Hakimden İklim Kaleli’ye İlginç Soru?
Odatv davasının duruşmasında tutuksuz sanık İklim Ayfer Kaleli ağlama krizine girince tüm sanıklar salondan çıkarıldı. Tek başına saatlerce ifade veren Kaleli, sanıkların kendisine selam bile vermediğini, bu yüzden ağladığını söyledi...
İstanbul Adalet Sarayı’ndaki özel yetkili 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Prof. Dr. Yalçın Küçük, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, gazeteciler Nedim Şener, Ahmet Şık, Soner Yalçın, Şükrü Doğan Yurdakul, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Muhammet Sait Çakır, Coşkun Musluk, Müyesser Uğur ile tutuksuz sanık İklim Ayfer Kaleli katıldı. Diğer tutuksuz sanık Ahmet Mümtaz İdil ise duruşmaya gelmedi. Duruşmaya ayrıca CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ile gazeteciler Uğur Dündar, Ruşen Çakır ve Ece Temelkuran izleyici olarak katıldı.
Avukatlar itiraz etti
Duruşmaya CHP’nin eski genel başkanı Deniz Baykal’a komplo kurduğu iddia edilen tutuksuz sanıklardan İklim Ayfer Kaleli’nin ağlama krizi damga vurdu. Kaleli sürekli ağlayınca, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci sağlık sorunları nedeniyle bir ara karar aldıklarını belirterek, ‘’Sanık Kalel savunma yaparken CMK 200. maddesi gereği diğer sanıklar salondan dışarı çıkarılacak’’ dedi. Bunun üzerine bütün sanıklar duruşma salonundan dışarıya çıkarıldı. Müvekkillerinin salondan çıkarılması üzerine sanık avukatları karara itiraz sederek, mahkeme başkanına söz konusu kararın geri alımasını talep etti. Mahkeme Başkanı Ekinci, itirazları reddederek avukatlara hitaben, ‘’Biraz düşünürseniz bu kararın lehininize olduğunu anlarsınız’’ dedi. Daha sonra savunmasını yapması için kürsüye davet edilen İklim Ayfer Kaleli’nin ifadesi saatlerce sürdü. Odatv sanıklarıyla nasıl tanıştığını tek tek anlatan Kaleli, ifadesinde şunları söyledi:
‘Yalçın’la konuştum diye’
“Gözaltından çıktıktan sonra Barış Pehlivan, altında imzası olan bir yazı yayımladı. Emeklerimi hiçe sayarak, İklim Bayraktar’ın bizimle alakası yoktur diye gazetecilikle alakası olmayan bir yazı yayınladılar. Soner Yalçın ile konuşmam mı beni bu salona getirdi.”
‘Birileri kasıtlı olarak yaydı’
“Beni Baykal ile ilgili ortaya birçok iddia atan olay kadın olarak lanse ettiler. Ben Deniz Baykal ile ilgili hiçbir iddiada bulunmadım. Soner Yalçın ile telefonda konuşarak bu bilgiyi onunla paylaştım. Kendisi bu durumu öğrendikten sonra haber yapmamış, üstünü örtmeye çalışmıştı. Konuyu kapattık. Birileri kendi mahremiyeti olan bu bilgiyi kasıtlı olarak kullanarak yaydı. “
‘Herkesin gücü bana yetiyor’
“Arkamda eşimden ve ailemden başka kimsem yok. Ben güçsüzüm. Bu yüzden mi herkesin gücü bana yetiyor. Bunun için bu davanın sanığı değil mağduru olurum. Soner Yalçın savunmasını yaparken benim söylediğim şeylerle ilgili iddia kelimesini kullandı. Ben başıma gelen olayları ona anlattığımda iddia demeden inanarak detaylarını öğrenmek istemişti.”
