Kripto kimlikler terörü de yönetiyor

DTP Eş Başkanı Ahmet Türk’ün inisiyatifinde düzenlenen Yezidilik Konferansı, Türk’ün as­lında Kürt olmadığı, Kürt kimliği altına gizlen­miş bir Yezidi olduğu iddialarını güçlendirdi. Türk, Yezidilerin Kürt olduğunu iddia eder­ken aslında Kürtlerin Yezidi oldukları propa­gandası yapmakla suçlanıyor.

KRİPTO KİMLİKLER TERÖRÜ DE YÖNETİ­YOR

Kendisinin aşırı dinci bir Yezidi olduğu daha önce de öne sürülen Ahmet Türk, Konferans­ta dini liderinin elini de öpmüştü. Türk, geçti­ğimiz yıllarda da Kuzey Irak’ta bulunan Yezi­dilerin kutsal şehrine ziyarette bulunarak ‘ha­cı’ olmuştu. PKK, BDP, DTK, KCK gibi yapılan­maların içinde Ermeni varlığının yanısıra, Ah­met Türk gibi birçok Yezidi’nin de faaliyet gösterdiği biliniyor.

SOLMAZ: EN FAZLA SIZMA KÜRTLER ARASINDA GÖRÜLÜYOR

Peki, neden Kürtler? Bu sorunun cevabını Erzurum Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gürsoy Solmaz veriyor. Kürtlerin merkezden kopuk bir halk olarak yaşamaları ve İslam’ın po­tasında gelişen insancıl kimlikleri nedeniyle kendilerine sığınan herkese yardım elini uzattıklarını belir­ten Solmaz, Yezidi, Süryani, Ermeni, Yahudi gibi birçok milletlerden kişilerin Kürt kimliği altına gizle­nerek, tarihte yaşanmış birçok tehcir faaliyetlerinden korundukları gibi, gizli siyasi emelleri içinde ha­reket kabiliyetlerini bu kimlik altında daha fazla geliştirme imkanına sahip olabildiklerini bildirdi. Kürt­lerin zor doğa koşulları ve kadim bölgesel karışıklıklar sebebiyle uzun asırlar boyunca yazılı tarihe ge­çemediklerini bildiren Solmaz, Kürtler üzerinde yürütülen sızma ve yönlendirme faaliyetlerinin bu gi­bi sebeplerle de başarılı olabildiğini vurguladı.

“KÜRTLERİN İSLÂM’DAN GELEN HOŞGÖRÜLERİ KULLANILIYOR”

Gürsoy Solmaz şunları söyledi: “Kürtlerin nüfusunun çok fazla olduğunu düşünmüyorum. İçlerinde çok ciddi sızmalar olduğunu düşünüyorum. İçlerindeki kripto kimlikler ayıklandığı zaman (ki bu Kürt­lerin asli işidir) çok seçkin bir nüfus ortaya çıkar. Bu nüfusun bariz özellikleri, mertlikleri, İslam’a bağlı­lıkları, dolayısıyla diğer milletlerden olan Müslüman kardeşlerine bağlılık ve samimiyetleri ve insancıl­lıklarıdır. Bizler duygusal ve dindar kültüre sahip insanlarız. Türk’üyle Kürd’üyle ‘Komşusu aç yatar­ken tok yatan bizden değildir’ düsturuna inanırız. Dinimiz bize bunu emreder. ‘Komşu’ denirken, ‘Müs­lüman, Hıristiyan, Yahudi, Yezidi’ ayrımı yapılmamıştır. Bizim bu hoşgörümüzü, iyiniyetimizi kullan­maya çalışan kripto tipler bunda başarılı olabilmektedirler.”

Osman Yiğit / Yeni Akit