'Bir Diktatör Halk Oylamasına Gider mi?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin İl Başkanları toplantısında konuştu. Başbakan Erdoğan gündemi değerlendirirken çok önemli mesajlar verdi.
Gezi Parkı olaylarıyla ilgili olarak da konuşan Başbakan Erdoğan, şu an orada yaşananlar, sefalet, rezalet. Garip garip pankartlar, bu tür şeyler oluyor. Bu konuda artık bir kararlılık bekliyoruz. Heyetlerle de bunu görüştük. Konuşun dedik gençlerle. Artık onlar konuşsun ve bizi farklı yöntemlere sevk etmesinler. Temennim o ki bu iş artık biter, adımlarımızı da emin olarak atarız. Yargıyı bekleriz, yargı bittikten sonra halk oylamasına varız. Halk oylamasından ne çıkıyorsa ona göre de adım atarız. Başka ne diyeyim? Demedik bir şey bırakmadılar. Bir diktatör halk oylamasına gider mi? Bize bunu da yakıştırdılar, açıklamasında bulundu.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
-Yüzde 3 büyüme oranıyla şu anda Avrupa'da en hızlı büyüyen ülkesiyiz. Fransa, Hollanda, Finlandinya'nın ekonomisi eriyor. Avrupa'da ekonomisi en çok büyüyen Litvanya bile yüzde 1 büyüdü.
-Bu tablo ile ülkemiz yüzde 3 büyüme ile ekonomideki istikrarımızı korumuştur.
-Mayıs ayı bizim için ekonomik olarak parlak geçti. Türkiye 46 milyar havalimanının yatırımı yaptı. 22 milyon dolarlık nükleer santralin adımlarını attık. Gösterge faiz tarihinin en düşük seviyesini gördük. Merkez Bankamızın rezervlerleri en yüksek rakamları gördü. IMF ile olan borcumuz sıfırlandı. Mayıs ayında
- Çözüm süreci daha iyi bir ivme kazanarak sonuca doğru gidiyor. Terör örgütü mensupları topraklarımızı terk ederken, vatandaşlarımız yaylalarına çıkmaya başladı. İşadamlarımız Doğu'ya akmaya başladı.
-Türkiye'nin her yerinden umutlar fışkırmaya başladı. Tarihi anları yaşamaya başladığımız bir anda önce Reyhan'lı saldırısı gerçekleşti sonra Taksim olayları meydana geldi.
-Reyhanlı'da 53 sünni vatandaşımız hayatını kaybetti. Saldırıyı düzenleyen şahıs Beşşar Esed'le yan yanaydı.
- Bu saldırıdan önce CHP'lilerin Beşşar Esed'le ne işi vardı? CHP çok çirkin oyunun içerisine girdi.
- Beşşar Esed, Türkiye'yi tehlikeli oyunun içine almaya çalışıyor ancak biz Kemal Kılıçdaroğlu'na rağmen bu kirli oyunun içine girmeyeceğiz. Biz etnik , dinsel ve bölgesel milliyetçilik yapmayacağız, onları ayaklarımızın altına aldık.
- Bir ülkenin Başbakan'ı teorilerle konuşmaz, elindeki belge ve istihbaratla konuşur.
TAKSİM'DE BÜYÜK BİR AÇIK HAVA TİYATROSU KURULDU
-Taksim bu açık hava tiyatrosunun önünde açık bir oyun var. Bu düğmeye nerede basıldı? düğmeye basış dışarıdan. Gezi Parkı bu işin sadece kullanılan bir enstrumandır. Bu işin perde arkasını gizlediler, tiyatronun ön tarafı başka arka tarafı başka...
-AKM ve anıtın üzerine asılan paçavraları konuşsanıza, neden konuşmuyorsunuz? Gazi Mustafa Kemal ile Türk bayrağını bir araya getirmeyen paçavraları neden konuşmuyorsunuz?
-Ulusal medyaya karşı şerbetliyiz, biz ömrümüz boyunca medya ile ulaştık. Bizi bununla vurmak isteyenler karavana atıyor.
-Uluslararası medya kuruluşlarının karalama kampanyalarına asla eyvallah etmeyiz. Onlar gidip muz cumhuriyeti ülkelerinde yalan haberler yapıp oaraları karıştırabilirler ancak benim ülkemde bunu yapamazlar.
-benim ülkeme bu operasyonlar sökmez, bu ülkeden ameliyat yaptırmam.