‘Bana selam vermiyorlar’
Kaleli lehte olan bir çok konuşmasının ek kalsörlere konulmamasının büyük bir talihsizlik olduğunu öne sürerek duruşma başladığından beri hiçbir sanığın kendisine merhaba demediğini, selam bile vermediklerini, salonda soğuk bir hava oluştuğunu, ağlamaklı hallerinin bu yüzden olduğunu anlattı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, ‘’Biz de bunu gördüğümüz için böyle bir karar aldık’’ dedi.
Kaleli’nin savunmasını tamamlamasının ardından avukatının savunmasına geçildi. Mahkeme Başkanı dışarı çıkarılan sanıkları Kaleli’nin savunmasını tamamlaması nedeniyle yeniden içeri çağırdı ve Kaleli’nin savunmasını sanıklara özetle aktardı. Başkan Ekinci’nin "Sanık hakkındaki iddiaları reddediyor. ’Selam bile vermiyorlar, bana kötü kötü bakıyorlar’ diyor" demesi salonda gülüşmelere neden oldu.
‘Tohum attım’a açıklama
Siyasi parti liderleriyle görüşmesini sadece haber amaçlı olduğunu söyleyen Kaleli, “Defalarca siyasi parti liderleriyle konuştuğum söyleniyor. Sadece bir kere konuştum. Halk TV sürecini en son ben öğrendim. Deniz Baykal’a asla şantaj yapmadım, komplo kurmadım. Odatv’den hic kimse bana Deniz Baykal’la ilgili talimat vermedi. ‘Tohum attım, bekliyorum’ sözlerimle Olcay Baykal’la yapmak istediğim röportajı kast ettim” diye konuştu.
‘Öleyim de kurtulun’
Kaleli, baskı altında olduğunu da söyledi: “Muhabirler son birkaç gündür sürekli bana savunmanızda bomba haber var mı diye soruyorlar. Tekrar aynı linçi yaşamak istemiyorum. Şimdi de kurultay var. Onu baltalamak istiyorlar. Bu kadar düşmanla baş edemeyeceğim. Ben öleyim de kurtulun.”
‘Gürsel Tekin teşekkür etti’
Kaleli, hakkında çıkan komplo haberlerini mahkeme heyetine göstererek, “Baykal, benimle ilgili ‘Bu kadını da üzerime saldılar’ ithamında bulundu. Seçim öncesi CHP’ye komplo kurmak için son anda dahil olmuşum gibi bir hava yaratıldı. Gürsel Tekin canlı yayınlarda, CHP’ye zarar verecek haberleri yayınlamadığım için bana çokça teşekkür etmişti.”
‘Kanıtlayamam diye aradım’
Hakimle Kaleli arasında ilginç bir diyalog da yaşandı. Hakimin, “O odada ne oldu. Taciz edilen bir kişi olarak daha sonra neden iki kez arıyorsunuz Deniz Baykal’ı?” sorusu üzerine Kaleli, “Ben taciz edildiğimi söylemiyorum, şikayetçi olmuyorum. Dertleşiyorum onlarla” diye konuştu. Hakim, Kaleli’nin söylediklerinin sorusuna cevap olmadığını söyleyerek, “Peki yani siz ilkinde emin olamıyorsunuz, ikinciyi emin olmak için mi? Peki bu ikinci komplo olmuyor mu?” diye sordu. Kaleli, “İlkini kanıtlayamayacağım için ikinci kez arıyorum” yanıtını verdi.
Erol Taş, tecavüzcü Coşkun
Kaleli’nin ifadesinin tamamlanmasının ardından diğer sanıklar yeniden mahkeme salonuna alındı. İfade özetini okuyan hakim, “Sanık hakkındaki iddiaları reddediyor. ‘Selam bile vermiyorlar, bana kötü kötü bakıyorlar’ diyor. Odatv ile sanık, birbirlerini benimsememişlerdir” dedi. Kaleli’nin avukatı, “Bu davanın içinde Erol Taş da var Tecavüzcü Coşkun da var ama Hulusi Kentmen gibi babacan bir hakimimiz de var. Bizi rahatlatan tek bir şey var, o da mahkeme başkanımızın babacan olması” dedi ve Başbakan Erdoğan’dan bir alıntıyla sözlerini bitirdi.
