Cinayetin sırrı 14 mesajda!

Cinayetin sırrı 14 mesajda!
Vakit’in, “Cinayetin şifresi 14 mesajda” başlıklı manşeti davanın seyrini değiştirdi. Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Arslan’ın, Danıştay saldırısından bir gün önce, saldırıda kilit rol oynayan kişiye 14 mesaj gönderd


CİNAYETİN ŞİFRESİ BU 14 MESAJDA-TIKLAYIN

İŞTE ALPARSLAN ARSLAN'IN CİNAYETTEN ÖNCE GÖNDERDİĞİ MESAJLAR-TIKLAYIN

Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci Ergenekon Terör Örgütü davasında şok gelişme… Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Arslan’ın, Danıştay saldırısından bir gün önce, saldırıda kilit rol oynayan kişiye 14 mesaj gönderdiği sim kartın Ergenekon sanıkları tarafından kullanıldığı açıklandı. 

14 MESAJIN ATILDIĞI SİM KARTIN RAPORU AÇIKLANDI!
Alparslan Arslan’ın kız kardeşi Elif Arslan’ın tanık ifadesinin alındığı duruşmada; 16 Mayıs 2006 tarihinde, Danıştay binasının önüne gelen ve keşif yapan Alparslan Arslan’ın, kimliği meçhul kişiye; “Tarkan işinize yarar mı?”, “Bekliyorum..”, “Bir eksiğin var mı?”, “İçeride mi, dışarıda mı?”, “Eksiğin var mı?”, “Bilmiyorum yolcuyu görmeli miydim?”, “Yanlış mı, doğru mu?”, “Akşam yolcunun..”, “Uygun yer mi?”, “Uygun galiba..”, “Neyi eksik yapıyorum?”, “İçeride mi?”, “Yolda o zaman” ve “Tekrar dönmek için geleyim mi?” şeklinde 14 mesaj attığı sim kartla ilgili hazırlanan rapor açıklandı.



SİM KART, 28 TELEFON CİHAZINDA KULLANILMIŞ!
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Alparslan Arslan’ın, kız kardeşi Elif Arslan’a gönderdiği iddia ettiği mesajların atıldığı sim kartın, 28 telefon cihazında kullanıldığını, sim kartı kullananların bir kısmının dava sanıkları olduğunu açıkladı. Pekgüzel, "Turkcell firmasına yazılan yazıya gelen cevapta bu sim kart 28 ayrı telefon makinasında kullanılmış. Ayrıca bu telefon makinalarında 350 sim kart kullanılmış. Bu sim kartlardan bazılarını dosyamız sanıklarından bazılarının kullandığını tesbit ettik. Bunun üzerine tekrar sorduk ve bu defa da 204 sim kartın bu cihazlarda kullanıldığı bilgisini verdiler" dedi.

KRİTİK MESAJLARIN GİTTİĞİ SİM KART ÇÖPE ATILMIŞ!
Elif Arslan, Alparslan Arslan’ın kritik mesajlar attığı sim kartın kaybolduğunu, telefon cihazının da şu an çöpte olduğunu söyledi.

ELİF ARSLAN TANIK OLARAK DİNLENDİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 159. duruşmasında,
Alparslan Arslan'ın 21 yaşındaki kızkardeşi Elif Arslan tanık olarak dinlendi. Ağladığı gözlenen Elif Arslan, "Ağabeyimin olaydan önce attığı bazı mesajları daha sonra anladım. Mesela 'Ankara'ya mı gitsem yoksa Elazığ'a gelip evlensem mi?' ve 'İçeride mi, dışarıda mı?' şeklindeki mesajlarını anladım" dedi. Duruşmalara geldiğinde kıyafeti genellikle dağınık olan Alparslan Arslan'ın dün takım elbise giydiği görüldü.

ARSLAN, KIZ KARDEŞİNE ELAZIĞ’A GELMEK İSTEDİĞİNİ SÖYLEMİŞ!
Danıştay saldırısı sırasında 17 yaşında olduğunu ve bir üniversitede okuduğunu belirten Elif Arslan, ağabeyi Alparslan Arslan'ın, Danıştay saldırısından bir hafta kadar önce kendisine tuhaf mesajlar atmaya başladığını söyledi. Elif Arslan, "Bu mesajları atanın bazen ağabeyim olmadığını, bazen de ağabeyimin delirdiğini düşünüyordum. Sanki birileri bırakmıyor ki konuşsun gibiydi. Neden bu mesajları attığını sordum bir defasında. Ancak cevap vermedi" diye konuştu.

