Radikal, CHP'li Sarıgül'ü Ele Verdi!

Radikal, CHP'li Sarıgül'ü Ele Verdi!
Habervaktim, CHP’nin İstanbul adayı Mustafa Sarıgül’ün kayınpederinin öldürülmesiyle ilgili ezberleri bozmaya, kamuoyunu sarsmaya devam ediyor…

“Radikal bir CHP taraftarı” olan İmambakır Üküş adlı gazeteci bile Abdurrahman Köksaloğlu’nun öldürülmesiyle ilgili damadı Mustafa Sarıgül ile Yardımcısı Bayram Özata’yı suçluyor. “Bir cinayetin anatomisi” başlıklı yazısında, Köksaloğlu’nun cinayete kurban gitmesinde, mirasçısı Sarıgül ve Özata ile Zeynel Abidin Erdem’in parmağı olduğunu ima eden Üküş, “Bayram Özata, o günler Abdurrahman Köksaloğlu'nun yanında, onun işlerini takip eden birisiydi. Nasıl olduysa oldu, Abdurrahman Köksaloğlu öldürüldükten sonra Allah ona "yürü ya kulum" dedi.

Mustafa Sarıgül'ün vazgeçilmezi ve kara kutusu oldu. Nasıl olduysa oldu, Özata Şirketler Topluluğunu kurdu” diyor.

Katil zanlısı olduğu iddiasıyla 10 yıl hapis yatan ve milliyetçi kimliğiyle bilinen Osman Tüfekçi’nin kurban seçildiğine vurgu yapan CHP’li Üküş, “Türkiye’de önemli olan cinayetin kimin işlediği değildir. Önemli olan ‘sanık’ yaratmaktır. Abdurrahman Köksaloğlu'nun MHP'li veya Ülkücülerin hedefinde olmasını gerektiren ‘özel’ bir neden yoktu. Köksaloğlu, CHP içinde de solda yer alan bir isim değildi” ifadelerini kullanıyor. 33 yıllık cinayet dosyasının yeniden açılması gerektiğini kaydeden İmambakır Üküş, “Bizde de birisi çıksa, bazı ‘küçük’ ve ‘ayrıntı’ noktaları izlese, Abdurrahman Köksaloğlu'nu kim ve niye öldürdü diye yeniden incelese. Sizce ne olur?” diyor.

imambakir-1.jpg

CHP’Lİ GAZETECİ SARIGÜL’Ü YAKTI!

Fanatik bir CHP’li olan ve partinin tüm etkinliklerinde boy gösteren İmambakır Üküş adlı gazeteci bile Abdurrahman Köksaloğlu’nun öldürülmesiyle ilgili damadı Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile yardımcısı Bayram Özata’yı suçluyor. Üküş, 4 Ağustos 2013 tarihinde İstanbul Gerçeği adlı sitede yayınlanan “Bir cinayetin anatomisi” başlıklı yazısında, Köksaloğlu’nun cinayete kurban gitmesinde, mirasçısı Sarıgül ve Özata’nın parmağı olduğunu ima ediyor. İşadamı Abdurrahman Köksaloğlu’nun Şişli’deki işyerinde kurşunlanmasını “ideolojik bir cinayet” şeklinde yansıtma çabalarına dikkat çeken Üküş, katil zanlısı olduğu iddiasıyla 10 yıl hapis yatan ve milliyetçi kimliğiyle bilinen Osman Tüfekçi’nin kurban seçildiğine vurgu yapıyor. 33 yıllık cinayet dosyasının yeniden açılması gerektiğini kaydeden Üküş, “Bizde de birisi çıksa, Bazı küçük ve ayrıntı noktaları izlese, Abdurrahman Köksaloğlu'nu kim ve niye öldürdü diye yeniden incelese” diyor.

“ÖNEMLİ OLAN SANIK YARATMAKTIR”

İmambakır Üküş’ün dikkat çeken o yazısı şöyle:
Türkiye’de önemli olan “cinayet"in kimin işlediği değildir. Önemli olan "sanık" yaratmaktır. Delil mi? Dayarsın sopayı, verirsin elektriği kimi kime öldürtmek istiyorsan anında alırsın cevabı. Mutlaka "delil" mi gerekiyor, O da kolay. Olmadı, kendin "icat" edersin. Dolayısıyla bizde ne "cinayet" işlenirken "akıl" ve "zeka"ya ihtiyaç var ne de "cinayet" çözerken. Televizyonlarda bol bol "aksiyon" ve "polisiye" film ve dizi izlerim. Birçoğunuz gibi "belgesel" pek izlemem. Özellikle, kapanmış ve üstü küllenmiş cinayet öykülerini pek severek izlerim. Polisin, nasıl en küçük "ayrıntı"dan üstünden yıllar geçmiş "cinayet"leri çözmesine hayranlıkla bakarım.

