Muhafız alayı kaldırılmalı!
22. Dönem Tokat Milletvekili Resul Tosun, TBMM Kampusu’nda bulunan Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Muhafız Alayı’nın kaldırılmasının demokrasi adına olumlu bir gelişme olacağını söyledi.
TBMM’de bulunduğu geçtiğimiz dönem, Ankara’nın "sivil bir başkent" yerine "askeri bir başkent" görünümü içinde olduğunu belirterek, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’e, "Meclis’te bulunan Muhafız Alayı’nı çekin" çağrısında bulunmasıyla gündeme gelen Resul Tosun, konuyla ilgili dikkat çeken tespitlerde bulundu. TBMM’nin yeni yasama yılı açılışına askerlerin üniformalarıyla katılmamalarının “demokrasi adına olumlu bir adım” olduğunu kaydeden Resul Tosun, Anayasa Mahkemesi mevcut halini koruduğu sürece bu olumlu adımların bir sonrasının olamayacağını söyledi. Resul Tosun, önce Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.
“MİLLİ İRADE, ANAYASA MAHKEMESİ’NİN VESAYETİ ALTINDA”
Tosun, şöyle konuştu: “Askerlerin önceki günkü yeni yasama yılı açılışına katılmamalarını değerlendirdiğimiz zaman, askerin sivil iradeyi gölgelememesi gibi iyimser bir yorum yapılabilir. Ama ilkesel olarak baktığımızda TBMM’nin bu sistem içerisinde vesayet altında olduğunu görüyoruz. Anayasa Mahkemesi bu vesayet sisteminin en önemli ayağıdır. Anayasa Mahkemesi, 1960 darbesinden sonra oluşturulan Yassıada Mahkemesi’nin devamıdır. Bu devamlılığın göstergeleri olan son 367 ve başörtüsü kararları, Meclis’i tamamen vesayet altına sokmuştur. Milli iradenin tecelligahı Meclis, şu an özgür çalışamaz durumdadır.”
MUHAFIZ ALAYI O ZAMAN KALKAR
Toplumun denetimine kapalı oluşumların devam etmesi halinde Meclis’in elinin kolunun bağlı kalacağını vurgulayan Tosun, şöyle devam etti: “11 üyeli Anayasa Mahkemesi milletin iradesini gölgeliyor. Yasama organının milli iradeyi tam olarak yansıtabilmesi için, kendisini gölgeleyen Anayasa Mahkemesi’nin yetkileri yeniden düzenlenmeli. Yoksa tüm çalışmalar, 11 kişinin vicdanına kalacak. Bu da milli iradeyi gölgeleyen bir vakadır. Önce Meclis’in kendisini vesayet altında tutan bu oluşumlardan kurtulması gerekir. Muhafız Alayı ve diğer konular vesayetin uzantısıdır, ayrıntıdır. Anayasa Mahkemesi’ni, toplum denetimine açmak gerekiyor. Seçimler ile iş başına getirilmesi, hem de yetkilerinin sınırlandırılması gerekiyor. Türkiye’nin asıl gündeminin Anayasa Mahkemesi’nin yapısı olması gerekir. Halk seçip gönderiyor ama mahkeme ‘İş yapamazsın’ diyor. Ayrıca ‘Bak yaparsan seni kapatırım ha’ diyor. Böyle demokrasi olmaz.”
YOKSA HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEZ
Resul Tosun, “Anayasa Mahkemesi reformları engelliyor. Bakın 24 parti kapatıldı. Sivil anayasa engellendi. Bunun anlamı ‘Biz buradayız, siz kim oluyorsunuz’ demektir. Bu durumda halkın iradesinin yansıması hayaldir. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi’nin yapısı mili iradeyi yansıtacak şekilde değişmeden hiçbir şey değişmez. Herşeyden önce Anayasa Mahkemesi’nin yapısı değiştirilmeli. Diğer konular kendiliğinden çözülür. Sivil irade bütün kurumların önüne geçmeli” diye ekledi.
KOLLUK PERSONEL UYGULAMASI KALDIRILMALI
22. Dönem Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün de, geçtiğimiz dönem TBMM Başkanlığı’na sunduğu raporda, Meclis'teki “asker ve polis” korumasına son verilmesini gündeme getirmişti. Meclis'in en büyük KİT yakıştırmalarına maruz kaldığını kaydeden Akgün, yeni yapılanmaya ilişkin şu önerilerde bulunmuştu: “Asker ve polisten oluşan kolluk görevlileri Meclis Başkanı'nın emrinde bulunan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na bağlı birlik ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden polislerden oluşmaktadır. Ancak güvenlik görevlileri ile milletvekilleri, ziyaretçiler ve personel arasında sıkça tatsızlıklar yaşanmaktadır. Anayasal kaynaklı kolluk personeli uygulaması kaldırılmalıdır. Meclis bünyesinde yeni bir koruma-güvenlik birimi kurulması düşünülmeli. Bu yöndeki kararlar, sivilleşme ve demokratikleşmeye katkıda bulunacaktır.”
HASAN TOSUN-VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.