“BU İŞİN İÇİNDE BAŞKA BİR ŞEY VAR”
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Elif Arslan’a "Nasıl mesajlar atıyordu sana?" diye sordu. Tanık Elif Arslan'ın, bu soruya " 'Ankara'ya mı gitsem yoksa Elazığ'a gelip evlensem mi?’, ‘İçeride mi yoksa dışarıda mı?' gibi mesajları geliyordu" dedikten sonra yüksek sesle ağladığı gözlendi. Elif Arslan, ağlayarak "Elazığ'a gel dedim ama gelmedi. Bu olayı ağabeyimin yaptığını düşünmüyorum. Yapmış olsa bile işin içinde başka bir şey var" dedi. Başkan Şengün'ün mesaj trafiğini ayrıntılı anlatmasını istemesi üzerine Elif Arslan, olay zamanında 16-17 yaş gibi küçük olduğunu söyledi. Bunun üzerine Başkan Şengün, "17 yaş o kadar küçük değil. Zekanın pırıl pırıl olduğu bir dönem" uyarısında bulundu. Elif Arslan ise bu soruya "Ama üzerinden o kadar zaman geçmiş. Hatırlamamam doğal" cevabını verdi.

“OLAYDAN SONRA MESAJLARA ANLAM VERMEYE BAŞLADIM”
Mahkeme Başkanı Şengün, "Mesajların içeriğini tam olarak hatırlayamadığınızı söylüyorsunuz. Peki bu mesajları neden sildiniz? Çünkü bir hafta önce mesajları sildiğini söyledin. Babanlar ‘Keşke silmeseydin’ demiş ama sen yine silmişsin" dedi. Elif Arslan'ın mesajlara bir anlam veremediği için sildiğini söylemesi üzerine Başkan Şengün, "Madem anlamsızdı da nasıl anlamlı cevaplar verebildin? Anlam mı kazandırmaya çalıştın?" diye sordu. Bunun üzerine Elif Arslan, "Evet ama o zamanlar anlamsızdı bu mesajlar. Olaydan sonra bu mesajlara anlam verdim" diye konuştu. Başkan Şengün'ün, "Ne anladın peki?" şeklindeki sorusunu Elif Arslan, "Mesela ‘Ankara'ya mı gitsem Elazığ'a gelip evlensem mi’ diyor. O olay için Ankara'ya gitme isteğini anladım. Ayrıca ‘İçeride mi, dışarıda mı?’ mesajını da anladım" diye cevapladı. Elif Arslan, ağabeyinin “Yolcuyu görmeli miyim?”, “Uygun mu?”, “Uygun galiba” şeklindeki bazı mesajlarını ise hatırlamadı.

CUMHURİYET VE DANIŞTAY’A SALDIRI GÜNLERİNDE MESAJLAŞMIŞLAR
Başkan Şengün'ün, "Mesajlaşma haricinde telefonla konuşmuyor muydunuz?" sorusuna ise Elif Arslan, "Ağabeyim bana hiç mesaj atmazdı. O dönemde de mesajlaşıyorduk" diye cevap verdi. Elif Arslan, "O dönemde ağabeyimdeki tuhaflığı aile dışından da fark etmişlerdi" diye konuştu. Elif Arslan, ağabeyinin arkadaşlarını tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine "Buralara hiç gelmemiştim. Arkadaşlarını tanımıyorum ama bir mesajında Tarkan isimli birinden bahsediyordu. İşe yaradı mı bilmem" dedi.

TELEFON MAKİNASI ÇÖPE ATILMIŞ
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in, kullandığı cep telefonu markası ile telefonunun şu an nerede olduğunu sorması üzerine Elif Arslan, telefon markasının Nokia 3310 olduğunu ve şu an çöpte olduğunu söyledi. Sim kartını olaydan yaklaşık bir yıl önce kullanmaya başladığını ve sim kartı için olay öncesi hiç makina değiştirmediğini söyleyen Elif Arslan, olaydan bir süre sonra makinasını değiştirdiğini ifade etti. Elif Arslan, ayrıca hattın da kendi üzerine değil ailesinden birisinin üzerine kayıtlı olduğunu, ama tam olarak kime kayıtlı olduğunu hatırlamadığını söyledi. Bunun üzerine Savcı Pekgüzel, bu sim kart ile ilgili bazı teknik detayları anlattı. Savcı Pekgüzel, "Turkcell firmasına yazılan yazıya gelen cevapta bu sim kart 28 ayrı telefon makinasında kullanılmış. Ayrıca bu telefon makinalarında 350 sim kart kullanılmış. Bu sim kartlardan bazılarını dosyamız sanıklarından bazılarının kullandığını tesbit ettik. Bunun üzerine tekrar sorduk ve bu kez de 204 sim kartın bu cihazlarda kullanıldığı bilgisini verdiler" şeklinde konuştu. Daha sonra da HTS raporlarında sık mesaj ve telefon trafiği yaşadığı telefon numaralarının sorulduğu Elif Arslan, bu numaraların arkadaşlarına ait olduğunu iddia etti.

ELİF ARSLAN’IN KULLANDIĞI TELEFONU BAŞKA KİŞİLER KULLANMIŞ!
Alparslan Arslan’ın kız kardeşi Elif Arslan’ın kullandığı telefonun başka kişiler tarafından kullanıldığı ortaya çıktı. Elif Arslan, Danıştay saldırısının ardından babasıyla birlikte kaldığı evin aranmadığını, ifadesinin alınmadığını ve telefonuna el konulmadığını söyledi.

