Alman bağışına masraf kılıfı
Karlıbel, Alman vakıflarından CHP’ye sadece 2005 yılında değil, önceki yıllarda da yardım yapıldığını, bu yardımların “yürütülen ortak projeler üzerinden” aktarıldığını iddia ediyordu. Gazetemizin konuyla ilgili haberleri ve Karlıbel’in bu iddiaları karşısında CHP, daha önce de sık sık “Türkiye’nin ulusal birliğini ortadan kaldırmak için faaliyet yürüttüğü” iddiasıyla gündeme gelen Alman Ebert Vakfı ile hiçbir ilişkilerinin olmadığını iddia etti.
CHP’den, Alman Ebert Vakfı ile ortak projeler gerçekleştirildiği ve bu projelerin tüm masraflarının sözkonusu Vakıf tarafından karşılandığı itirafı geldi. Geçtiğimiz Mayıs ayına kadar CHP Parti Meclisi Üyesi olan 22. Dönem CHP İstanbul Milletvekili Ali Rıza Gülçiçek, parti olarak Ebert Vakfı ile gerek Türkiye’de gerekse Almanya’da çok sayıda ortak proje hazırladıklarını, bu projelerin birçoğuna bizzat katıldığını, proje masraflarının sözkonusu Vakıf tarafından karşılandığını söyledi.
EBERT VAKFI, SDP İLE CHP ARASINDA ARABULUCULUK YAPAR
Sorularımız karşısında Gülçiçek, 2008’in Mayıs ayında Parti Meclisi Üyeliği’nin sona ermesiyle CHP’de herhangi bir görevinin kalmadığını ifade ederek, şunları söyledi: “Almanya’da sosyal demokrat partisi var, SDP. Friedrich Ebert Vakfı, bu partiye çok yakındır. Bu partiyi destekler. Bu herkesçe bilinir. Ebert Vakfı ile CHP’nin özellikle Altan Öymen’in Genel Başkanlığı döneminde çok güzel ilişkileri vardı. Ebert Vakfı, Almanya’daki SDP ile CHP arasında koordinasyon sağlardı. Mesela panel düzenlerdi. Ya CHP Almanya’ya gidiyordu, ya da SDP Türkiye’ye geliyordu. Bu koordinasyon Ebert Vakfı’nın Almanya’daki merkezi veya Türkiye’deki temsilciliği tarafından sağlanıyordu. Hatırlıyorum da, Altan Öymen döneminde gerçekleştirilen bu gibi projelere ben de katılmıştım. 2000’di galiba, bir panel düzenlemişti Ebert Vakfı, dönemin Genel Başkan Yardımcısı Onur Kumbaracıbaşı ile birlikte katılmıştık. Bu panelin tüm masrafları tabii ki Ebert tarafından karşılanıyor. Sayın Baykal döneminde SDP ve Ebert Vakfı ile ilişkiler eskisi gibi olmadı. 22 Temmuz seçimleriyle milletvekilliğim sona erdi. Ancak Parti Meclisi üyeliğim sürdü. Mayıs 2008’de bu görevim de sona erince CHP’de bir görevim kalmadı. Bu tarihten sonra SDP ile Ebert Vakfı ile ne gibi ilişki içine girildi bilemiyorum.”
CHP MYK ÜYESİ KILIÇ’IN DTF’Sİ VE EBERT
CHP, Alman Ebert Vakfı ile ilişkilerini Türk Alman Dostluk Federasyonu(DTF) üzerinden yürütüyor. DTF’nin Kurucusu ve Genel Başkanı Ali Kılıç, CHP’nin Almanya ile ilişkilerinin sağlıklı yürütülmesinde etkili bir isim. Almanya’da yaşayan Ali Kılıç, CHP’nin Merkez Yürütme Kurulu(MYK) Üyesi. Kılıç kişisel web sitesi www.alikilic.net’te Friedrich Ebert Vakfı ile projelerinden bahsediyor. CHP’li Ali Kılıç’la görüşme taleplerimize olumlu cevap alamadık.
2005’TE DÜZENLENEN PROJELER ŞÖYLE
CHP’nin DTF’si sadece 2005 yılı içinde Alman Ebert Vakfı ile 10 ortak proje gerçekleştirmiş. Bu projelere CHP’den Genel Başkan Yardımcısı düzeyinde katılım olmuş.
