'Kurban'ın Abisinden Habervaktim'e Bomba Açıklamalar!

'Kurban'ın Abisinden Habervaktim'e Bomba Açıklamalar!
Mustafa Sarıgül’ün kayınpederi Abdurrahman Köksaloğlu cinayetinin sorumlusu olarak gösterilen Osman Tüfekçi’nin abisi Mustafa Tüfetçi’nin Habervaktim’e yaptığı açıklamalar gündemi sarsacak.

15 Haziran 1980 tarihinde Şişli’deki işyerindeyken silahlı saldırı sonucu öldürülen CHP İstanbul Milletvekili ve Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün kayınpederi Abdurrahman Köksaloğlu’nun katil zanlısı olduğu iddiasıyla aldığı idam cezası, 29 yıl hapis cezasına çevrilen ve 10 yıl cezaevinde kalan Osman Tüfekçi’nin ağabeyi Mustafa Tüfekçi’nin Habervaktim’e yaptığı açıklamalar gündemi sarsacak.

Tüfekçi, kardeşinin cinayet günü İstanbul dışında olduğunu, Sakarya’da felçli abisinin bakımıyla ilgilendiğini aktardı. İstanbul Üniversitesi’nde son sınıf öğrencisi olan ve aynı zamanda ikinci ligde mücadele eden Sarıyer Spor’da lisanslı futbolcu olan kardeşi Osman Tüfekçi’nin, olaydan bir buçuk yıl sonra turnuvadayken gözaltına alındığını dile getirdi. Mustafa Tüfekçi, görgü tanıklarının fail olarak 160 boylarında, 65 kiloda, parlak yüzlü, sakalsız bir şahsı, yani Osman Dönmez’i tarif ettiklerini, ancak suçun Mustafa Sarıgül ile yardımcısı Bayram Özata’nın organizesiyle 180 boyunda, 90 kilo ağırlığında ve kirli sakallı olan kardeşi Osman Tüfekçi’ye atıldığını belirtti.

2-075.jpg

“ASIL FAİLİ YURTDIŞINA ÇIKARDILAR”

Asıl fail olan Osman Dönmez’in emniyete ifade verdikten sonra Fransa’ya kaçırıldığını söyleyen Tüfekçi, “İlk soruşturma ifadelerinde şahitler, faili 160 boyunda, 65 kilo ağırlığında, parlak yüzlü, yüzünde tüy olmayan birisi olarak tarif ediyor. Tanıkların işaret ettikleri ve Mustafa Sarıgül ile Bayram Özata’nın tanıdığı birisi olan Osman Dönmez, emniyette ifade verdikten sonra yurtdışına çıkarıldı. 180 boyunda, yapılı birisi olan kardeşim Adapazarı’nda felçli abisine bakıyordu. CHP’li Köksaloğlu’nun cinayetinden 3 gün sonra komşumuz Cafer Altuntaş vuruldu. Olayı duyup İstanbul’a gelen kardeşim ve diğer komşularımızla cenazeyi Trabzon’da defnettik. Kardeşim geldiğinde yüzünde 5 aylık sakallıydı. Cenazede sakallı olduğuna dair 40 şahit dinlettirdik” dedi.

1-064.jpg

“ZATEN İDAM EDİLECEK…”

Mustafa Sarıgül ile Bayram Özata’nın görgü tanıklarına baskı yaptıklarını anlatan Tüfekçi, “Kardeşim gözaltına alındıktan sonra Mustafa Sarıgül emniyet müdüründen fotoğrafını alıyor. Özata’yla birlikte şahitlere, ‘Bu kişi yetimhaneden çıkmış. Zaten 6-7 kişiyi öldürmüş. Suçunu da kabul ediyor. Boyu uzamış. İdam edecekler. Siz de budur deyin uğraşıp gidip gelmeyin. Bitsin bu iş’ diyorlar. Şahitler emniyette ‘tamam budur’ diyor. 10 kardeşiz. Kardeşim neden yetimhanede kalsın? Kardeşim 25 yaşındaydı. Osman Dönmez ise 18 yaşında bir gençti. Böyle kandırmışlar işte” ifadelerini kullandı.

YALANCI ŞAHİTLİKTEN TUTUKLANDILAR AMA…

Daha sonra mahkemeye gelen görgü tanıklarının kandırıldıklarını anlattıklarını ve “yalancı şahitlik” suçundan tutuklandıklarını vurgulayan Tüfekçi, “Bu şahitler mahkeme günü ‘Bizi kandırdılar’ dediler. Emniyette verdikleri ifadelerini Mustafa Sarıgül ve Bayram Özata’nın baskısıyla verdiklerini anlattılar. Ve mahkemedeki hakim onları tutukladı. Yalancı şahit oldukları ortaya çıktı. Bu yüzden kardeşim Osman Tüfekçi’nin de serbest bırakılması lazımdı. Ama öyle bir sıkıyönetim hakimi vardı ki, o kanlı mirasa o da parmağını çalmış” bilgisini verdi.

