’ diyerek tokalaşmak için elini uzattı. Silahçoğlu, ‘Ben şeriatçıların elini sıkmam’ dedi. Sırf sorun çıkarmak için uğraşıyordu. İslâm vurgusundan dolayı İstiklal Marşı’na bile ‘kabul edilmesi büyük talihsizlik’ diyecek kadar küstahlaştı. Her gün belediye binasının yanına, benim makam odamın karşısına bir Opel marka araba gelirdi. Odamın, telefon görüşmelerimin dinlendiğini biliyordum.” Koçak, başkanlığı döneminde Silahçıoğlu’nun baskılarına direndiğini ancak 1999’da yeniden aday olmadığını söyledi.

ÖZGÜR-DER: RAPOR İSLÂM KARŞITLIĞININ ÖZETİ
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya da Vakit’in yayınladığı fişleme raporu ile ilgili şunları kaydetti: “28 Şubat sürecinde militarist güçlerin Türkiye’ye nasıl bir deli gömleği giydirdikleri apaçık ortadayken, bilhassa askeri bürokrasi ve Kemalist medya mensubu kimi zevatın hâlâ hiç utanmadan malum süreçte icra edilen uygulamaları savunmaya çalıştıklarını ibretle izliyoruz. Vakit gazetesinin manşetten verdiği, Genelkurmay Psikolojik Harekat Daire Başkanlığı’na ait rapor bu gerçeği tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermekte. Sultanbeyli’de icra edilen akıl almaz uygulamaların tek tek sıralandığı bu rapor, hiç şüphesiz, sadece Sultanbeyli’ye özgü bir hukuksuzluk olarak değil, 28 Şubat darbe sürecinde ülke çapında icra edilen hukuksuzluğun, baskıcılığın ve İslâm karşıtlığının bir özeti olarak okunmalıdır.”

MAZLUMDER: 35. MADDE KALKMALI
Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ise, Vakit’in ortaya çıkardığı raporun, gündemde olan TSK İç Hizmet Kanunu’nun değiştirilmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini söyledi. Ünsal, “TSK’da bu maddeyi fırsat bilerek yetki aşımına meyyal birtakım kişiler her zaman oluyor. Bu kişilere bir daha fırsat vermemek, yeni 28 Şubatlar yaşamamak için bu maddenin değiştirilmesi şart oldu” dedi.

SULTANBEYLİ’DE PROTESTO
Öte yandan Vakit’in haberi üzerine sivil toplum kuruluşları da Cuma günü, 28 Şubat sürecinde Sultanbeyli’de yaşananları protesto edeceklerini duyurdular. Mazlumder, Sultanbeyli Platformu ve Darbe Savarlar Birliği, cuma günü saat 13:00’de Sultanbeyli Merkez Camii önünde bir araya gelerek 28 Şubat sürecinde Sultanbeyli’de yapılan hukuk dışı uygulamaları protesto edecekler.

HATİPOĞLU: 28 ŞUBAT MÜZESİ KURULSUN
Dönemin RP Diyarbakır Milletvekili ve SPGenel Başkan Yardımcısı Ömer Vehbi Hatipoğlu da, 28 Şubat’ın kirli çamaşırlarının bir bir gün yüzüne çıktığını dile getirerek, “Ancak o günlerde yaşananlar hiçbir zaman unutulmamalı, çünkü Türkiye’de halkın değerlerini düşman gören bir zihniyet hâlâ egemen. Halkın seçtiği iktidara karşı, ‘topyekûn savaş’ manşetleriyle çıkan gazeteler unutulmamalı. Bunun için 28 Şubat döneminde yaşanan insan hakları ihlallerinin belgelerinin sergilendiği bir müze kurulmasını öneriyorum, ki insanlarımız bunları unutmasın. Ben kişisel olarak da 28 Şubat’ın mağdurlarından biriyim. O zaman hakkımda öyle bir karalama yapıldı ki, yazılanları okuyunca ben bile kendimi tanıyamaz hale gelmiştim.”

VAKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.