"AP'NİN ALDIĞI KARARLARI REDDEDİYORUZ, TANIMIYORUZ"
-Avrupa Parlamentosu eğer samimiyse Yunanistan ve İngiltere'deki olaylarla ilgili kararlar ver. Almanya bize akıl veriyor, sen aklını kendine sakla... Almanya ilk önce benim öldürülen 8 vatandaşımızn faillerini bulsun.
-Siz ne kadar itidalli davrandıysanız, biz de itidalliyiz. Dünyayı halklar yönetir, biz geçiciyiz. Onun için bizim ilişkimiz milletledir, biz bunun mücadelesini veriyoruz.
- Polis yasal olmayan her harekete müdahale eder. Bu her yerde bu böyledir. Avrupa birliği bununla ilgili olarak çok örneği var. İleri demokrasi ülkelerde polislerin daha ağır davranışları var.
-Söz konusu Türkiye olunca çifte standardı devreye sokarak Türkiye'yi karalamaya çalışıyor.
-Türkiye güneştir, balçıkla sıvanmaz, boşuna uğraşmasınlar...
-Büyük Türkiye'ye kirli oyunlar var.
-Polisin şiddetinden bahsedenler, göstericilerin şiddetinden neden bahsetmiyor? Polisimizi şehit edenlerden neden kimse bahsetmiyor?
- CHP'li bir vekil çıkıyor, çok ahlaksızca ve edepsiz bir şekilde polisime küfrediyor.
-CHP'nin vekilleri çıkıp hayasızca ve edepsizce mezhebi çatışmayı körüklüyor.
- Baas ile CHP özdeştir, çünkü ikisi de yıllartca saltanat sürdü.
-Siz tenceree-tava sesleriyle çevre kirliliği yapıyorlar...
- Fakat Rabbime hamd ediyorum. Kimse zamdan bahsetmiyor! Kimse bize sendika kurdurtmuyorsunuz diye dert yanmıyor.
-Bu ülkede, yürütme nereleri miting alanı olarak beklirlemişse oralarda miting yaparsan. Eğer hukuk devletini savunuyorsan ona uyacaksın. Biz nasıl Kazlıçeşme'ye ya da Sincan'a gidip miting yaptıksak sen de miting alanlarına uyacaksın.
-Biz buna nasıl 'kuzu kuzu' uyuyorsak siz de uyacaksınız!
-Ankara'da kavşakları kapatan göstericiler korna çalmayan araçlara baskı uyguluyor.
-Bizi kendi içimizde birbirimize düşürme gayreti içerisine girerek tuzak kuruyorlar. Bu oyunları AK Parti teşkilatı bozacak. Herşeyden önce biz insanız. Biz makineden çıkmış ürün değiliz.
- An gelir yumuşak davranırız, an gelir haksızlık karşısında celalleniriz.
- Kimin ne hesabı varsa buyursun! Seçim var. Sokaklarda toplum mühendisliği yapmaya çalışanlar avuçlarını yalar...
- Bülent Ersoy seçimle gelen seçimle gider, dedi. Ama ben imtiyazlıyım ben seçkinim bu ülkenin sahibiyim, benim oyumla çobanın oyu bir mi diyen varsa onlar da kusura bakmasın.
-Muhalefet halk oylaması olmaz demeye başladılar. Kardeşim yargıya inanmazsın halkın verdiği karara inanmazsın ya sen neye inanırsın herhalde bizim verdiğimiz kara inanırlar başka bir şeye inanmazlar.
-Türkiye'de cunta dönemi sona ermiştir.
-Bize kimse darağacını göstererek muhalefet yapmasın. Biz bunu hep söyledik, karşımızda şöyle güçlü bir muhalefet olsa diye. Ama yok. Mevcut yönetimiyle CHP, ortaya tatmin edici bir muhalefet ortaya koyamadı.
-CHP, sokak sokak direniş çağrısı yaparak, sokaktaki militanın arkasına saklanarak görevini yaptığını sanıyor. Bir milletvekili, eylem yapanlara para dağıtıyor, dilenci mi bunlar? Ne hal bu? Al birini vur öbürüne. Şu son olaylar CHP'nin ne kadar tehlikeli bir politika izlediğini gösterdi.
-Türkiye'ye zarar veren siyasetten, Türkiye'ye yarar sağlayan siyasete terfi etmelidirler. Yarın Ankara Sincan'da, ertesi gün de İstanbul'da miting yapacağız. Bu artık, Taksim'e alternatif mitingler olmaktan çıkmıştır. Bunlar Mart 2014 seçimlerinin bir kampanyasıdır.
