II. Abdülhamid'in şeyhine yazdığı Filistin mektubu

II. Abdülhamid'in şeyhine yazdığı Filistin mektubu
Tahttan indirilen Abdülhamid, şeyhine mektup yazar: Filistin'i yahudilere vermediğim için beni devirdiler..

Önceki gün imzalanan ateşkesle Gazze ve İsrail anlaştı.
Yüzü aşkın e Filistinlinin öldüğü saldırılar Ortadoğu'nun bir numaralı sorunun
tarihi köklerini de akıllara getiriyor.
II. Abdülhamid'in şeyhine yazdığı Filistin mektubu


II. ABDÜLHAMİD FİLİSTİN'E YAHUDİ YERLEŞİMİNİ YASAKLAMIŞTI

Dünya tarihinde 1947 yılında ülke olarak var olan İsrail,
Osmanlı zamanında da devletleşme ve alan kazanmak için bir çok çabaya girmişti. Osmanlı Tarihi'nde bu konuyla ilgili en dikkat çekici gelişmeler İkinci
Abdülhamid zamanında yaşandı. Öyle ki tahttan indirildikten sonra şeyhine bir mektup gönderen ikinci Abdülhamid, Filistin ve Kudüs'te Yahudilere yerleşim izni vermediği için tahttan indirildiğini yazdı.

Mektupta Sultan II. Abdülhamid, İttihatçıların ve
Yahudilerin tüm ısrarlarına ve 150 milyon altın tekliflerine rağmen Kudüs'ü
nasıl satmadığını kendi ağzıyla anlatıyor. Abdülhamid, mektubunda özellikle
Filistin'de Yahudilere toprak vermediği için tahttan indirildiğini dile
getiriyor.

BATI FİLİSTİN'DE NEDEN YAHUDİ DEVLETİ KURDURTTU

A Haber ekranlarındaki Deşifre programına katılan Selçuk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Caner Arabacı, Birinci Dünya Savaşı
sonrası Alman Komutan'ın Yahudileri Filistin ve Kudüs'e yerleştirilmesi
projesinin perde arkasını anlattı. Arabacı, canlı yayında 'O dönemde Alman
komutan Ortadoğu'nun kapısının Filistin olduğunu, buraya da Yahudiler'in
yerleştirilerek hem İslam dünyasının frenleyeceğini hem de Batı'nın içindeki
safrayı atmış olacağını ifade eder' diye
konuştu.

ABDÜLHAMİD'İN O MEKTUBU

İşte 31 Mart olayıyla İttihatçılar tarafından tahttan
indirilip Selanik'e gönderilen Sultan II. Abdülhamid'in, bu dönemde Suriye'deki
şeyhi Mahmut Ebu Şamat'a yazdığı Filistin mektubundan dikkat çeken satırlar:



Ancak ve ancak 'Jön Türk' ismiyle maruf ve meşhur olan
İttihat Cemiyeti'nin rüesasının tazyik ve tehdidiyle Hilâfet-i İslâmiyeyi terke
mecbur edildim. Bu ittihatçılar, Arazi-i Mukaddese ve Filistin'de Yahudiler
için bir vatan-ı kavmî kabul ve tasdik etmediğim için ısrarlarında devam
ettiler.
Bu ısrarlarına ve tehditlerine rağmen ben de katiyen bu
teklifi kabul etmedim. Bilâhare yüz elli milyon altun İngiliz lirasi
vereceklerini vaat ettiler. Bu teklifi dahi katiyen reddettim ve kendilerine şu
sözle mukabelede bulundum: 'Değil yüz elli milyon İngiliz lirası , dünya dolusu
altın verseniz bu tekliflerinizi katiyen kabul etmem! Ben otuz seneden fazla
bir müddetle Millet-i İslâmiye'ye ve Ümmet-i Muhammediye'ye hizmet ettim. Bütün Müslümanların ve salatin ve Hulefa-i İslâmiyeden aba ve ecdadımın sahifelerini karartmam ve binaenaleyh bu tekliflerinizi mutlaka kabul etmem' diye kat''î cevap verdikten sonra hal'imde ittifak ettiler.

Ve beni Selanik'e göndereceklerini bildirdiler. Bu son
tekliflerini kabul ettim ve Allah Teâla'ya hamd ettim ki ve ederim ki; Devlet-i
Osmaniyye ve Alem-i İslâm'a ebedî bir leke olacak olan tekliflerini, yani
Arazi-i Mukaddese ve Filistin'de Yahudi devleti kurulmasını kabul etmedim. İşte
bundan sonra olan oldu. Ve bundan dolayı da Mevlâ-yı Müteal Hazretlerine hamd ederim.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum