Ergenekon'da ilginç sorgulama
Avukatı Kozan'ın "Muzaffer Tekin'in serbest kalması için kanun dışı girişimlerde bulundunuz mu? Orduya sızmak için girişim de bulundunuz mu?" şeklindeki sorusu üzerine Erenerol, "Asla Tekin'in serbest kalması için girişimde bulunmadım. Ordu benim ordum. Niye sızmak isteyeyim? Orduya gitmek istesem, normal bir vatandaş gibi talepte bulunurum" cevabını verdi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in "Tanımadığınızı söylediğiniz Hüseyin Görüm'ün kilisede yaptığınız toplantılara katılırken çekilmiş fotoğrafı var" sorusu üzerine Erenerol, "Olabilir toplantıya gelenler yanında getirmiş olabilir. Bu herkesi tanıyorum anlamına gelmez" dedi.
Tutuklu sanıklardan Emin Gürses'in ifadesinde sarf ettiği kilisedeki gizli toplantıyı Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in hatırlatması üzerine Erenerol, ""Emin Gürses, üniversitede çalışması olmadığı zamanlarda kilisemizdeki bayram veya yıldönümü toplantılarına katılmayı arzulardı. Gizli toplantı olarak bahsedilen Kırım Meclis Başkanı Mustafa Cemiloğlu, Türkiye'ye gelmişti. Bizim kilisemizi de ziyaret etti. Yemekten sonra babam onu kendi çalışma ofisinde karşıladı. Toplantıda Emin Gürses de vardı. Bahsedilen gizli toplantı bu olmalı" şeklinde konuştu.
Savcı Pekgüzel'in "Vatansever Kuvvetler Güç Birliği başkanı olan Taner Ünal'ı tanıyor musunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Erenerol, bir kere telefonla görüştüğünü başka bir tanışıklığı olmadığı cevabını verdi. Savcı Pekgüzel'in, VKGB yazılı bir pankartla çektirdiği fotoğrafı hatırlatması üzerine Erenerol, "Herhalde bizim bayram toplantımıza gelmiş olabilirler. Kuruluş aşamasında olabilir. Fotoğraf çektirmiş olmalılar. Yazıyı da elime vermiş olabilirler" ifadelerini kullandı.
SORUYA AVUKATLARDAN TEPKİ GÖSTERİLDİ
Savcı Pekgüzel, "Tutuklu sanıklardan Ümit Oğuztan'da ele geçirilen Kemalist Hareket İstanbul 2000 isimli belgede en kısa zamanda Kemalist örgüt kurulması ve başına bir kadının getirilmesi yönünde bilgiler bulunuyor. Görünen yönetimin dışında bir de görünmeyen 5 kişilik komitenin oluşturulmasından bahsediliyor. Sizde bulunan belgenin Kemalist teşkilatla bir ilgisi var mı?" diye soru yöneltti. Erenerol'un avukatı Nevzat Erdemir araya girerek "Mustafa Kemal'e saygılı olmaya davet ediyorum" diye tepki gösterdi. Bu soruya Erenerol, "Bana bilgisayar ile ilgili soru sormayın çünkü bilgisayar kullanmıyorum. Bilgisayar kullanmayı bilmiyorum. Yazılarımı da bilgisayarda yazmıyorum" dedi.
Savcı Nihat Taşkın'ın "Şener Eruygur'u tanır mısınız?" şeklindeki sorusu üzerine Erenerol, "Kendisini tanırım. Jandarma Genel Komutanlığı yapmıştır. Değerli bir insandır. Daha sonra Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanlığı yapmıştır" dedi. Bu cevabın ardından Taşkın, "Sadece bu kadar mı tanıyorsunuz?"diye sordu.