-İster CHP'li isterse MHP'li, İster BDP'li ve Saadetli Partili olsun bu ülkeye sevdası olan herkesi AK Parti'nin mitinglerine bekliyoruz. Türkiye orada değil burada demek için meydanlara çıkıyoruz.
-Bu ülkede Menderes çok yumuşaktı. Çok muhlisti. Savnumasını yaparken bile öyleydi. Nereye götürdüler? İpe götürdüler. Dert başka.
-Biz adaletin tesisi için, yaradıldığımız gibi, insanımıza karşı davranışta her zaman bu ilişkiyi kurabilecek sosyolojik iletişime sahibiz. Bu tecrübeyle ilgili.
-Türkiye üzerinde hesapları olan varsa, bu hesapların karşısında nasıl bir millet olduğumuzu göstermek amacıyla meydanlara çıkıyoruz. 10 yıl boyunca defalarca tekrarladığımız hususu belirtmek istiyorum.
-Yüzde kaç oy almış olursak olalım, yüzde yüzün hükümeti olduk. Bunu sadece bir ilke olarak değil, somut pratiklerle de ortaya koyduk.
-Herkesin kendisini özgürce ifade edebileceği, kimsenin kimseyi tehdit etmeyeceği tahkir etmeyeceği bir Türkiye'nin mücadelesini verdik. Her inanç grubunun sorununu, kendi sorunumuz gibi düşündük. Bu ülke 76 milyonun ülkesidir.
BİRLİKTE BÜYÜYECEĞİZ
-Kimin ne talebi varsa dinleyeceğiz. Bugün olduğu gibi bundan sonra da bir olacağız, beraber olacağız. İri ve diri olacağız. Birlikte Türkiye olacağız.
-Oradaki gençlere sesleniyorum: Bir yargı kararı var Gezi Parkı ilgili... Biz bu mahkeme kadarını bekleyeceğiz. Bu Gezi Parkı illegal örgütlerin ve işgalcilerin parkı değildir. Tüm İstanbulluların parkıdır.
-Şu anda bir yargı kararı var ve biz yargı kararını takip edeceğiz. Bundan sonra bölge idare mahkemesi var. Bu da olumsuz gelirse Danıştay var. Bu karar burada olumsuzsa biz buna uyarız. Olumluysa biz bu kararı masaya yatırırız ve tekrar bir halk oylamasına gideriz.
-Yerel yönetimler yasasının 15. maddesi buna açık. Geneli memnun kaldı ama aşırı biri çıktı bu iş sadece estetik değil sosyolojiktir. Biz zaten siyasetçiysek sosyoloji de biliyoruz psikoloji de.
-Orası zaten kışla olmayacak. AKM var biliyorsunuz. AKM'nin binası eski ve deprem riski var. Burada dev bir opera binası yapacağız. Trafik tamamen alta alınıyor. Artık gürültüden, egsoz gazlarından arınmış bir Taksim göreceksiniz. Şu anki mevcut ağaçların yüzde 80'i, bu ağaçlar şehir müzesinin içinde yine kalacak. Diğer kısmı sökülecek ve şehir müzesinin çevresine dikilecekler.
"GEZİ PARKI TÜM MİLLETİNDİR"
-Bu halk oylamasının neticesinde ne çıkarsa, biz ona göre hareket edeceğiz. Tabi şimdi bazıları buna olumsuz baktı, çoğu da olumlu yaklaştı. Gençlerimize diyorum, lütfen artık Gezi Parkı'ndan çekilin, evlerinize gidin. Biz orada, eğer hala illegal örgütlerden kalanlar olursa, biz onlarla başbaşa kalalım. Çünkü o Gezi Parkı illegallerin değil, tüm milletindir. Bu Gezi Parkı'nda herkes rahatlıkla gezebilmelidir.
DİKTATÖR HALK OYLAMASI YAPAR MI?
Şu an orada yaşananlar, sefalet, rezalet. Garip garip pankartlar, bu tür şeyler oluyor. Bu konuda artık bir kararlılık bekliyoruz. Heyetlerle de bunu görüştük. Konuşun dedik gençlerle. Artık onlar konuşsun ve bizi farklı yöntemlere sevk etmesinler. Temennim o ki bu iş artık biter, adımlarımızı da emin olarak atarız. Yargıyı bekleriz, yargı bittikten sonra halk oylamasına varız. Halk oylamasından ne çıkıyorsa ona göre de adım atarız. Başka ne diyeyim?
Demedik bir şey bırakmadılar. Bir diktatör halk oylamasına gider mi? Bize bunu da yakıştırdılar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.