TSK denetime açılsın
ERTUĞRUL CESUR / ANKARA
Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’a ait ses kaydı, dindarlara karşı aman vermeyen TSK’nın kendi içerisindeki yolsuzluklarla mücadele konusundaki zaaflarının itirafı olarak değerlendirildi. Önceki gün Habervaktim.com internet sitesinde yayınlanan ses kaydında Başbuğ, TSK içindeki “çürüklerden” şikâyet ederken, kurumda yolsuzluklara karşı yeterince hassas davranılmadığına işaret ediyor. Başbuğ, “Bir albay çıkıyor, 10 senedir akaryakıt kaçakçılığının içinde... Ya kardeşim bu adamın amiri, memuru yok mu yaa?! Arkadaşlar, gözünüzü açın! Bakın artık alt kademeleriniz hata yaparsa, elbette hukuki tarafı ayrı bir konu tabiî ki ama, idari kurul da var. ‘Bunların altındaki adam bilmem ne yaptı’ denilecektir” diyor.
HACIMUSTAFAOĞULLARI: İTİMAT, DENETİME MANİ DEĞİL
Başbuğ’un sözleriyle ilgili Vakit’e konuşan, Emekli Binbaşı Mustafa Hacımustafaoğulları, TSK’nın gümüş yüzük takanları takip etmekten, kurumdaki yolsuzluk yapanları görmez olduğunu ifade ederek, “TSK sivil denetime açılmalı” dedi. TSK’nın herkesi denetlerken kendisinin denetlenmediğini ifade eden Hacımustafaoğulları şöyle konuştu: “Sivil kurumlar nasıl Sayıştay tarafından denetleniyorsa, TSK da denetlenmeli. İtimat, denetime mani değildir. Ancak bu sayede TSK’daki gerçek çürükler ortaya çıkar. Bütçeden en büyük pay, askerî harcamalara gidiyor. Dolayısıyla burada denetim olmaması, büyük eksiklik. Bir kurumda kaçakçılık yapılıyor ve bu 10 yıl gizli kalıyorsa, bunun sebebi kendi içindeki denetimi yapanların da bu işin bir parçası olduğudur. Bu nedenle Şener Eruygur bir yerlere 7.5 milyon lira aktarıyor, sonra da ‘hafızamı kaybettim’ deyip çıkabiliyor.”
Emekli Binbaşı Kemal Şahin de, TSK’nın sivil denetime açılmasının, kurum içerisindeki yolsuzlukların üzerine gidilmesi açısından hayati olduğunu ifade ederek, “TSK’da mali denetimi, Teftiş Kurulu Başkanlıkları yapıyor. Yani kurum, kendi mali denetimini kendisi yapıyor. Hiçbir kurum kendi müfettişleri ile kendisini hukuka uygun denetleyemez, mutlaka kayırmalar, örtbaslar olur. Ben komutanların örtbas edilmesini istediği olayları biliyorum. Kimi zaman müfettişler isteneni yapıyor, kimi zaman da sürgün edilmeyi göze alıp raporunu hazırlıyor” dedi. TSK’nın mevcut haliyle “devlet içinde devlet” görüntüsü verdiğini ifade eden Şahin, “Böyle bir yapı, dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Hükümetin TSK’da mali ve parformans denetimi yapma yolunu açacak yeni bir tasarısı var. Bunun mutlaka gerçekleşmesi lazım. Böylece kurum şeffaflaşmış olur, Sayın Genelkurmay Başkanı da böyle bir acziyete düşmez” diye konuştu.
ÖZGÜR-DER: BAŞBUĞ TEHDİT EDİYOR
Öte yandan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya da, Başbuğ’un, “Her şeyin bir zamanı var, yaşananları uzaktan seyrettiğimiz zannedilmesin!” şeklindeki sözlerinin açık bir tehdit ifadesi olduğunu ifade ederek, şu açıklamayı yaptı: “Sormak lazım Başbuğ’a; acaba zamanı gelecek olan şey ne ve o zaman geldiğinde ne yapacaksınız? Bir kere daha altını çiziyoruz: Türkiye, kapsamlı bir militarist tehdit altındadır. Ortada başına buyruk birkaç cunta oluşumundan kaynaklanan bir sorun yoktur! Merkezinde Genelkurmay’ın bulunduğu çok yönlü bir militarist kuşatma programı söz konusudur. Org. Başbuğ’un açığa çıkan sözleri, bu olguyu doğrulamaktadır. Genelkurmay Başkanı, halka yalan söylemiştir; amiri konumundaki Başbakan’ı yanıltmaya çalışmıştır; cunta pisliğine bulaşmış unsurları değil, bunların kirli faaliyetlerini ifşa edenleri ordudan temizleme çabasındadır.”
Binbaşı Mustafa Hacımustafaoğulları ve Emekli Binbaşı Kemal Şahin, TSK’nın devlet içinde devlet gibi göründüğünü belirterek, “TSK, bir an önce sivil denetime açılmalıdır” dediler.
VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.