Kışkırttılar Kaçtılar
Gezi Parkı olaylarında öne çıkan ve halkı kışkırtan siyasetçi, sanatçı ve gazetecilerin; gözaltıların başlamasının ardından Taksim’deki eylemlere katılmaması dikkat çekiyor.
HALKI KIŞKIRTTILAR, ORTADAN KAYBOLDULAR!
Gezi Parkı’ndaki ağaçların sökülmesini bahane ederek iş makinasının önüne geçen ve olayların fitilini ateşleyen BDP’li Sırrı Süreyya Önder, eylemlerin başında halkı sürekli Taksim Meydanı’na çağıran ve eyleme katılan sanatçılar Mehmet Ali Alabora, Halit Ergenç, Okan Bayülgen, Erdal Beşikçioğlu, Zülfü Livaneli, senaristler Emrah Serbes ve Burak Aksak ile iş adamı Cem Boyner ve gazeteci Can Dündar ortadan kayboldu.
Söz konusu isimler, başta İstanbul ve Ankara’da başlayan gözaltılar ve tutuklamaların ardından eylemlere katılmıyor. Sanatçılardan bazıları da tatile çıktı. Can Dündar ve Mehmet Ali Alabora; halkı tahrik eden twitlerini sildi.
“BU İSİMLERİ UNUTMAYACAĞIZ”
Akit’e konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, siyasetçi, sanatçı ve gazetecilerin eylemlere katılmamasını değerlendirdi. Gökçek, “Bu isimler, ‘Biz piyasadan tüyelim, kendimizi unutturalım’ diye tatile, şuraya buraya kaçtılar. Ama unutulmayacaklar, bu millet unutmayacak, biz unutmayacağız” dedi.
“ÜNLÜ İSİMLER DARBE OLACAĞINA İNANDIRILDI”
Melih Gökçek, Gezi eylemlerine katılan siyasetçi, sanatçı ve gazetecilerin Türkiye’de darbe olacağına inandırıldığını belirterek, “Güç odakları, söz konusu kişilere, ‘Bu darbenin içerisinde yerinizi alın, geride kalmayın, bak dışarda kalıyorsunuz, yarın iş yapamazsınız, hadi gelin bu işe girin yoksa bundan sonra kasetleriniz alınmaz, siz dinlenmezsiniz, filminiz seyredilmez’ şeklinde baskı yapıldı. Bu baskı neticesinde de bir çoğu gerçek iç dünyalarını dışarıya vurmaya başladılar, fakat daha sonra tamamen kullanıldıklarını anlamaya başladı. Bunlardan kaç tanesi beni aradı, ‘Başkan o anda dolduruşa geldik, o anda yanlış oldu, tecrit edilmek istemedik, mahalle baskısı çoktu’ şeklinde günah çıkartmaya başladılar. Şimdi de hepsi ortadan kayboldu. Yani olan hadise bu. Biliyorsunuz olayların gerçek iç yüzünü hem videolarla, hem fotoğraflarla ve atılan twitlerle ısrarla gösterdik. Bunun sonrasında Türk kamuoyu inanılmaz bir şekilde olayların iç yüzünü öğrendi. Bunun dış güçler tarafından nasıl tezgahlandığını öğrendi ve tabi öğrendikçe geriye çekildiler. Allah’a hamd olsun süreç bu hale geldi” dedi
“ÜNLÜ İSİMLER BENİ ARADI, PİŞMAN OLDUKLARINI SÖYLEDİ”
Gökçek, kendisini birçok çok ünlü ismin arayıp pişman olduklarını dile getirdiğini ifade ederek, “Beni arayanları söylemem doğru olmaz. Beni arıyorlar ‘Başkanım pişmanım’ diyorlar, ben de ‘at bakalım diyorum hemen bir twit, pişmanlığını bir göreyim’ diyorum. Ardından telefondayken twit atıyorlar. Bunlar çok ünlü isimler. ‘Pişmanız, dolduruşa geldik, arkadaşın yaptığı da hata’ diyorlar. O zaman hata olduğunu dolduruşa geldiğinizi yazın, tık yazıveriyorlar” dedi.
“TATİLE ÇIKARAK VEYA ORTADAN KAYBOLARAK KENDİLERİNİ UNUTTURMAK İSTİYOR”
Gezi Parkı eylemlerinde halkı tahrik edip kışkırtarak sonra ortadan kaybolan ünlüler hakkında da düşüncelerini ifade eden Gökçek, “İki taraftan da sıkışıyorlar, bir taraftan kendi adamları, o militanlar ve vandallar, ‘Bak sustunuz’ diye hâlâ bunları sıkıştırıyor. O vazgeçmeyen vandal militan küçük bir grup var, onların şerrinden korkuyorlar. Bir taraftan da bizim cenahtan bunları tanıyanlar, gördüklerinde tamamen bunları protesto ediyor ve yanlış yaptıklarını söylüyor. Şimdi bunlar yaptığına yapacağına pişman, iki arada bir derede kaldılar. Bunun üzerine ‘Biz piyasadan tüyelim, kendimizi unutturalım’ diye tatile, şuraya buraya kaçtılar. Ama unutulmayacaklar, bu millet unutmayacak, biz unutmayacağız şahsen. Sadece ve sadece hata yaptıklarını anlayıp da pişmanlıklarını açık olarak, net bir şekilde ortaya koyanlar hariç. Elbette yani hatasını kabul edeni, ‘Hatanı kabul ettin, buna rağmen seni cezalandıracağız’ dememiz mümkün değil. Eğer hatalarını kabul edip özür dilerlerse o zaman af olurlar, sadece bizim gönlümüzde af olurlar. Kul hata yapar ama hatasını anlamak fazilettir. Bu oyunlara gelenler çıkıp kamuoyu önünde kesinlikle özür dilemesi lazım” dedi.
“ANARŞİYE YATAKLIK YAPAN DİVAN OTEL’E YARGI HESAP SORMALI”
Gökçek, Gezi Parkı eylemcilerinin özellikle Koç Grubu’na bağlı Divan Oteli’ni kullandığını hatırlatarak, “Divan Oteli’nin eylemciler tarafından kullanılması kesinlikle ve kesinlikle suça iştiraktir. O tarihte medyaya da intikal etti, bilinçli olarak Divan Otel kullandırılmıştır. Hatta polisin oraya müdahalesi özellikle bir takım çevreler tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Bunun hesabını yargıya vermelidirler. Kesinlikle yargı bunun hesabını sormalıdır. Bu konuda hiçbir tereddüt yoktur. Kim kalkıp da anarşiye yataklık yapıyorsa, adalet de tespit ediyorsa bu da cezasız kalmamalı” dedi.
AKİT’E TEŞEKKÜR
Gökçek, Akit gazetesinin yayınlarını bu süreçte özellikle dikkatle takip ettiğini belirterek, “Akit gazetesinin bu süreç içerisinde yaptığı mücadeleyi, attığı manşetleri, verdiği haberleri dikkatle izledim. Sizi kutluyor, tebrik ediyorum. Bütün arkadaşlara selam söylüyorum” dedi.
İŞTE O İSİMLER
l BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Gezi Parkı’nda olayların fitilini ateşledi ve milletvekili dokunulmazlığını kullanarak iş makinalarının önüne geçerek ağaçların sökülmesini engelledi. Eylemlerin başladığı günlerde öne çıkan Önder, şu an Taksim’e uğramıyor.
l Tiyatro sanatçısı Mehmet Ali Alabora, Sosyal paylaşım sitesi Twitter’da, “Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı? Hadi gel. #direngeziparkı” iletisini paylaştı ve eylemlerinin gerçek amacını açıkladı. 1 Aralık 2012 ile 14 Nisan 2013 tarihleri arasında İstanbul’da sahnelenen ve Mehmet Ali Alabora’nın oynadığı ‘Mi Minör’ adlı tiyatro oyununda Gezi olaylarının bire bir provası yapıldığı basına yansıdı. Alabora, artık Twitter’dan mesaj göndermiyor ve eylemlere katılmıyor
l Behzat Ç. adlı polisiye dizinin senaristi Emrah Serbes, Gezi Parkı’nda yakılan bir arabanın önünde zafer işareti yaparak fotoğraf çektirdi, sosyal paylaşım sitesi Twitter’a koyduğu fotoğrafın altında; “Tayyip bu gece sana uyku yok!” ifadeleri yazıyor. Sabahlara kadar eylemcilerle birlikte hareket eden Serbes, şimdi ortalıkta gözükmüyor.
l TRT-1’de yayınlanan Leyla ile Mecnun dizisinin senaristliğini yapan Burak Aksak da, her gün Gezi Parkı’ndaki eylemlere katıldı ve sanatçıları eyleme katılmaya çağırdı. Gözaltılar başlayınca Taksim’e adım atmadı.
l Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, Taksim Gezi Parkı’ndaki eylemlere katıldı ve “Ne Sağcıyım, Ne solcuyum, Çapulcuyum çapulcu...” dövizini taşıdı. Eylemlere katılmayan Boyner’in sesi soluğu da çıkmıyor.
l Zülfü Livaneli, Gezi Parkı’nda provokatörlere destek verdi ve burada yaptığı açıklamada; “Buraya çapulculuk yapmak için geldik” dedi. Livaneli de ortalıkta görünmüyor.
l Erdal Beşikçioğlu, Ankara’daki eyleme içki şişesiyle katıldı ve “Gençleri sokağa döken olayları, sanatçılar olarak yakından gözlemlemek istedik ve biz de gençlerin arasında bulunduk” dedi. İstanbul ve Ankara’da başlayan gözaltıların ardından ortalıkta görünmedi.
l Haluk Bilginer, Gezi Parkı’ndaki eyleme katıldı ve “Arada böyle gelip çapulculuk yapıyoruz. Düzelecek inşallah, bundan daha kötüsü olamaz” dedi. Bilginer, eylemlere katılmıyor.
l Halit Ergenç ve Bergüzel Korel, Mehmet Ali Alabora’yla Taksim Gezi Parkı’ndaki eylemlere katıldı. Gözaltılar başlayınca Bodrum’da tatile çıktı.
l Gezi olaylarının başladığı günlerde alanlara çıkan Milliyet Gazetesi yazarı Can Dündar, gözaltılar başlayınca ortadan kayboldu.
YENİAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.