“CHP’Lİ VEKİLİN ARKADAŞI OLAN HAKİM BİZE…”

Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Nolu Askeri Mahkemesi’nin sivil hakimi Seyfettin Özkan’ın, Köksaloğlu ailesinin avukatı olan CHP eski Milletvekili Vamık Tekin’in arkadaşı olduğunu belirten Mustafa Tüfekçi, “Hakim Seyfettin Özkan, ne hikmetse bize hep düşman gözüyle baktı. Askeri hakimler beraatini istiyordu. Tek o idam verilmesini istiyordu. Diretti. Askeri hakimler değişti ama 3 yıllık yargılamada Seyfettin Özkan hiç değişmedi. Böyle bir dünya. Bazen böyle hırsımdan ağlarım” dedi. Kardeşinin hiçbir aşamada suçu kabullenmediğini kaydeden Tüfekçi, “O kadar baskı, işkence görmesine rağmen hiçbir ifadede suçu kabullenmedi. ‘Olaydan imtina ediyorum’ demiş. Kardeşime tavuk bile kestiremezsin. Abdurrahman Köksaloğlu’yla bir husumeti yoktu. Mahkeme de ‘Osman Tüfekçi’nin akrabalarının kalabalık oluşundan dolayı baskı yapmış olabilirler’ kanaatiyle cezayı verdi” ifadelerini kullandı.

“MİRAS İÇİN ÖLDÜRTTÜLER”

Abdurrahman Köksaloğlu’nun, damadı Mustafa Sarıgül ile Bayram Özata tarafından öldürtüldüğünü ve suçun kardeşinin üzerine atıldığını iddia eden Tüfekçi, “Öldürmeseler katili aramak varken niye Osman Tüfekçi’yi bulsunlar? Görgü tanıklarına söyledikleri art niyet değil de nedir? Abdurrahman Köksaloğlu’nu miras için öldürdüler. 100 tane taksi plakası vardı adamın. 10 tane işhanı vardı.  Çok parası vardı. Faizle para veriyordu” değerlendirmesini yaptı.

SARIGÜL’ÜN EŞİNİN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ

Sarıgül’le evli olan Gülsüm Köksaloğlu’nun da babasının ölümünden sonra şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiğini hatırlatan Mustafa Tüfekçi, “Abdurrahman Köksaloğlu, kızını Mustafa Sarıgül’e vermek istemiyormuş. Kızı istemiş. Daha sonra eşi Gülsüm de öldü. Gazeteler ‘şüpheli ölüm’ diye yazdı. Şimdi Sarıgül de ‘Eşim kanserden öldü’ diyor” şeklinde konuştu.

KANLI MİRASI BÖLÜŞTÜLER

Köksaloğlu’nun ölümünden sonra Sarıgül’ün hızla yükseldiğine dikkat çeken Tüfekçi, Sarıgül’ün yardımcısı Özata’yla olan ilişkisine vurgu yaparak, “Bayram Özata sürekli Sarıgül’ün yanında. Eşi de öldükten sonra miras Sarıgül’e kaldı. Şu anda 50 taksi plakası demek, 100 trilyonluk adam demektir. Abdurrahman Özata zengin bir işadamıydı. Bütün işler Sarıgül ile Özata’nın elinde. İkisi her şeyi biliyor. Sarıgül’le Özata kanlı mirası bölüştü. Hala daha arkadaşlar. Sarıgül ondan sonra büyüdü. Babası kapıcıydı. Bir şeyi yoktu. Sarıgül Dev-Sol militanıydı. Marksist-Leninist militandı. Yine de militan” dedi.

