İsrail demokrasisi ırkçı zincirlere bağlı
9 barış gönüllüsünün katledildiği Mavi Marmara baskınından sonra İsrail'de 1,5 saat sorgulanan ve Knesset'te saldırıya uğrayan Zobi, Vakit Gazetesi'ne çarpıcı açıklamalarda bulundu.
MEHMET NEDİM ASLAN/LONDRA
İsrail parlamentosu Knesset'in Filistinli üyesi Haneen Zobi, Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisinde bulunduğu için iki hafta önce parlamento ayrıcalıkları elinden alındı. İsrailli komandoların 9 Türk vatandaşını katlettiği gemide yer alan Zobi, Knesset'e döndükten sonra hakaretlere uğradı. Hem hükümetteki hem de muhalefetteki Yahudi milletvekilleri tarafından “İhanetçi, senin burada yerin yok” diye tehdit edilen Zobi'nin üzerine yürüyenler de oldu.
Bugün İsrail diye bilinen Filistin'in Nazaret kenti halkını temsil eden Zobi, Knesset üyesi olmasına rağmen Mavi Marmara'da bulunduğu için 1,5 saat sorgulanmış. Zobi, İsrail'de kendisine yönelik ırkçı uygulamaları İngiliz parlamenterlere anlatmak için bu hafta Londra'daydı. Güvenlik gerekçesiyle kaldığı oteli kimseye söylememem koşuluyla görüştüğümüz Knesset'teki Balad Partisi üyesi Zobi, Vakit'e Mavi Marmara'da katliamı ve sonrasında başına gelenler hakkında ilginç açıklamalarda bulundu.
NEDEN ÖZGÜRLÜK FİLOSU'NDA YER ALDI?
“Neden Gazze'ye Özgürlük Filosu'nda yer aldınız?” sorusuna Zobi, “Bu bana sorulmaması gereken bir soru” diyerek şöyle cevaplıyor: “Ben bir Filistinliyim. Bir insan olarak, bir Filistinli olarak, büyük bir hapishanede (Gazze) yaşayan 1,5 milyon Filistinli'ye kayıtsız kalamam. İsrail, son saldırısında Gazze'de, binlerce evi, okulu fabrikayı yerle bir etti. İnsanların yüzde 80'i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Hastaneler en az 120 temel ilaçtan yoksun. Dünyada hiç kimse böyle birşeye dayanamaz, kayıtsız kalamaz. 'HAMAS'ı cezalandırıyorum' diyen İsrail, toptan bir cezalandırma yapıyor. Kaldı ki, HAMAS Oslo Anlaşması'na uygun bir şekilde Filistin halkı tarafından seçilmiş. Bu yüzden Özgürlük Filosu'nda yer almam gerekiyordu.”
SADECE 5 KİŞİNİN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ SANIYORDUK
Mavi Marmara'ya saldırırı yapıldığı sırada ne yaptığını sorduğumuz Zobi, gemi saldırıya uğradığında gazetecilerin bulunduğu bölümde bulunduğunu belirterek, İsrailli komandoların Knesset üyesi olmasına rağmen ve kendisini görmezden geldiğini, İsrail'de 1,5 saat sorgulandığını söylüyor: “İnsanlar öldürülürken biz başka bir bölümdeydik. Ben daha sonra bir kağıda İbranice milletvekili olduğumu yazdım ama beni dinlemediler bile. Biz önceleri 5 kişinin öldürüldüğünü sanıyorduk. Çünkü geminin orta kısmında 5 kişi öldürülmüştü ama daha sonra üst kısımda da 4 kişinin öldürüldüğünü öğrendik. Yaralılarımıza yardım bile etmediler ve bizleri İsrail'e götürerek sorguladılar. Beni de 1,5 saat sorguladılar ve İsrail'e karşı şiddet uygulamakla suçladılar.”
YÜZLERİNDE UTANÇ VE KIZGINLIK VARDI
Mavi Marmara'da yer aldığı için Knesset'te saldırıya uğrayan Zobi, Yahudi vekillerin kendisine yönelik saldırısını şöyle değerlendiriyor: “Çünkü siyasi bir argümanları yoktu. Utanç ve kızgınlık vardı yüzlerinde. Bana saldırıları sadece Özgürlük Filosu'nda yer aldığım için değil, daha öncesi de var. Mesela bizleri Hizbullah, HAMAS'la işbirliği yapmakla suçluyorlar. Azmi Bişara (Balad Partisi'nin kurucusu) bu yüzden sürgün edildi. Bizleri susturmak için böyle uydurma yollara başvuruyorlar.”
İSRAİL DEVLET TERÖRÜ UYGULUYOR
Gazze'ye Özgürlük Filosu'nun öncülüğünü yapan İHH'nın İsrail tarafından 'terörist' olarak itham edilmesini nasıl buluyor Zobi: “İsrail'in İHH'yı nasıl gördüğü umurumda bile değil. Kimin terörist olup olmadığına İsrail karar veremez. Gazze'de kadın çocuk dahil 1400 kişiyi katledenler terörist değil de, Filistinlilere yardım edenler mi terörist. İnsanlara suikast düzenleyen, hapishaneye atanlar terör uygulamıyor mu?. İsrail'in kendisi bir devlet terörü uyguluyor. İnsanların terör uygulayan devlete karşı ayaklanması gerekir. İsrail'e karşı mücadele edenleri bizler 'terörist' olarak değil, özgürlük savaşçıları olarak niteliyoruz.”
