Altan'dan çirkin benzetme

Türkiye bir yandan Mavi Marmara saldırısı sonrası İsrail'le yaşanan gerilimleri konuşuyor, diğer yandan ise PKK terörüne kurban verdiği gençlerini...

Hal böyle olunca, köşe yazarlarının en çok tercih ettiği başlıklar bu iki gelişme üzerine oluyor. Bu yazarlardan biri de Taraf'tan Ahmet Altan...

Altan, bu iki gündem maddesinden birini seçmek yerine ikisini birden derleyip bir köşede harmanmış dünkü yazısında.

Ancak bir farkla...

Mavi Marmara'da hayatını kaybedenlerle, dağdaki teröristleri bir tutarak...

İşte Altan'ın Mavi Marmara şehitleriyle dağdaki teröristleri aynı kefeye koyan o yazısından çok tartışma yaratacak o sözler...

BRAVO CAPİTANO!

Yazısına eski bir karikatürde çizilen bir sahneyi aktaran Altan, söze şöyle başladı:

Bravo capitano!.. Çok güzel bir İtalyan karikatürü görmüştüm.

Birinci karede, mevzide askerleriyle bekleyen İtalyan yüzbaşı kılıcını çekip "Hücum!" diye bağırarak mevziden fırlıyor.

İkinci karede, yüzbaşı tek başına koşarken mevzide duran askerler "Bravo capitano!" diye alkışlıyorlar.

Etrafa bakıyorum da "ölüme koşanlar" olduğu gibi mevzide saklanıp onları "Bravo capitano!" diye alkışlayanlar da var.

BU TABLOYU TÜRKİYE'YE UYARLAYINCA...

"Yanlış kararlar verip, ihtimalleri yok sayıp, mevzilere saklanıp, insanları "Bravo capitano!" diye alkışlayarak ölüme gönderdiğinizde, ölen insanları bir daha geri getiremezsiniz" diyen Altan, çok tepki çekecek o cümleleri şöyle kurdu:

TERÖRİST, YİĞİT İNSAN OLDU

"Benim ölüme gidenlere, ölümü göze alanlara, Mavi Marmara gemisine binenlere, dağlara çıkanlara bir sözüm yok, onlar yürekli, yiğit insanlar, bir inançları var bu inanç uğrunda hayatlarından vazgeçmeyi göze alıyorlar."

Ve devam etti...

Benim sözüm, o insanların ölmemesi mümkünken, onların inançlarını gerçekleştirmelerine yardım edecek "ölüm dışında çözüm" ihtimalleri bulunurken, bu ihtimalleri yok sayıp "tabii ki ölmek zorundalar, ölümden başka yol yok ki" diyenlere.

Mavi Marmara gemisinde ölenleri alkışlarla ölüme gönderen ve "Gazze'de çekilen acıları önlemenin başka yolu yoktu" diyenlere sormak isterim.

Gazze sorununu çözmek için "gemilere binecek insanların ölümlerinden" başka yol, başka imkân ve başka ihtimal yok muydu gerçekten?

Dağlardaki çocuklarla ilgili soru daha da yakıcı.

Kürt meselesinin silahtan başka çözümü yok mu gerçekten?