TSK nasıl dibe vurdu?
TSK nasıl bitirildi? Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, TSK’ya son 25 yılda oynanan oyunları madde madde tarih vererek gözler önüne serdi. Başbuğ, TSK’nın 3 aşamada nasıl güçsüz düşürüldüğünü çarpıcı biçimde dile getirdi.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ dış desteklerle TSK’nın 3 aşamalı saldırıyla etkisiz hale getirilmek istendiğini kaydetti. İlk aşamada TSK’nın Bölücü Terör Örgütüyle mücadelede başarısızmış gibi gösterilerek algı oluşturulduğunu ifade eden Başbuğ, 2. aşamada da “Ergenekon, Balyoz” komplo davalarıyla kapsamlı tasfiyelerin yapıldığını 3. aşamada ise darbe girişimiyle Türk Ordusu’nun etkisiz hale getirilmek istendiğini dile getirdi.
TÜRK ORDUSU GÜÇSÜZ DÜŞÜRÜLDÜ
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ TSK’nın 3 aşamalı saldırıyla etkisiz hale getirilmek istendiğini kaydetti. İlk aşamada TSK’nın Bölücü Terör Örgütüyle mücadelede başarısızmış gibi gösterilerek algı oluşturulduğunu ifade eden Başbuğ, 2. aşamada da “Ergenekon, Balyoz” komplo davalarıyla kapsamlı tasfiyelerin yapıldığını 3. aşamada ise darbe girişimiyle Türk Ordusu’nun etkisiz hale getirilmek istendiğini dile getirdi. CNN Türk’te Ahmet Hakan Coşkun’un sorularını cevaplandıran 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ilk aşamada Türk Ordusu’nu kasten yıpratan haberlerin yapıldığını ve TSK’nın terörle mücadelede başarısızmış gibi gösterildiğini bildirdi. O dönem yapılan haberlerin TSK mensuplarının moral ve motivasyonunu bozduğunu dile getiren Başbuğ, ikinci aşamada büyük tasfiyelerle Türk Ordusu’nun güçsüz düşürüldüğünü savundu.
15 TEMMUZ DARBEYE BENZEMİYOR
FETÖ’nün 15 Temmuz’daki hain kalkışmasının askeri darbelere benzemediğini ileri süren Başbuğ, “15 Temmuz kalkışmasını bir askeri darbe olarak değerlendirmiyorum. Diğer askeri darbelere benzemiyor. Bu Gülen Cemaati’nin TSK içindeki unsurlarıyla yaptığı silahlı darbe hareketi” dedi. Darbe girişiminin ana omurgasının Gülen Cemaati olduğunu ama toplamda üç grup olduğunu ifade eden Başbuğ, şöyle devam etti: “15 Temmuz kalkışmasının arkasında planlayan, yöneten, ana isim cemaattir. İkincisi büyük bir ihtimalle anında yapması gereken hareketi yapmayanlar, gecikenler, tereddüde düşenler... Bunlar cemaatçi mi hayır. Üçüncü grup ise cemaatçi olmamasına rağmen buradan istifade etmek isteyenler olabilir.” Başbuğ darbe girişiminde dış destek olduğunu düşündüğünü de belirtti. Başbuğ, 14 Temmuz günü Bodrum’daki askeri hareketliliği ise şöyle anlattı: “Bir ya da iki kez helikopter gördüm. Aynı zamanda da Sahil Güvenlik botları gördüm, hareketlilik vardı. Biraz tuhaf geldi. Dikkatimi çekti ama kesinlikle bir kalkışma olabileceği aklımın ucundan geçmedi.”
MİT’TE FETULLAHÇILAR VAR
Başbuğ, darbe girişiminde MİT’in sorumluluğuna dikkat çekerek, “Daha önce Gülencileri MİT’in verdiği istihbaratla ihraç ederdik. 2002-2010 yılları arasında MİT’ten bize bir tane bile ‘Şu subay Fettullahçıdır’ diye bilgi gelmedi” diye konuştu. Başbuğ, MİT’in bu bilgilere sahip olmasına rağmen TSK’ya bilgi vermediğini söyledi.
“Cemaatin TSK’ya sızması 70’li yıllara kadar gidiyor. Cemaatin asıl güçlenmesi Turgut Özal zamanında oldu” diyen Başbuğ, Bülent Ecevit’in de cemaate sempatiyle baktığını ifade ederek, “Erbakan rahmetlinin ise cemaatle mesafeli olduğunu görüyoruz” dedi.
İlker Başbuğ, cemaatle ilgili uyarılarının AKP iktidarınca dikkate alınmadığını, “Tehdit bugün bize, yarın size” dediği halde, kendilerine konuyu abarttıklarının söylendiğini ifade etti. 2007-2011 yılları arası AKP’nin cemaatle ‘tam ittifak’ kurduğunu belirten Başbuğ, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ise “Bakın böyle bir tehdit var. Bugün bize yarın size” dediğini, Erdoğan’ın da kendisine “Ya komutanım çok büyütüyorsun” dediğini söyledi.
BAŞBAKAN’A MESAJ VERDİLER
Cemaatle ilişkilerde 2011’de kırılma yaşandığını belirten Başbuğ, “Benim tutuklanmam birilerine mesajdır. Tutuklanmamdaki mesaj Başbakanaydı. Bir ay sonra 7 Şubat MİT olayı patladı” diye konuştu. TSK’nin yapısının değiştirilmesini doğru bulmadığını belirten Başbuğ, FETÖ’nün nasıl temizleneceği hususunda tedaviye yanlış başlandığını ve durumun “kalp hastasına kanser tedavisi yapılması” gibi olduğunu söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.