Davanın tutuksuz sanıklarından Semih Tufan Gülaltay ile bağlantısı olup olmadığının sorulması üzerine Erenerol, "Gülaltay'ı bir kez Hocalı katliamı ile ilgili bir toplantıda ve bir kez de Noel yemeğinde gördüm." dedi. Sorular üzerine Erenerol, Turan Çömez ile bir kez görüştüğünü, Sinan Aygün'ü ATO başkanı olarak tanıdığını ve birkaç kez aynı etkiliklere katıldığını, Durmuş Ali Özoğlu'nu ise tanımadığını belirtti.
Çapraz sorgu sırasında sanık Kemal Kerinçsiz, "Orhan Pamuk ve Hrant Dink davalarına örgüt tarafından verilen bir talimatla mı yoksa bireysel bir vatandaş olarak mı katıldınız?" diye sordu. Bunun üzerine Sanık Erenerol, "Her Türk vatandaşının bireysel olarak yapması gereken bir şeydir. Eğer bu kadar duyarlı olabilseydik başımıza bunlar gelmezdi." diye cevap verdi. Kerinçsiz'in "Neden müdahil oldunuz?" şeklindeki sorusuna ise Erenerol, "Türk milletine hakaret etmeye kimsenin hakkı yoktur. Hele bizim vatanımıza sığınıp, bizim içimizde yaşayan insanların böyle bir şey yapmaya hiç hakkı yok." diye konuştu.
Kerinçsiz'in "Danıştay Saldırısı sonrası Ankara'da düzenlenen cenaze törenine katıldınız mı?" şeklindeki sorusuna Erenerol, "Asla böyle bir törene katılmadım." ifadelerini kullandı. Bunun üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, "Danıştay üyesi öldürülmüş. Cenaze törenine katılabilirsiniz. Asla demenize gerek yok." dedi. Bunun üzerine Erenerol, iddinamede suç unsuru olarak gösterildiği için "asla" diye konuştuğunu belirtti.
Üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin "Patrikhanede yapılan toplantıların masrafları ne şekilde karşılanıyordu?" şeklindeki sorusu üzerine Erenerol, patrikhanenin vakfı olduğunu ancak toplantılarda verilen yemekleri kız kardeşi ile birlikte hazırladıklarını bunun için çok fazla masraf olmadığını söyledi. Toplantıların amaçlarının sorulması üzerine Erenerol, toplantılarda bir sevgi yumağı oluştuğunu ve gelenlerin sayısının her geçen gün arttığını dile getirdi.
Erenerol'un çapraz sorgusunun ardından söz alan tutuklu sanıklardan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, Yargıtay'ın Danıştay saldırısı ile Ergenekon davasının birleştirilmesi yönündeki kararın kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Aksi bir karar çıkması halinde medyanın "olayın üstü kapatıldı" eleştirisi yapacağını söyleyen Tekin, "Gelsin ki hesabımızı verelim. Yaşarken bize terörist demeleri bizim çok ağırımıza gidiyor. Öldükten sonra da bize vatansever de demesinler. Adaletsizlik ve çaresizlik içinde kavruluyoruz" dedi.
Medyada yer alan haberlerde Üzeyir Garih cinayetinde adı geçen tutuklu sanıklardan Ümit Sayın, cinayetin faili Yener Yermez ile 2001 yılında Adli Tıp Enstitüsü'nde görüştükleri yönünde çıkan haberlerin doğru olmadığını savundu. Sayın 2001 yılında Türkiye'de değil Amerika'da olduğunu söyledi.
Daha sonra söz alan Fikri Karadağ ise Hasdal'da görev yaptığı yönündeki haberlerin doğru olmadığını savundu. Dosyasının tayin işleri için Hasdal'a gönderildiğini ancak daha sonra Harp Akademileri'ne tayin edildiğini belirten Karadağ, ""Hasdal Kışlasında değil 16 gün 16 saniye bile görev yapmadım "dedi.
Davanın tutuklu sanıklarından Veli Küçük, basında aleyhinde çıkan yazılardan şikayetçi olmadığını söyleyen Veli Küçük, "Malum basın beni överse ben vatanıma ne şekilde ihanet ettim diye oturur ağlarım" dedi. (CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.