Erdoğan Belde Başkanları Toplantısında Konuştu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olayları gündemiyle toplanan ve Erdoğan'a tepki açıklamalarının yer aldığı Avrupa Parlamentosu'na "Sizin bizimle ilgili aldığınız kararları tanımıyorum. Siz İngiltereye bir şey söylediniz mi de bize söyleme hakkı buluyorsunuz" dedi.
İşte Erdoğan'ın Avrupa Parlamentosu'na tepki;
"AB PARLAMENTOSU'NUN KARARINI TANIMIYORUM"
Avrupa Parlamentosu'nun bizlerle ilgili alacağı kararı tanımıyorum. Bu kararı alanlar önce Yunanistan'a baksınlar. Yunanistan'da halkla polis karşı karşıya geldiğinde AB yetkilileri neredeydi. 100 milyar Euro'yu aşkın para desteği verdiler. Onlar halbuki gösterilerini açız diye, işsiziz diye yaptı. Peki ya İngiltere. G-8 Zirvesi'nde, 30'u aşkın gösterici gözaltına alındı, yerlerde sürüklendi. Türkiye'deki bu görüntülere yandaş olan medya bile bu gösterileri göstermedi. Avrupa Parlamentosu AB üyesi İngiltere'ye neden böyle bir şey söylemedi. Biz üye değil, müzakereciyiz. Sen kim oluyorsun da benimle ilgili böyle konuşabiliyorsun. Genişlemeden sorumlu bir adamları var, karşımda en ufak bir anti tez sunamıyor. Sonra çıkıyor dışarı tweet atıyor. Öbür tarafta sosyal demokrat bir tanesi, 15 gün önce ana muhalefeti eleştiriyor. 15 gün sonra da kalkıp beni eleştiriyor.
AP TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
"Başbakan'ın derin devlet yapılarıyla mücadelesinin takdir edilmesi gerekiyor. Ama gösterilerde hem üniformalı polisler hem de sivil polisleri görüyoruz. Demek derin devlet hâlâ burada ve derin devleti kendi kullanıyor. Bu kadar çok gazeteci hapisteyse, bunun demokrasiyle bir ilgisi yoktur. Erdoğan Arap dünyası için rol-model olmak istiyorsa, değişmek zorundadır. Bu haliyle, Türkiye'nin Avrupa'da yeri yok."
İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları...
14 ili büyükşehir belediyesi statüsüne kavuştu. Kapatılacak belde belediyelerinin parti dağılımı bizim bu yasada ne kadar samimi olduğumuzun ispatıdır.
1637 rakamına dikkat çekiyorum. Bunun içinde 928 Ak Parti belediyesi var. Yüzde 57'si Ak Partili olan bu belediyeleri bu değişime tabii tutmazdık. Bizim derdimiz hizmetkarlık.Bizim için her zaman esas olan milletimize ulaştırdığımız hizmetin kalitesidir. Bizden önce siyaset hep kağıt üzerinden ilerledi.
Biz AK Parti olarak oy almadığımız yerleri cezalandırma anlayışını elimizin tersi ile ittik. Seçim sandıkları kapatıldığı andan itibaren biz önümüze tertemiz bir Türkiye haritası koyduk. Tüm Türkiye'ye, 76 milyona tam bir nazarla baktık. Bizim oy alamadığımız belde ve ilçelerimize bakın, ne demek istediğimizi daha iyi anlayacaksınız.
KÖYDES ne demektir? Cumhuriyet tarihinde böyle bir uygulama yok. Biz köylere hiç olmayan hizmeti götürdük. BELDES'le belediyelere ekstra hizmeti de biz ulaştırdık. Peki bizden öncekilerin aklına neden böyle bir şey gelmezdi? Neden? Çünkü onların hizmet derdi yoktu.