SELVİ ÖNCE “KATILDIM” DEDİ, SONRA “HATIRLAMIYORUM”
Örneğin, Türk Alman Dostluk Federasyonu ile Friedrich Ebert Vakfı tarafından Bayern Forum Münih’de 6 Nisan 2005 tarihinde “AB ve Ulusal Değerler” konulu bir konferans gerçekleştirilmiş. Bu konferansa CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi de konuşmacı olarak katılmış. CHP’li Selvi ile görüşerek “Ebert’in bu toplantısı için Münih’e gittiniz. Masraflarınız Ebert Vakfı tarafından mı karşılandı?” diye sorduk. Önce “Bunun CHP ile ne ilgisi var” diyerek, sorumuzu cevapsız bıraktı. Ardından ise “Bu toplantıya katılıp katılmadığımı, masrafların kim tarafından karşılandığını hatırlamıyorum” dedi.
“İSLAM DÜŞMANLIK İMAJI” PANELİ
2005 yılı içinde CHP’nin DTF’si ile Alman Ebert Vakfı tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen ve tüm masrafları Ebert Vakfı tarafından karşılanan diğer bazı projeler de şöyle:
¥ Münih Anton-Fingerle-Bildungszentrum’da 14 Nisan 2005 tarihinde Federal İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Ute Vogt, Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanı Dr. Günther Beckstein, Benediktbeuren Katolik Akademisi Yüksek Okulu’ndan Prof. Dr. Lothar Bily ve işadamı Hüseyin Baraner’in konuşmacı olarak katıldığı “İslâm Düşmanlık İmajı” konulu panel.
¥ Bayern Forum Münih’de 13 Nisan 2005 tarihinde, gazeteci (WDR) Ayşe Tekin ve fotoğraf sanatçısı Dr. Nurettin Elbir’in konuşmacı olarak katıldığı “Türkiye’de Kadının Günlük Yaşamı” konulu konferans
¥ Bayern Forum Münih’de 25 Ocak 2005 tarihinde “Türklerin AB’ye Üyeliği ve Almanlar’ın Türk Korkusu” konulu ve açış konuşmasını Bavyera Eyalet Milletvekili Dr. Linus Förster’ın yaptığı okuma günü
¥ Bayern Forum Münih’de 4 Şubat 2005 tarihinde Prof. Charlotte Uzarewicz, Dr. Ali Erbaş ve Pavlos Delkos’un konuşmacı olarak katıldığı “Almanya’da Yaşlı Göçmenler” konulu panel
¥ Türk-Alman Kültür Haftaları çerçevesinde Bayern Forum Münih’de 16 Şubat 2005 tarihinde Türk-Alman Dostluk Federasyonu (DTF) tarafından, Friedrich-Ebert Vakfı’nın katkılarıyla Hildegard Becker(WDR), Dr.Johannes Grotzyk (BR), Celal Özcan(Hürriyet) ve Arno Makovsky (Süddeutsche Zeitung)’nin konuşmacı olarak katıldığı “Türk-Alman İlişkilerinde Basının Rolü” konulu panel.
¥ Augsburg Alevi Cemiyeti Dernek Binası’nda 25 Nisan 2005 tarihinde düzenlenen “Siyaset ve Dini Cemaatlar” konulu panel
MÜMTAZ SOYSAL KONUŞMUŞ
¥ Münih Türkiye Halk Derneği tarafından Münih DGB Haus’da 29 Ekim 2005 tarihinde Prof. Dr. Mümtaz Soysal’ın konuşmacı olarak katıldığı “Cumhuriyetin İç ve Dış Sorunları, 29 Ekim” konulu konferans
CHP’LİLER NE DİYORDU: EN UFAK BİR TEMASIMIZ OLMADI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, söz konusu vakıfla bugüne kadar en ufak bir temaslarının olmadığını belirterek “5 yıldır Friedrich Ebert’ten ne biriyle tanıştık, ne biriyle görüştük, ne de ortak bir proje yaptık” dedi.
Deniz Baykal: Bizim CHP olarak hiçbir şekilde yabancı kuruluşlarla bir mali ilişki içine girmemiz söz konusu değildir. Bu konularda bizim açık, net tavrımız vardır. Bir tereddüt yoktur. Bir siyasi partinin dışarıdan mali destek alması mümkün değil.
Genel Sayman Mustafa Özyürek: CHP yasalar çerçevesinde çalışan şeffaf bir partidir. Herhangi bir yabancı vakıftan bir kuruş para almamıştır. CHP’nin Friedrich Ebert Vakfı’ndan 85 bin Euro aldığı kanıtlanırsa onun 10 mislisini vermeye hazırım.
CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu: İddialarda benim de adım geçiyor. Benim böyle bir hesabım ve param yok. Ama açıklarlarsa sevinirim. Belki Almanya'da benim bir hesabım olduğunu öğrenmiş olurum, paraya da ihtiyacım var.
İşte savcı ile Vakit’in diyaloğu
KENAN ERSÖZLÜ / ANKARA
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, “Alman Ebert Vakfı’ndan CHP’ye 85 bin Euro yardım yapılacağına” ilişkin haberlerimiz karşısında kafasının ne kadar karıştığını bir defa daha gösterdi. Yalçınkaya, önceki günkü “Başsavcılık CHP hakkında inceleme başlattı” şeklindeki haberimiz üzerine yaptığı açıklamada “Bütün siyasi partilerin faaliyetlerinin Başsavcılık tarafından rutin olarak Anayasa ve yasaların verdiği görev ve yetki çerçevesinde izlendiğini” hatırlattıktan sonra, “CHP’ninki de rutin bir inceleme” diyerek resmen gerçeği gizledi.
YARDIM İSTEYEN KENDİLERİ
Çünkü Başsavcı konuyla ilgili sorularımızı önce cevapsız bırakmış, sonra da ne değişti ise Savcı Mehmet Mahir Kara’ya gazetemizi arattırarak “inceleme başlatıldığı” bilgisini ulaştırmış ve bizden yardım istemişti.
RUTİNSE, BU NE PEKİ?
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet Mahir Kara ile telefonla aradığı Ankara Haber Müdürümüz Fatih Akkaya arasında şu diyalog geçti:
Savcı Kara: Fatih Bey, sabah Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gelmişsiniz. Bana intikal eden haber böyle. Elinizde gazete kupürleri olduğunu, bunları bırakabileceğinizi söylemişsiniz.
F. Akkaya: Evet, konunun Sayın Başsavcı’nın gözünden kaçmış olabileceği düşüncesiyle bunu teklif ettim ama kabul edilmedi. Görevli arkadaşlar ‘Gerek yok’ dediler. Ben de çıktım geldim.
Savcı Kara: Biz o kupürleri merak ediyoruz, açıkçası. İncelemek de istiyoruz. Biz takip ediyoruz gerçi ama belki bizim gözümüzden kaçan bir şey olabilir.
F. Akkaya: Biz de bu düşünceyle sekreter hanıma bunu ısrarla söyledik.
Savcı Kara: Bize ulaştırabilecek misiniz?
F. Akkaya: İnternet ortamında ulaşmak mümkün. Ama istiyorsanız getirebiliriz belgeleri. Kaça kadar yerinizde olacaksınız?
Savcı Kara: Bugün eee.. Şimdi ben sizin bu müracaatınızı değerlendirerek bir sonuca bağlayıp…
F. Akkaya: Müracaat dediniz. Şurası çok önemli, yanlış anlaşılmayalım. Bizimkisi müracaat değil. Ben bir gazeteci olarak Sayın Başsavcımızla konuyu görüşmek için oraya gittim. İşte “Sayın Başsavcım gazetemizde yer alan böyle bir olay var, diğer gazetelerde de, internet haber sitelerinde de yer aldı bu. Bununla ilgili inceleme vesaire ne gerekiyorsa yapılacak mı, böyle bir düşünceniz var mı” diye sormak. Amacımız buydu. Ve, Sayın Başsavcı konudan haberdar değilse, haberdar olmasını sağlamak için oradaydık. Gazetecilik gereği. Bir başvurumuz falan olmadı.
BANA VERİLEN TALİMAT BU YÖNDE
Savcı Kara: Tamam, yok, e biz sizin bu girişiminizi gayet normal karşılıyoruz. Yalnız bu kupürleri bir şekilde bize ulaştırırsanız.. Ben bunları değerlendireceğim, Başsavcımıza sunacağım. Bana verilen talimat bu yönde.
F. Akkaya: Sayın Başsavcı’nın talimatı mı bu?
Savcı Kara: Evet.
F. Akkaya: Tamam.. Bugün kaça kadar makamınızda olacaksınız, kupürleri getirelim.
GÖRÜŞME SAATİ 17.20 SULARI
Savcı Kara: Ben 6’yı 20 (18.20) geçeye kadar buradayım, TRT binasının oradaki yerimizdeyim. Şu an aşağı yukarı 1 saat var.
F. Akkaya: Vakit’in istediğiniz sayılarından elimizde olup olmadığına bakıp, ona göre size ulaştırmaya çalışacağım.
Savcı Kara: Tamam, bekliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.