İsrail’den ‘YUH’ dedirten ahlâksızlık

MEHMET NEDİM ASLAN'IN HABERİ...

Filistin topraklarındaki işgalini sürdüren İsrail, Filistinlilere yönelik şiddet ve baskı politikasını mezarlıklara dahi uygulamaktan çekinmiyor. Aralarında bazı sahabelerin mezarlarının da bulunduğu mezarlığa müze yapma kararı alan İsrail, ABD'nin Los Angeles merkezli bir Yahudi gruptan da müze için yüklü miktarda finas desteği sağlamıştı.

MEZARLIKTA ‘SEKS VE ALKOL’ ÇİRKİNLİĞİ
İsrail'in müze yapmayı planladığı Müslüman mezarlığına yönelik en son saldırının, geçtiğimiz hafta yaşandığı ortaya çıktı. El Aksa Mirasını Koruma Vakfı, Yahudilerin Kudüs'te sahabelerin yattığı Ma'aman Allah mezarlığında seks yaptıkları ve içki içtiklerini bildirdi. Vakıftan yapılan açıklamada, vakıf üyelerinin mezarlıkta boş içki şişeleri ile kondom buldukları kaydedildi. Bir bölümü İsrail tarafından parka dönüştürülen mezarlığa yönelik bu çirkin saldırıdan İsrail’i sorumlu tutan Vakıf Başkanı Zaki İkbaria, mezarlıkta yüzyıllardır, alimlerin, bilim adamlarının ve şehitlerin yattığını kaydetti.

70 BİNDEN FAZLA MÜSLÜMAN YATIYOR
İsrail, işgal altında bulundurduğu ve Yahudilerin saldırısına uğrayan mezarlığa müze yapmayı planlamıştı. Filistinli Müslümanlar ve insan hakları kuruluşların tepkisine rağmen kararından vazgeçmeyen İsrail'in bu kararı, Anayasa Mahkemesi'nce de onaylanmıştı. İsrail Anayasa Mahkemesi, mezarlık üzerine Yahudi müzesi kurulması kararının iptal edilmesi için başvuran 2 Müslüman’ın itirazını reddetmişti. Mezarlıkta 70 binden fazla Müslüman’ın yattığı belirtiliyor.


***

Filistinliler, Halil İbrahim Camii için ayakta....
İsrail yönetiminin elini Batı Yaka'daki kutsal mabedlere uzatması, Filistinlileri ayağa kaldırdı. Netanyahu'nun Filistin kentlerinden El Halil'deki, Hz. İbrahim ile eşlerinin mezarının bulunduğu Halil İbrahim Camii ile Beytüllahim'deki Raşel Türbesi'ni İsrail'in “ulusal mirası” olarak niteleyen kararını protesto eden yüzlerce Filistinli, dün İsrail askerleriyle çatıştı. El Halil yakınlarındaki İsrail askerlerine taş atan yüzlerce Filistinli genç, İsrail'in mabedlere el uzatması kararını protesto etti. İsrail askerlerinin gösterici gençlere göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerle saldırdığı bildirildi. İlk haberlere göre, olaylar sırasında bir İsrail askeri yaralandı. İsrail Bakanlar Kurulu, dün aldığı bir kararla, Yahudiler tarafından, “Patrikler Mağarası” olarak bilinen Halil İbrahim Camii ile Beytüllahim'deki Raşel Türbesi'nin “ulusal miras alanları listesine” dahil edildiğini ilan etmişti. Cami içinde Hazreti İbrahim, İshak ve Yakup Peygamberlerin mezarları da bulunuyor. Karara sert tepki gösteren Filistin'in Başmüzakerecisi Saeb Erakat, kararı kınadıklarını söyledi ve “uluslararası toplumun, başta Filistinliler olmak üzere bütün müslümanları provoke etmeye yönelik bu kararını yasadışı ilan etmesi” çağrısında bulundu. Filistinli din adamı Şeyh Taysir El-Tamimi de, kararın “Filistin'deki İslâmî mabedlere savaş anlamı taşıdığını” söyleyerek, “İsrail işgali ve işgalci yönetimin uygulamaları hem uluslararası, hem de kutsal kanunlara aykırıdır” dedi. 1994 yılında bir Yahudi radikal tarafından 29 Filistinli Müslüman’ın katledildiği Halil İbrahim Camii’nin büyük bölümü, İsrailli yerleşimciler tarafından işgal edilerek sinagoga çevrildi. İsrail askerlerinin korumasındaki yüzlerce radikal Yahudi, Cami etrafında kurulan yerleşimlerde yaşıyor.

***

Siyonist kazılar sebebiyle Han ez-Zeyt kapısında yeni göçükler oluştu
Siyonist işgal yönetiminin yerin altında kesintisiz bir şekilde sürdürdüğü kazılar nedeniyle dün akşam işgal altındaki Kudüs’ün eski ve tarihi bölgesindeki Han ez-Zeyt kapısının girişinde dört metrekare genişliğinde ve bir metre derinliğinde bir göçüğün meydana geldiği belirtildi. Mescidi Aksa hatibi Şeyh İkrime Sabri gelişmelerle ilgili olarak Filistin Enformasyon Merkezi’ne yaptığı özel açıklamada, bu göçük ve yıkımların işgal rejiminin yerin altında sürdürdüğü kazıların sonucu olduğunu ve yapılan kazılar nedeniyle şimdiye kadar çok ciddi göçükler meydana geldiğini belirtti. Kudüs’ün tarihi kesimindeki binaların çok eski olduklarından yapılan kazılara dayanamadıklarını söyleyen Sabri, daha önce bu konuda işgal yönetimini uyardıklarını ancak uyarılarının dikkate alınmadan kazı çalışmalarının sürdürüldüğünü ifade etti. İşgal yönetiminin bu kazılara son vermesinin öncelikle İslâm ümmetiyle uluslararası camianın çok ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesine bağlı olduğunu söyleyen Şeyh Sabri; işgal devletine ekonomik, siyasi, ticari ve diplomatik alanda baskı yapılması gerektiğini dile getirdi.

 VAKİT