Türkiye’de Kaç Tane Görme Engelli Var?

Dünyada her yıl Ocak ayının ikinci haftasının ‘Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası’ olarak anılmakta olduğuna işaret eden Dr. Şenol Okur, “Basit bir değnekten evrimleşerek baston haline gelen nesnenin beyaz baston oluşunun öyküsü 20. yüzyılda başlar. 1921 yılında bir trafik kazası sonucu kör olan bir fotoğrafçı, çevredekilerin kendisinin kör olduğunu anlaması ve dikkat çekici olması için bastonunu beyaza boyayarak Londra sokaklarında dolaşmaya başlar. Bu deneyim o denli başarılı olur ki, 1931'de Fransız Körler Örgütü, körlerin bastonunun beyaza boyanmasını ve beyaz baston adıyla simgeleştirilmesini kararlaştırır. Bu uygulama giderek yaygınlaşır ve körlerin kullandığı baston, beyaz baston olarak anılmaya başlar. Ülkemizde de, halkımız tarafından benimsenen beyaz bastonlar, gerektiği durumlarda görme engelliyi tanıma, yardıma ihtiyacı olduğu durumlarda da gereken desteği vermede kolaylık sağlamaktadır” dedi.

Tek veya iki gözünde tam veya kısmi görme kaybı veya bozukluğu olan kişilerin görme özürlü olarak nitelendirildiğini kaydeden Okur, “Görme kaybıyla birlikte göz protezi kullananlar, renk körlüğü, gece körlüğü olanlar bu gruba girer. Göz hastalıkları kalıtım ile geçen mikrobik, çeşitli kazalar ve mekanik birçok nedenlerle ortaya çıkabilir. Ülkemizde akraba evlilikleri, çocukluk çağı körlüklerinin başta gelen sebeplerindendir. Göz sağlımıza gereken önemi vermeliyiz. Çocukluk dönemlerinden başlayarak yılda bir kez mutlaka göz muayenesi yaptırmalıyız. Unutmayalım ki erken teşhis edilen bazı göz hastalıkları tedavi edilebilir. Beş duyu organlarımızdan biri olan göz, bildiklerimizin yüzde 80’ini öğrenmemizi sağlayan organdır. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, Dünyada 45 milyon görme engelli var. Bu sayının büyük bir çoğunluğu önlenebilir görme hastalıkları nedeniyle görme yetisini kaybediyor. Türkiye’de ise yaklaşık 77 bin görme engelli vatandaşımız bulunuyor” diye konuştu.

Görme engellilerin okul öncesi dönemden başlayarak, durumlarına uygun doğru bir eğitim ve destek aldıklarında birçok işi engelli olmayan insanlar kadar mükemmel yapabilmekte olduğuna işaret eden Okur, “Bu konuda toplum bilincimizin artması, gerek kamu, gerek özel sektör ile sivil toplum örgütlerimizin üzerine düşeni yapması, engellilerin topluma katılmasını, toplumla bütünleşmesini kolaylaştıracak ve engellilerin yaşam kalitelerini artıracaktır. Görme özürlü vatandaşların, diğer vatandaşlar gibi eksiksiz yaşam hakkını kullanabilmeleri için çeşitli politikalar geliştirilmiştir. Devletimiz engelli kardeşlerimizin kendine yeterli ve üretken birey olarak toplumla bütünleşmesi, kendisi, ailesi ve ülkesine yararlı bireyler olarak yetişmesini sağlamak, sağlık, eğitim, rehabilitasyon, istihdam, bakım ve sosyal güvenliğine ilişkin sorunlarının çözümü ile her bakımdan gelişmelerini ve önlerindeki engelleri kaldırmayı hedefleyen önlemleri en üst düzeyde almıştır. Görme Engelliler Haftası nedeniyle tüm görme engelli vatandaşlarımıza sağlıklı ve engelsiz bir gelecek temenni ediyorum” şeklinde konuştu.