TÜRKİYE, İSRAİL'İ SORUŞTURMALI
Kendi topraklarında işgalle yerleşmiş Yahudiler tarafından ikinci sınıf muamelesi gören Zobi, Filistin'de yaşanan adaletsizliğe çözüm konusunda Türkiye'nin büyük bir rol oynayacağına inanıyor. Türkiye'nin Filistin'e verdiği desteğini devam ettirmesi gerektiğini söyleyen Zobi, Mavi Marmara gemisi'ne yapılan saldırının aslında Türkiye'nin egemenliğine yapılmış bir saldırı olduğunu söylüyor: “Türk bayrağı taşıyan gemiye uluslararası sularda saldırı yapılmıştır. Bu saldırı Türkiye'nin egemenliğine yapılmıştır. Bu saldırı ha Mavi Marmara'ya ha Antalya'ya yapılmıştır. Türkiye'nin, İsrail'in bu saldırısını soruşturacak kendi soruşturma ekibini kurması gerekir.”
GÜÇLÜ TÜRKİYE, ARAPLARIN YARARINA OLUR
“Eğer Arap ülkeleri de Türkiye'nin göstermiş olduğu tavrı gösterebilseydi, İsrail bu kadar ileri gidemezdi” diyen Zobi, Türkiye ile ilgili şöyle diyor: “Türkiye rol çalıyor diyorlar. Eğer Türkiye Filistinlilerin haklarını koruyorsa, bu hem Türkiye'nin hem de Filistinlilerin yararına olur. Bundan Araplar da yararlanır. Hiç değilse, Amerika ve İsrail'in bölgedeki hegemonyası kırılır. Arap rejimleri zayıf ve Amerikan hegemonyasında. Türkiye'nin gücü, Arapların da yararına olur. Bizler, Türkiye gibi güçlü bir ülkeye ihtiyacımız var.
BİZE ASLA FİLİSTİNLİ DEMİYORLAR
Filistin'in yerlisi olan Zobi, Filistin'e işgal ve zorla gelmiş Yahudiler tarafından saldırıya uğramasını ve haklarının elinden alınmasına nasıl bakıyor? “Ben istesem de istemesem de Filistinliyim” diyen Zobi şöyle diyor? “Knesset'e geldiğimde milletvekilleri bana bağırıp küfrettiler. Bana 'Sen buraya ait değilsin' dediler. Oysa Filistinli olan benim onlar değil. İsrailliler bize 'Filistinli' demiyorlar. 'Yahudi olmayanlar', 'Müslüman, Hıristiyan azınlık', 'İsrailli Araplar' diyorlar. Ama asla Filistinli demiyorlar. Çünkü bizim kimliğimizi kaybetmemizi istiyorlar. İsrail Filistinlilere sadece ikinci sınıf muamelesi yapmıyor, aynı zamanda Filistinlileri işgalci diye nitelendiriyor. Mesela, İsrail polisi ile Filistinli göstericiler arasında çatışma olduğunda, gazeteler, 'Polis, işgalcilerle çatıştı' başlıklarını kullanıyor. Benim toprağımda bana işgalci diyorlar.”
HUMUS VE FALAFELİMİZE BİLE SAHİP ÇIKTILAR
Kendisini 'İsrail vatandaşı Filistinli' olarak tanıtan Zobi, İsrail'in Filistinlilerin tarihini yok etmeye çalıştığını belirtirken, buna karşılık Filistinli yemekleri ve şarkılarında bir sorun bulmadıklarını belirtiyor: “Eğitim sisteminde Yahudiliğin bu toprakların sahibi olduğu anlatılıyor. Bu topraklar ve Yahudi mirası arasındaki bağlara atıfta bulunuluyor. Burada Filistinliler hiç yaşamamış ya da yaşamıyormuş sanki. Bizim yemeklerimize, humus ve falafele, bile sahip çıktılar. Zaten bizim yemekleriyle bir sorunları yok. Şarkılarımızla bir sorunları yok. Çünkü bunlar onlara egzotik geliyor.”
İSRAİL'DE IRKÇI ZİNCİRLERLE BAĞLI BİR DEMOKRASİ VAR
Zobi'ye kendisini işgalci olarak gösteren Yahudilere nasıl karşılık verdiğine dair soruya şu cevabı veriyor: “Knesset'teki konuşmalarımda onlara 'sizler işgalcisiniz, benim topraklarımı işgal ettiniz. Savaş suçu işliyorsunuz' diyorum. Onlar 'Bak senin ifade özgürlüğün var Arap ülkelerinde bile yok' diyorlar. Oysa İsrail'deki rejim öyle bir şekilde kurulmuş ki, istediğiniz kadar düşünce ve ifade özgürlüğüne sahip olun. Hiçbirşeyi değiştiremiyorsunuz. İsrail'deki demokrasi faşist ve ırkçı zincirlerle korunuyor. Dolayısıyla bu ideolojik sistemi değiştirmek mümkün değil. Mesela Türkiye'de bir demokrasi var ve Erdoğan başa geldiğinde reformlar yapılabiliyor. Ama İsrail'de böyle birşey mümkün değil. Demokrasi, katı Siyonist temeller üzerine kurulmuş İsrail'de.Oyunun kurallarını değiştiremiyorsunuz.”
VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.