Gerginlik yaşandı
Yalçın Küçük, Hanefi Avcı ve Nedim Şener’i kast ederek, “Diğer tanıkların ifadeleri yüzünden bana söz hakkı doğdu. Bizle ilgili çok ağır suçlamalar yaptılar. 15 dakika konuşmak istiyorum” dedi. Hakim, Küçük’e, “Size konuşmanız için yeterince zaman vereceğiz” diye cevap verdi. Söz alan Hanefi Avcı ise virüslü olduğu iddia edilen belgelerle ilgili mahkemeden gerekenin yapılmasını istedi.
Küçük tahliye istemedi
Yalçın Küçük hakkındaki iddialara yanıt veremediği gerekçesiyle yeniden söz aldı ve şunları söyledi: “Konuşmamı ne zaman isterseniz kesersiniz. Benim tahliye talebim yok. Konspiratör birlikte nefes alan demektir. Bana bu iddianamede konspiratör deniyor. Soner’le birlikte olduğum iddia ediliyor.”
‘Cümleden hayırlı cumalar’
Odatv duruşması hava muhalefeti nedeniyle geç başladı. Saat 11.00 sularında sanıklar salona alındı. Tutuklu sanıklardan Müyesser Yıldız, girişte, “Cümleten hayırlı cumalar” diyerek salonu selamladı. Yoklamanın ardından Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Doğan Yurdakul’un sağlık raporunun mahkeme heyetine ulaştığını belirtti. Raporda, Yurdakul’un tahlil ve tedaviye ihtiyaç duyduğu yönünde hükümler olduğunun altını çizen hakim, bu durumun göz önüne alınacağını söyledi. Ekinci, TÜBİTAK’tan bir belgenin de ellerine ulaştığını bildirdi. Ancak daha sonra bu belgenin rapor değil, raporu hazırlayacak bilirkişi listesi olduğu öğrenildi.
‘Erdoğan müdahil olsun’
Müyesser Yıldız yargıca Başbakan Tayyip Erdoğan’ın gazetecilere ilişkin son açıklamaları hakkında ne düşündüğünü sordu. Yıldız, “Bu açıklamayı nasıl değerlendirmeliyiz? Yargıya müdahale mi? Adil yargılamayı etkilemek mi? Mahkemeye bir talimat mı? Acaba sayın savcı veya savcılar sayın Başbakan hakkında bir fezleke düzenleyebilecek mi? İzninizle Sayın Başbakan’a ‘one minute’ demek istiyorum. Tecavüzcü değilim. Polis asker katili değilim. Terörist, darbeci değilim. Sadece ve sadece gazeteciyim” dedi. Başbakan’ın davanın gerçek ve gizli davacısı olduğunu da ileri süren Yıldız, Erdoğan’ın davaya müdahil edilmesini de talep etti. Yıldız mahkemeden üyesi oldukları iddia edilen örgütün numarasını ve adresinin verilmesini isteyerek, “Mektupla üyelik başvurusu yapıp, parlamento muhabirleri derneğinden sonra buraya da üye olacağım” diye konuştu.
Tahliye kararı yok
Taleplerin ardından mütaala veren Savcı Ufuk Ermertcan, Emniyet eski Müdürü Sabri Uzun’un tanık olarak dinlenmesini ve sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi.
Mahkeme heyeti verdiği yaklaşık 2 buçuk saatlik aranın ardından tüm sanıkların tahliye taleplerini reddetti. Doğan Yurdakul’un hastaneye sevk edilmesi kararlaştırıldı.
Duruşma 12 Mart’a erteledi.
Vatan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.