Elif Arslan, Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu’nun, “2006 yılında şehir dışına çıktınız mı?” sorusuna, “Hayır” şeklinde cevap verdi.

Elif Arslan, Haşıloğlu’nun, “Telefonunuz, 2006 yılının Ocak ayında Malatya’dan baz veriyor. Malatya’ya gittiniz mi?” sorusuna, “Hayır. Malatya’ya çıkmadım” dedi.

Elif Arslan, Haşıloğlu’nun, “Telefonunuz, 2006’nın Nisan ayında Adıyaman Gölbaşı’nda baz veriyor. Gece 01:00’de Ümit Bitirim’le görüştünüz m?” sorusuna da “Hayır. Adıyaman’a gitmedim” dedi. Arslan, Gülhan Bitirim’in arkadaşı olduğunu söyledi.

Elif Arslan, Haşıloğlu’nun, “2006 yılında Mersin Adana’da telefonunuz baz veriyor. Adana’da iken Tuğçe Erdoğmuş ile görüştünüz mü?” sorusuna, “Hayır” dedi.

Haşıloğlu’nun 2006 yılında Baycan Mor ile görüşüp görüşmediğine yönelik sorusuna da Elif Arslan, “Hayır” dedi.
Haşıloğlu’nun, 2006 yılında telefonunun Hatay-İskenderun’da baz verdiğini hatırlatması üzerine Arslan, “Ben o tarihlerde o yerlerde değildim. 2006 yılında şehir dışına gitmedim” diye konuştu.

“AĞABEYİM, ÖRTÜNMEMİZ KONUSUNDA BASKIDA BULUNMADI”
Elif Arslan, Haşıloğlu’nun, “Danıştay saldırısının ardından eviniz arandı mı?” sorusuna, “Bilmiyorum” dedi. Arslan, Haşıloğlu’nun telefonunun sorulup sorulmadığına yönelik sorusuna ise, “Hatırlamıyorum” cevabını verdi. Elif Arslan, Haşıloğlu’nun, “Resmi kurumlarda ifadeniz alındı mı?” sorusuna, “Hayır” dedi. Bu sırada Elif Arslan’ın, “Başka sorunuz yoksa kalkabilir miyim” şeklinde cevap vermesi dikkat çekti. 

Elif Arslan, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in, “Lisede okuduğunuzda başınız açık mıydı?” sorusuna, “Evet” dedi ve ablalarının da başlarının açık olduğunu, Danıştay saldırısının ardından örtündüklerini söyledi.
Elif Arslan, ağabeyi Alparslan Arslan’ın örtünmeleri konusunda baskı yapmadığını bildirdi.

“TELEFONU BİLMİYORUM”
Elif Arslan’ın açıklamaları üzerine kürsüye gelen Alparslan Arslan’ın babası İdris Arslan da, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün’ün sorularını cevapladı. Baba Arslan, 2002 yılında Elazığ’da Azim Dağıtım’dan telefon makinasını hattıyla birlikte aldığını söyledi. İdris Arslan, “Elif Arslan’ın kullandığı telefon makinası ve hattı nerede” sorusuna, “Bilmiyorum” şeklinde cevap verdi.

PEKGÜZEL, O İLGİNÇ MESAJI SORDU
Cumhuriyet Savcısı Pekgüzel ise, Alparslan Arslan'ın ''Biletini al Osman'la görüş, malzeme ayarlansın, sen de malzeme bak'' şeklindeki mesajı hem Elif Arslan'a hem de Teoman Ekşioğlu'na gönderdiğini kaydetti. Elif Arslan ise bu mesajın kendisine yanlışlıkla gelmiş olabileceğini ifade etti. Arslan, “Bileti hatırlamıyorum. Kendi durumu vardı, alabilirdi” dedi.

ARSLAN, KAN ÖRNEĞİNİ VERMEYECEK
Hatice Arslan’ın tanık olarak sorgulandığı sırada, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu, Alparslan Arslan’a Adli Tıp Kurumu’nda neden kan örneği vermeyip uyuşturucu testi için tahlil yapılmasını engellediğini sordu. Arslan “Problem oldu, oradan çıkmam gerekiyordu” şeklinde konuşunca, hakim Haşıloğlu, “Ortamı mı güvensiz buldun, oradakilere mi güvenemedin” sorusunu yöneltti.

Arslan ise “Ortam değil de hâl meselesi. Hâlden hâle geçer ya insan, gece ayrı gündüz ayrı hâller içinde olur ya” diye konuştu. Haşıloğlu, “Peki burada (mahkemede) kan alınmasına izin verir misin” diye sordu. Arslan da “Yok, gerek yok bu saatten sonra” diye cevapladı. Danıştay saldırısına hazırlanmak için kimyasal ilaç kullandığı iddiası üzerine Alparslan Arslan, 9 Nisan 2010’da Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmiş, mahkeme kararıyla kan ve kıl örneğinin alınması, beyin tomografisinin çekilmesi istenmişti. Ancak Adli Tıp’tan gelen yazıda, Arslan’ın taşkınlık yaparak kan örneği alınmasını engellediği bildirilmişti.


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.