‘Ebert ile iyi ilişkilerimiz var’
CHP kurmaylarının “Ebert Vakfı ile hiçbir ilişkimiz yok” iddiasına karşı CHP 22. Dönem Milletvekili Ali Rıza Gülçiçek’in ardından CHP eski Genel Başkanı Altan Öymen’den de “yalanlama” niteliğinde açıklamalar geldi. Gazeteci-yazar Altan Öymen, Deniz Baykal’dan önce genel başkanı olduğu CHP’nin Alman Friedrich Ebert Vakfı ile ilişki içinde olduğunu, ortak projeler yaptığını kabul etti. 23 Mayıs 1999 tarihinde düzenlenen 27. olağanüstü kurultayda CHP Genel Başkanı seçilen Altan Öymen, Ağustos 2000’de gittiği olağanüstü kurultayda, yeniden genel başkan olmayı hedeflerken, koltuğu Deniz Baykal'a kaptırmıştı. Öymen şimdi Doğan Medya Grubu yayın organı Radikal’de köşe yazıları kaleme alıyor.
Altan Öymen’e, Alman Friedrich Ebert Vakfı’nı ve CHP’nin bu vakıfla ilişkisini, ortak projelerini sorduk.Öymen şunları söyledi, “Cumhuriyet Halk Partisi, Sosyalist Enternasyonal üyesidir. Dünyadaki diğer sosyalist partiler de Enternasyonal üyesidir. CHP’nin bu partilerle bu çerçevede ilişkileri vardır. Enternasyonal üyesi Alman Sosyal Demokrat Partisi’yle de çeşitli ilişkileri vardır. Friedrich Ebert Vakfı da, Alman Sosyal Demokrat Partisi’ne yakın bir vakıftır. Dolayısıyla vakıfla da temas sözkonusu olabiliyor. Ama CHP’nin ilişkisi daha ziyade partiden partiyedir. Ne bu partiyle ne de bu vakıfla herhangi bir para alışverişi sözkonusu değildir. Friedrich Ebert Vakfı’nın Türkiye’de de temsilciliği vardır. Ülkemizde çeşitli paneller tertip ederler. Almanya’da da aynı şekilde paneller tertip ederler. CHP’nin ilişkisi daha çok Alman Sosyal Demokrat Partisi’yledir.”
CHP’LİLER “İLİŞKİMİZ YOK” DİYE DURSUN
Altan Öymen, “CHP’nin doğrudan Ebert Vakfı ile ortak projeleri, programları olmadı mı hiç?” şeklindeki sorumuz üzerine, “Ebert Vakfı’nın düzenlediği programlar olabilir. Alman SDP’den ve CHP’den katılımlar olmuştur. Olabilir. Gayet doğal da” dedi. Öymen, bu ifadeleri ile CHP’nin Alman Ebert Vakfı’yla ilişki içinde olduğunu, ortak projeler yaptığını kabul ederken, bu projelerde ortaya çıkan masrafların da sözkonusu vakıf tarafından karşılanabildiğini söyledi ve bunun gayet yasal olduğunu savundu, bunu “misafirperverliğin gereği” olarak yorumladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.