Tunceli'den milletvekili çıkaramadık. Gidin bakın Tunceli'ye. Üniversiteleri, barajları görürsünüz. Oradan her zaman en yüksek oyu alan CHP, 90 yıldır Tunceli'ye hizmet götürmedi. İzmir, Antalya, bize oy verse de vermese de en büyük yatırımlara bizim dönemimizde şahit oldular. Iğdır aynı şekilde. Milletvekilimiz olmasa da tarihte görülmeyen eserleri görebilirsiniz. Yollarına, okullarına, hastanelerine varıncaya kadar gidin bakın görürsünüz. Hakkari aynı şekilde. Hiç vekilimiz olmasa da üniversitesine, yollarına ve havaalanına varıncaya kadar bu yatırımları görebilirsiniz. 81 vilayetin tamamı bizim nazarımızda birdir. Biz Afyonkarahisar'dan yola çıkarken bunu söyledik. Biz etnik milliyetçilik yapmayacağız, Türk'ü, Kürt'ü, Çerkes'i, Abaza'sıyla.. hepsiyle biriz, beraberiz.
On yıllarca bu ülkede yatırımlar daha çok sahil kesimlerine yapıldı. Orta Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu.. oralara yapılmadı. Biz Kuzey'le Güney'i ayırmadık. Türkiye'nin tamamında, modern ve kalkınmış bir Türkiye hedefliyoruz dedik.
Reyhanlı saldırısının 1 numaralı zanlısı da yakalandı. Türkiye'den Suriye'ye gidip gelenlerin kimler olduğunu biliyorsunuz. CHP'li vekillerin oraya giderek böyle bir ortaklık içerisinde, oradan buraya neler taşıdıkları ve kimler oldukları ortada. Bu beraberlik ve kardeşliğimizi hiç kimseye bozdurtmayacağız.
Ben Başbakan olarak İstanbul gibi bir şehrin belediye başkanlığını yapmış bir kişi olarak kardışınızdayım. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nun eline 5 tane koyun ver, kaybeder gelirler. Sandıkta başarılı olamayanlar, sandık dışında nasıl kazanırız diye, onun gayreti içindeler. Biz bazı gerçekleri kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Benim için CHP'ye gönül veren, oy veren ve MHP'ye oy veren, BDP'ye oy veren benim kardeşimdir. Ama gerçekleri anladıkları zaman inanıyorum ki onlar da hakka ve gerçeğe teslim olacaklar.
Mülkiye sınırlar büyükşehir sınırlarına alındıkları için köy mahalle oluyor. Köy mahalle olunca ilçe belediyesi oraya her türlü hizmeti götürecek. Büyükşehir de kendisine ait olan hizmeti aynen oraya götürecek. Acaba Türkiye'deki köylerin yüzde kaçında kanalizasyon var, yüzde 10 diyorsunuz ama ben o kadar olduğuna da inanmıyorum. Bütün o pislikler açılan kuyulara gidiyordu. Niye acaba bu hastalıklar artıyor, bunları düşünüyor musunuz. Bir büyükşehir belediyesi olarak Kocaeli'nde, İstanbul'da oralarda köyler her türlü imkana, kanalizasyon noktasında sahip olmuştur. Yollarıyla, her şeyiyle.
Gösteriler yoluyla, Türkiye'ye nasıl bir oyun oynandığının farkında olunması açısından bütün fotoğrafı ortaya koyacağız. Ankara'da Sincan'da İstanbul'da ise Kazlıçeşme'de miting yapacağız. Bunu daha önce de söyledim. Biz, bir kitlenin karşısına başka bir kitle çıkarma gayreti içinde değiliz. Öyle olsaydık aynı alanda miting yapardık. Türk ve dünya medyasının bir kısmı, bir Türkiye manzarası sunma gayretindeler. Sanki bütün Türkiye yanıp yıkılıyor. Belli yerlerde lokal mevzi yerlerde bu tür şeyler yapıldı. Şu otelden çıkın, alt geçitteki o seramiklerin nasıl kırıldığını görürsünüz. Kimler kırdı bunları? Çevreciler mi? Otobüsleri kimler yaktı, yıktı? Emniyet'in bütün araçlarını kimler yaktı?
Şimdi sevgili kardeşlerim, bunları dürüstçe anlatmak görevimiz değil mi? Yapacağımız mitinglerle hem Türkiye hem de dünya kamuoyuna gerçek bir Türkiye manzarası sunacağız.
GEZİ PARKI SİDİK KOKUSUNDAN GEÇİLMİYOR
Gezi Parkı'nı şu an sidik götürüyor. Afedersiniz büyük abdestini oraya yapanlar da var. Biz bunların hepsini tespit ettik. Polisimiz oralarda görevini yapacaktır. Sevgili kardeşlerim, bir Başbakan olarak söylüyorum, herkesin hukuk kurallarına uygun olarak hareket etme mecburiyeti var. Biber gazını güvenlik güçleri kullanabilir mi? Evet kullanılır. Bizim 600'ü aşkın polisimiz yaralandı. Şu an hastanede yatanlar var. Bunları niye konuşmuyorsunuz? Polis sorgulanacak da yakıp yıkanlar sorgulanmayacak mı? Gözaltına alınanlar bırakılsın diyorlar. Emriniz olur, hemen bırakacağız. Ben yargıdan da üzerine düşeni yapmasını bekliyorum. Bu mesajın nereye gittiği bellidir. Çünkü molotof kokteyli kullanmak suçtur, yakıp yıkmak suçtur.
70-80 AĞAÇ SÖKÜLECEK
Orada bulunan 600 ağaçtan 70-80 tanesi sökülecek. Topçu Kışlası da şehir müzesi olacak. Bundan İstanbul kazanacak, çevre kazanacak.
Seka Fabrikası'nı yıkacağız dediğimizde kim karşı çıktı? CHP karşı çıktı. Dedik ki biz burayı park yapacağız, çalışanları da mağdur etmeyeceğiz. Günlerce haftalarca eylem yaptılar. Şimdi orada dev bir park ve müze var. Şimdi kim daha dürüst? Oralar, yem yeşil alanlar tamamiyle halka arz edilmiş durumda. Bunu yapan AK Parti iktidarı, belediyesidir. Biz halkımızın hakkını gasp etmeye müsade etmeyiz. Bazı şeyleri bilin, Hilton'un yanındaki yeşil alan var. Hilton'un sahipleri, bu yeşil alanı kendilerine katmak istediler. Belediye başkanım beni haberdar etti. Sakın dedim, kesinlikle buna müsade etmeyeceksin. Şu an ki binasına ne yaparsa yapsın, o yeşil alana dokundurtmayız.
Kimin hesabı varsa 7 ay sonra yerel seçimler var. Gelsin herkes hesabını sandıkta görsün. Benim belediye başkanıma diyorlar ki, siz zorla işçileri dışarı döktünüz. Yahu zaten pazar günü tatil. Hür iradesiyle oraya gelen bir işçiye kim kazanabilir. Bizi buraya getiren millettir, dur derse otururuz. Milletten başka kimsenin dayatmasına kulak asmayız.
Sizler samimi olarak talebinizi ortaya koydunuz. Artık lütfen çevre ile ilgili bu samimiyetin dışında orada illegal örgütlerin uzantıları var. Samimiyetsiz olanlar var. Bunların oyunlarına gelmeyin, işgale aracı olmayın. Siz oradan çekilin ve bizi o illegal örgütlerle karşı karşıya bırakın. Onların hakkından biz geliriz. Çünkü bu Gezi Parkı tüm İstanbullularındır. Milletindir, turistlerindir. Biz artık sabrımızı devam ettirdik ama artık sabrın sonuna geldik. Bu uyarımı son bir defa daha yapıyorum. Anneler, babalar lütfen çocuklarınıza sahip çıkın. Bu yavrular artık oradan çekilsinler. İstanbul halkı ne karar verirse ona uyarız. Gezi Parkı işgal güçlerinin değil, tüm milletindir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.