BACAKTAN VURULMANIN SIRRI

Kaçtığı Fransa’da başka bir suçtan cezaevine giren ve daha sonra Türkiye’ye dönen Abdurrahman Köksaloğlu’nun katili Osman Dönmez’le 1992 yılında karşılaştığını ve Dönmez’in suçunu itiraf ettiğini anlatan Tüfekçi, şunları söyledi: “Osman Dönmez Mustafa Sarıgül ve Bayram Özata tarafından Fransa’ya kaçırıldı. Kiracılarım arasında bir ihtilaf vardı. 4 kişi gelmişlerdi. MHP Tekirdağ İl Başkanı olan Yunus Meral de vardı. ‘Bu da Osman Dönmez’ dediler. Neden böyle bir şey yaptığını sordum. ‘Osman Tüfekçi bu olayı yapmıştır demedim ki. Fransa’da Osman Tüfekçi’nin idama mahkum olduğunu duyunca dilekçemi yazdım. Olayı faili benim. Kimseyle uğraşmayın’ diye. Ama kabul olmadı’ dedi. Sonra ‘Bana vaat ettiklerini yerine getirmediler. Mustafa Sarıgül’ü de Bayram Özata’yı da vuracağım’ dedi. Bunu bana anlattıktan sonra Özata’yı bacağından vurdular. Osman Dönmez’i kullandılar. Bir şey vaat ettiler ona. Sonradan uyandı. Sonra Osman Dönmez Türkiye’de hapse girdi. Hapiste kalp krizinden öldü diyorlar. Ama hapishaneden çıkan birisi, kardeşime ‘Osman Dönmez zehirlendi’ demiş. Olayın gözcüsü Mustafa Fidan, mahkemede karar aşamasında ‘Biz Osman Dönmez’le beraber yaptık. Osman Tüfekçi değildi’ diye itiraf etti. Fidan da Mecidiyeköy’de bir paşa koruması tarafından vuruldu. Enteresan, tespihe dizilmiş sanki. Önce Abdurrahman Köksaloğlu öldürüldü. Sonra kızı Gülsüm şüpheli şekilde öldü. Köksaloğlu’nu vuran Osman Dönmez cezaevinde öldü. Olayın gözcüsü de paşa koruması tarafından öldürüldü.”

BAYKAL VE KILIÇDAROĞLU’NA DA GİTMİŞ

33 yıldır gerçeklerin ortaya çıkması için mücadele ettiğini ve çalmadık kapı bırakmadığını anlatan Tüfekçi, davanın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, “Bu olay 33 yıldır beni rahatsız etmiştir. İtiraz dilekçelerimden dolayı 6 ay hapis yattım. Kenan Evren’e, Demirel’e, her dönem cumhurbaşkanlarına, başbakanlara, İçişleri, Adalet bakanlıklarına, gazetelere dilekçeler gönderdim. 2005 yılında Deniz Baykal’a, Kılıçdaroğlu’na mektup yolladım. Ama bir sonuç alamadım. Bu Cenabı Allah’ın bize verdiği bir imtihandır. Çok ağır bir imtihan ama hakimlerimiz ve savcılarımız eğer bu işe canı gönülden el atarsalar, inanıyorum ki bu katil, bu ruh hastasının ortaya çıkacağını, nasıl bir kişilikte insanlar olduklarını görülecektir. İbreti alem için de Türkiye Cumhuriyeti de bunu duyacaktır.”

“BU ADAM BİR CANİ”

Ailece uğradıkları haksızlıkları hazmedemediğini söyleyen Mustafa Tüfekçi, şöyle devam etti: “Hepimizin hayatını kararttılar. Benim 33 seneden beri uykularım kaçmış.  Bizim şeref ve haysiyetimizi lekelediler. Mustafa Sarıgül ile yardımcısı Bayram Özata cinayetler zincirinin başıdır. Bu adam kayınpederini öldürtmüş. Karısı şüpheli şekilde öldü. Bu adam bir cani. Bu adam memleketin başına bela olacak diyorum. Davanın yeniden gözden geçirilmesini istiyoruz. Hem şerefimiz aklansın hem de bu adamların caniliği ortaya çıksın. İade-i mahkeme açmak o kadar zor ki. Adamlar işte yanlış karar vermiş. Darbe yargısı vardı. Kenan Evren’in ‘bir sağdan, bir soldan’ dediği günlerdi. Bu adam Şişli Belediye Başkan Adayı olduğu zaman Fatma Girik’in çıplak resimlerini Şişli meydanlarına astırdı. İnanıyorum ki Deniz Baykal’a kaseti de yapan bu adam. Diyorum ki: Mustafa Sarıgül bir cani, bir zalim, bir cinayet şebekesinin başı. Ama inanıyorum ki gerçek adalet yerini bulursa, adaletin para ve hırsla nasıl adaletsizleştirildiğinin ibret vesikası olarak tarihimize geçecek bir olaydır bu. Bunu bir belediye başkanı olarak görmeyin, bu bir militan. Kardeşimin hakkıyla beraber suçsuz yere öldürülen insanların da hakkını arıyorum. Abdurrahman Köksaloğlu’nun da hakkını arıyorum. Bu adamların bir gün bile dışarıda kalması insanlık adına utanç vericidir. Son nefesime kadar mücadele edeceğim. Elbette ilahi adalet er ya da geç tecelli edecektir.”

Erol Metin / Habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.