“ÜLKÜCÜLERİN HEDEFİNDE DEĞİLDİ”

Abdurrahman Köksaloğlu'nu bilir misiniz? Ya da bu ismi duydunuz mu? Ya Mustafa Sarrıgül'ü? Ya Bayram Özata'yı? Ya Zeynel Abidin Erdem'i? Abdurrahman Köksaloğlu, dükkanında öldürüldüğünde CHP'nin milletvekiliydi. Abdurrahman Köksaloğlu, öldürüldüğünde Mustafa Sarıgül, Köksaloğlu'nun damadıydı. Abdurrahman Köksaloğlu öldürüldüğünde Bayram Özata, Köksaloğlu'nun yanında onun işleri"ne bakıyordu. Abdrrahman Köksaloğlu öldürüldüğünde Zeynel Abidin Erdem, Şişli'de "Ülkücüler"i koruyup, kollayan işadamıydı. Abdurrahman Köksaloğlu'nun MHP'li veya Ülkücülerin hedefinde olmasını gerektiren "özel" bir neden yoktu. "Sivaslı Oto"da lastik bayiliği yanı sıra taksi işletmeciliği yapan bir "işadamı"ydı. Otopark ve özellikle taksi işletmeciliği yapanların büyük bir çoğunluğu İstanbul'da "Para işi" de yapıyor. Abdurrahman Köksaloğlu, CHP içinde de "Sol"da yer alan bir isim değildi. O dönemin anti-faşist mücadelesi içinde, Sol çevre ve örgütlerle de bir dayanışması veya bağı mevcut değildi.

imambakir-2.jpg

“SARIGÜL’ÜN VAZGEÇİLMEZİ OLDU!”

O dönem Şişli'de "Ülkücü" hareketle en çok sözü geçen kişilerin başında Zeynel Abidin Erdem geliyor. "Ülkücü" gençlerin "abisi" olan Zeynel Abidin Erdem'in her sözü "emir" kabul ediliyor. O günlerde Mustafa Sarıgül ve Zeynel Abidin Erdem arasında oluşan dostluk hep çok güçlü bir şekilde sürdü. Mustafa Sarıgül nedense kendini Zeynel Abidin Erdem'e karşı hep "borçlu" olarak hissetti. Zeynel Abidin Edem için hem de Millet Meclisi’nde "evrakta sahtecilik" yapmakta sakınca görmedi. Zeynel Abidin Erdem'in temsilciliğini yaptığı, havacılıkta "uçan tabut" olarak bilen CASA uçaklarının alımında yolsuzluk iddiaları mecliste gündeme gelmişti. Bu olayı meclis gündemine taşıyan isimse SHP'den Teyfik Koçak'tı. Nasıl olduysa, Teyfik Koçak'ın soru önergesi geri çekilmişti. Teyfik Koçak kendisi çekmemişti. Teyfik Koçak adına soru önergesi, "sahte evrak" ve "imza"yla çeken o dönem meclis Divan katibi olan Mustafa Sarıgül'den başkası değildi. Bayram Özata, o günler Abdurrahman Köksaloğlu'nun yanında, onun "işler"ini takip eden birisiydi. Nasıl olduysa oldu, Abdurrahman Köksaloğlu öldürüldükten sonra Allah ona "yürü ya kulum" dedi. Mustafa Sarıgül'ün vazgeçilmezi ve kara kutusu oldu. Nasıl olduysa oldu, Özata Şirketler Topluluğunu kurdu. Allah, hala Bayram Özata'ya "yürü ya kulum" diyor. Adam dur-durak bilmiyor. Bizde de birisi çıksa, bazı "küçük" ve "ayrıntı" noktaları izlese, Abdurrahman Köksaloğlu'nu kim ve niye öldürdü diye yeniden incelese. Sizce ne olur?”

Erol Metin / Habervaktim.com

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum