Duruşmada 'ajan' tartışması!

Halil Behiç Gürcihan, babası emekli Tümgeneral Ali İhsan Gürcihan’ın Hilmi Özkök döneminde emekliye sevk edildiğini açıkladı…

Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi’nde görülen Ergenekon Terör Örgütü davasının dün tamamlanan 17. duruşmasında sanıklar birbirleri ile atıştı. Halil Behiç Gürcihan, önceki gün başlayan savunmasını dün tamamladı. Çapraz sorgusu yapılan Gürcihan, sık sık sanıklarla tartışırken, dava savcılarından Mehmet Ali Pekgüzel’in soruları Halil Behiç Gürcihan’a zor anlar yaşattı. Bu arada Gürcihan’ın, savunması sırasında “Oktay Yıldırım ve Adil Serdar Saçan’la bir kafede buluştuk” demesi “Saçan’ı Ergenekon’a bağlayan ifade Behiç Gürcihan’dan geldi” şeklinde yorumlandı.

Cumhuriyet Gazetesi eski çalışanı ve emekli Tümgeneral Ali İhsan Gürcihan'ın oğlu Halil Behiç Gürcihan, sorgu başlangıcında Sarıkamış’ta askerlik yaptığını belirterek “Kaç tane paşa çocuğu burada askerlik yapmıştır” şeklinde konuştu. 

“OKTAY YILDIRIM VE ADİL SERDAR SAÇAN’LA BİR KAFEDE BULUŞTUK”
Tutuklu sanık Halil Behiç Gürcihan, savunmasında Muzaffer Tekin ile 4-5 defa yüz yüze görüştüğünü, görüşmelerinde memleket meselelerini tartıştıklarını, Muzaffer Tekin’in ofisinin çok kalabalık olduğunu, kendisinin sadece genel sohbetlere iştirak ettiğini söyledi. 

Gürcihan, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in “Muzaffer Tekin’in yattığı hastanenin önünde neden bekledin?” sorusuna karşılık sık kullandığı ifadeyi tekrarladı. Gürcihan, “Ben gazeteciyim. Gazeteci gözlemleme yapar” savunmasında bulundu. 

Halil Behiç Gürcihan, Ergenekon soruşturmasını engellediği iddia edilen Adil Serdar Saçan’la 5-6 defa yüz yüze görüştüğünü belirterek, Oktay Yıldırım ve Adil Serdar Saçan’la bir defa kafede buluştuğunu söyledi.

“FİKİR BEYAN EDİYORSUN, BU NASIL GAZETECİLİK”
Çapraz sorguda soru bombardımanına tutulan Halil Behiç Gürcihan, Ergenekon tutuklu sanıkları tarafından ‘ajanlık’la suçlandı. Kemal Kerinçsiz’in avukatının, kendisinin gazeteci olduğunu hatırlatarak, “Büyük Hukukçular Birliği ve Türkiyem projesine gazeteci sıfatı ile gidiyorsunuz, ancak bu toplantılarda fikir beyanında bulunuyorsunuz. Bu nasıl gazetecilik? Basın kartınız var mı?” diye sorması Gürcihan’ı çileden çıkardı. Gürcihan, “Ben burada gazeteciyim. İsmet Berkan da gazetecidir ama basın kartı yoktur. Fatih Altaylı’nın da basın kartı yoktur. Ben gazeteci olamam mı?” şeklinde cevap verdi.

Tutuklu sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk de, Halil Behiç Gürcihan için “Şimdi ajancılık çok meşhur” dedi.

MANYETİK SİLAHLAR KONUSUNDA GENELKURMAY’A BİLGİ VERMİŞ
Gürcihan, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in “Devlet içerisinde göreviniz var mı?” şeklinde bir soru sorması üzerine “Hayır, sizde kanıt var mı?” diye cevap verdi. Pekgüzel’in “Eleştirme yapma! Bilgisayarında çeşitli meslek gruplarına eşleştirme yapmışsın, buna yönelik belge çıktı. Belgede istihbarat görevlisi eşittir hemşire diyorsun. Bu çalışmayı kimin adına yaptın” diye sorması üzerine sert bir ses tonu ile cevap veren Gürcihan, “Kimsenin adına yapmadım bu çalışmayı. İsteyen, o dönemde Genelkurmay Başkanlığı'nda üst düzey bir yöneticiydi. Elektro manyetik silahlar konusunda çalışma yapmak istediler. En yakın bağlantım olan babama bu durumu ilettim” dedi.

Pekgüzel’in “Sizinle neden konuşuyorlar ve size bu proje ile ilgili kim bağlantı kurdurdu” sorularına cevap vermekte zorlanan Gürcihan, “Bu soruları cevaplamak istemiyorum. Bu sorular soruşturma ile alakalı değil. Bu çalışmayı kelimeler üzerinde yaparım. Rapor olarak sundum, ilgilenmediler. Bu çalışmanın örgüt ile alakası yok. Bu konular hassas konulardır” diye konuştu. Behiç Gürcihan, Pekgüzel’in talimatı kimin verdiği ile ilgili sorusuna da “Çalışma resmi değil, ilgili daireyedir” şeklinde cevap verdi. 

Mahkeme Başkanı Köksal Şengün’ün, “Elektromanyetik silahlar nedir?” şeklindeki sorusuna Gürcihan, “Elektromanyetik silah şudur: Örneğin duruşmadaki monitörler dışarıya etkiye açıktır. Bomba patlatılabilir. Deprem bile elektromanyetik silahla yapılabilir” diye cevap verdi.

“BABAM, ÖZKÖK DÖNEMİNDE ERKEN EMEKLİYE AYRILDI”
Halil Behiç Gürcihan, Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt hakkında Türk basınında en ağır yazıları kendisinin yazdığını ve Büyükanıt tarafından kendisine dava açıldığını söyledi.
Savcı Pekgüzel’in, “‘Açık İstihbarat’ta Büyükanıt’ı eleştiren yazılarınızdan dolayı babanız erken emekli edilmiş. Ne diyorsunuz?” sorusuna Gürcihan, “Babam yazılarımdan dolayı emekli edilmedi. Hilmi Özkök döneminde emekliye sevk edildi” şeklinde cevap verdi. 

GARNİZON KOMUTANINDAN PLAKET ALMIŞLAR
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in “‘Örgüt ile irtibatımız yok’ diyorsunuz ama Sevgi Erenerol ve Kemal Kerinçsiz ile Edirne ve Çanakkale’ye gitmişsiniz. Bu geziyi açıklayabilir misiniz? Gelibolu Jandarma Komutanlığı’nda size plaket verilmiş. Her orduyu ziyaret edene plaket verilir mi?” şeklindeki sorusuna karşılık Behiç Gürcihan, “Plaketi Kemal beye veya Sevgi hanıma verdiler. Ben bir paşadan randevu aldım, soykırım anıtı yapmak için gitti” diye cevap verdi. 

KENAN KIRAN/MURAT ALAN-SİLİVRİ (VAKİT)