Hesap Veremeyenler Gazetelere İlan Verdi
Taksim Gezi Parkı olaylarında en ön saflarda yer alarak provokatörlüğe soyunan ve nefret söyleminin öncülüğünü yapan sanatçıların gazetelere ‘Kaygılıyız’ başlığı altında verdiği ilan eleştiriliyor.
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi yönetim kurulu üyesi ve tiyatrocu Bünyamin Yılmaz, sanatçıların gazetelere verdiği ‘Kaygılıyız’ başlığı altındaki isimlerin samimiyetine inanmadığını söyleyerek, bu isimlerden bazılarının Gezi Parkı eylemlerinde vandalizme destek olduğunu belirtti. Birçok tiyatro eserinde görev alan, eleştirmen, gazeteci-yazar Bünyamin Yılmaz, Gezi Parkı eylemcilerinin gazete ilanı vermesini Akit’e değerlendirdi.
YILMAZ: VANDALİZME EN BÜYÜK DESTEK SANATÇILARDAN GELDİ
Olayların başladığı gündem itibaren, ortalık yakılıp yıkılmaya başlandığında vandalizme sokaklarda en büyük desteği verenlerin sanatçılar olduğuna dikkat çeken gazeteci-yazar Bünyamin Yılmaz, şehir eşkıyalarıyla sanatçıların yan yana olamayacağını söyledi.
Yılmaz, “Sanatçılar toplumu provoke ettiler. Onlar sosyal medyayı kullanarak, hayatlarında belki de ilk defa çıktıkları televizyon ekranlarını kullanarak resmen nefret söylemini normalleştirdiler. Yani biz şuna inandık ki; Türkiye’de bir iktidar var ve bu iktidarı indirmek için meşru yol Gezi Parkı eylemleriyle ortalığın yakılıp yıkılması ve neticede iktidarın indirilmesi. Siyasette normal işleyen düzene bir komplo kurulmaya çalışıldı nefret söylemleriyle. Biz bu arkadaşları Türkiye’nin temel değerlerine hakaret ederken de gördük. İnsanlara değer vermediklerini gördük. Hatta o yanan yıkılan arabaların önünde fotoğraf çektirirken gördük. Hayatı boyunca bir başka insanın hiçbir şeyine dokunmaması gereken ve asla başkasının hakkına elini uzatmaması gereken insanlar, bir normal insana, vatandaşa ait yakılıp yıkılan bir aracın önünde pozlar verebildiler. Bu kadarı alçakça diyorum. Bu ifadeyi kullanmamın sebebi ise sanat dünyasından bir insan başkasına ait yakılan bir aracın önünde poz veremez. Eğer bunu yapabiliyorsa anlamı şudur; ‘Sizde gelin benim arabamı yakın, bu vandalizme ben de izin veriyorumdur.’ Topluma mal olmuş sanatçılar başkasının eşyasına el uzatamaz” şeklinde konuştu.
SANATÇILAR HALKI KARŞISINA ALDI
18 gün boyunca devam eden vandalizme ortak olan sanatçıların halkı karşısına aldığının altını çizen Yılmaz, “Bundan dolayı bu halktan özür dilemek zorundadırlar. Vandalizme verdikleri destekten dolayı utanıp, ‘Biz yanlış yaptık. En başta doğaya olan saygımızdan bunlara destek verdik. Ama sonunda olaylar istemediğimiz bir noktaya ulaştı. Bundan dolayı özür dileriz’ demeleri gerekiyor. 18 gün boyunca yaşadığımız vandalizmin altında yatan şey sanat dünyasından insanların bu vandalizme destekleridir. Bu utancı onlarda görmek istiyoruz. Eğer bu utanç onlarda yoksa, eğer özür dilemeyeceklerse biz de onların ilanlarına karşı sadece güleriz. Kaygılıysan bir başka ülkede kaygılan. Amerika’daki bir gazeteye ilan vererek ülkemizi küçük düşüren bu kişiler, Amerika’da New York Times Gazetesi’ne bu ilanı vererek kaygılansınlar. Bu halk nefret içinde değil, kindar değil. Ama ilanı verenlerin 18 gün boyunca sokaklarda vandalizme desteğini açıkça gördük. Önce kaygılananlar özür yazısı ilanı versinler” açıklamasında bulundu.
HESAP VERMEMEK İÇİN İLAN VERİYORLAR
Bu ilanı veren sanatçıların en başından beri Türkiye’de gerçekten darbe yapacaklarına inandığını belirten Yılmaz, “Ne yazık ki Türkiye’de siyasal güçle deviremeyeceklerini anladıkları bir siyasi partiyi vandalizmle indireceklerine inanmışlar. Bu süreçte sanatçıların akıl sağlığını yitirmelerinin sebebi tamamen buna inanmalarından kaynaklanıyor. Ama sanatçılar ve bu ilanı verenler; siyasi partiyi devirmeyi bırakın, resmen devleti felç etmeye yönelik bir girişimde bulundular. Ben birçok sanatçıda darbecilikten sonuç alınacağına inandığını gördüm. Bunun yanında yine bu sanatçılar o kadar nefret, o kadar kin doluydular ki; bunlara gazeteciler de dahil. Ben buradan buna inananlara geçmiş olsun diyorum. Bugün Türkiye’de yerleşmiş bir demokratik anlayış var. Halkımız asla bunlar gibisine pabuç bırakmadı. Vandalizme ve insanlığı tahrik eden davranışlara bizim milletimiz hiçbir zaman pabuç bırakmadı. O yüzden yenildiler, mahvoldular, eridiler ve hesap vermemek içinde ‘Kaygılıyız’ ilanları veriyorlar. Utançlarını kabul edip bunu telafi etsinler. Toplumla barışsınlar, eski hallerine bile değil, ondan daha normale dönsünler. Kusura bakmasınlar, ama bu ülkenin sahipleri onlar değil. Sanatçıyım deyip milleti kışkırtmanın anlamı yok. Akıllarını başlarına alsınlar” dedi.
YENİAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.