Müslim ile Gayrimüslim Eşit Değildir.

Müslim ile Gayrimüslim Eşit Değildir.
Bir Müslüman ile Gayrimüslim elbette eşit değildir. Müslüman önceliklidir. Bir Gayrimüslim'e, Müslüman'a itaat ve boyun eğdiği müddetçe dünyada korku yoktur. Birlikte yaşamak, ancak ve ancak M&

Önüne gelen Medine Vesikası'ndan bahsediyor. Tevil ederek, yorumlayarak, günümüze yontarak, yamultarak, işine getirerek, konjonktüre uyarlayarak, tevil ederek, tefsir ederek, neşrederek, şerh ederek…

Bir Müslüman ile Gayrimüslim elbette eşit değildir. Müslüman önceliklidir. Bir Gayrimüslim'e, Müslüman'a itaat ve boyun eğdiği müddetçe dünyada korku yoktur. Birlikte yaşamak, ancak ve ancak Müslüman'ın sözünün geçmesi ve Gayrimüslimin Müslüman'a itaat etmesi ile olur.

Kuralları koyan, şer'-i şerîfi uygulayan Müslüman, Gayrimüslim'in güvenliğinden sorumludur. Ona karşı adil olur. Yoksa Müslüman ile Gayrimüslim asla bir değildir. Tıpkı İslam ile diğer dinlerin bir olmadığı gibi. İslam, diğer bütün dinleri geçersiz kılmıştır.

Şimdilerde Müslüman olarak bilinenlerin birçok sıfatı var: Liberal (liboş) Müslüman, kapitalist Müslüman, komünist (veya sosyalist) Müslüman, sofi Müslüman, çağdaş Müslüman, İslamcı Müslüman, Gayriislâmî Müslüman, diyalogcu Müslüman, demokrat Müslüman, özgürlükçü Müslüman, insan hakları savunucusu Müslüman...

Oysa insanlar üç kısımda değerlendirilir. Müslim, Gayrimüslim, Münafık.

Müslim, hakikî yol üzeredir. Dolayısıyla başka sıfata muhtaç değildir. Diğerleri hüsranda ve zulmettedir. Onlar için başka mansıplar da niteliklerine paha katar.

Müslüman olarak bilinen muharrirlerin birçoğu; özgürlük, insan hakları, kardeşçe yaşama, ehlikitap ile dostane yaşama, zulme karşı beraber olma, ateizme karşı birlikte mücadele etme, diyalog kültürü geliştirme gibi anlamı ve mezhebi geniş teranelerle Müslümanları gerçek davalarından soğutup onların insanlıklarını ifsat etmekteler.

Bu gerçeği her babayiğit söyleyemez. Marjinal ilan edilmekten korkarlar.

Adı meşhur, dilleri İslamcı, yaşantıları laik olan pek çok muharrir, edip vs. tanırım. Sorun onlara bakalım. "Müslüman ile Ehlikitap eşit mi? Cihad gerekli mi?" diye. Elbette cihadın soyut anlamını öne çıkartacaklar ve günümüzde cihadın başka türlü olduğunu söyleyecekler. Birlikte yaşamanın kadrükıymetinden bahsedecekler. "Ben sokakta Papaz elbiseli adamlar görmek istiyorum, Ayasofya ortak kullanılabilir, Ehlikitap'la birlikte adil bir toplum yaratabiliriz." diyenlerden başka ne beklenir ki?

Müslümanlar Allah'ın dostları olduğuna göre, Gayrimüslimler de İblis'in dostlarıdır. Haydi inkâr edin bu hakikâti bakalım!..

Müslüman, alenen zina yapılmasına göz yummaz. Zina yapan ve içki içen şer'î ve örfî kanunlarla cezalandırır.

İslam'da kısas vardır. Müslüman bir kötülük gördüğü zaman onu düzeltir. İslam'da namaz kılmak ve tesettüre girmek mecburidir.

Gayrimüslimler ise bu konularda demokrattır. Yani isteyen meyhane açar, genelevi işletir; isteyen zina eder, eşcinsellerle evlenir. Karşı gelenler cezalandırılır.

Tam tersi bir durum anlayacağınız. Ateş ile barut gibi. Kar ile yağmur gibi. Gündüz ile karanlık gibi. Dün ile gün gibi.

Nasıl beraber, tek toplum olacaklar? Kimin dediği olacak?

Müslümanlar ile Gayrimüslimler asla tek toplum olmayacaklar. Küfür tek millettir. Onda şüphe yok. Müslümanlar ne zaman tek millet olacak, biz hasretle, dua ve alkışla onu bekliyoruz.

Biliyorum, birileri bu yazıyı da kulağından, eteğinden, sağından solundan anlayacak; tıpkı birkaç hafta önce yazdığım bir yazı gibi.”

Mustafa Durdu / Habervaktim.com


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.