Cinayet gününe uçak REZERVASYONU!
Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Arslan’ın babası İdris Arslan, gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu. 21 Nisan 2008 tarihinden bu yana oğlu Alparslan Arslan’la görüşemediği açıklayan İdris Arslan, “Üsküdar’da kaldığı evde araştırdım ve baktım. Bazı belgeler vardı. Yanında çalışan sekreterleri, bir havayolu şirketinden yer ayırmış… 17 Mayıs 2006 tarihli Alparslan Arslan adına… Elazığ’a rezervasyon yaptırılmış. Bilet alınıp alınmadığını bilemiyorum. Bilgisayara bakılsa çıkar” şeklinde konuştu.
İşte İdris Arslan’ın, gazetemizin sorularına verdiği çarpıcı açıklamalar:
“SALDIRIDAN BİR GÜN ÖNCE OĞLUMUN YANINDAKİ SİLAHLI İKİ KİŞİ ARAŞTIRILMADI”
- Danıştay saldırısından önce oğlunuz kimle birlikteydi… Bu konuda bilginiz var mı?
Mahkemede dinlenen tanık Aysel Sağlam, Danıştay'a saldırı olayından bir gün önce Danıştay otoparkının yanında Alparslan Arslan ile tanımadığı iki kişiyi gördüğünü söyledi, Alparslan Arslan ve yanındaki kişilerin gergin şekilde konuştuklarını açıkladı. Aysel Sağlam, tanımadığı iki kişide silah gördüğünü açıkladı. Bu açıklama ve olayın üzerinde hiç durulmadı.
Bu iki kişi Alparslan Arslan’ı arasına almışlar ve Alparslan’a baskı yapıyorlar. Bu iki kişi de silahlı. Aysel Hanım, söz konusu kişilerin oğlumu Danıştay’a yönlendirdiklerini söylüyor. Mahkeme Aysel Hanım’ın söylediklerini dikkate almadı. Hatta bu konuda Adalet Bakanlığı’na şikâyette bulundum. Bu olay üzerine hiç gidilmedi. Bu açığa çıkarılmadı. Tanık Aysel Hanımın, Alparslan’ın, Danıştay’ın önünde iki kişi ile arasında görülmesi olayını anlatması çok dikkat çekici. Bu araştırılıp incelenmedi.
“OĞLUM, BASKI ALTINA ALINMIŞ OLABİLİR”
- Silahlı iki kişi, Danıştay olayı için oğlunuzu baskı altına almış olabilir mi?
Olabilir. Bu iki kişi silahlı… Tanık Aysel Hanımın anlatımından yola çıkarsak, söz konusu kişilerin Alparslan Arslan’ı baskı altına almış olabilirler. Tehdit de etmiş olabilirler. Alparslan Arslan’a “Söz konusu iki kişi kim?” diye sordum, “Baba Allah’ın mahlukatları mı yok?” dedi. Daha sonra tekrar tekrar sordum. Bilemiyorum. Bu iki kişi kim? O iki kişinin araştırılmasını istedim ama maalesef araştırılmadı.
“DANIŞTAY’IN YANINDAKİ KAMERALAR İNCELENMEDİ”
- Saldırı günü Danıştay’ın kameraları bozuk… Danıştay’ın yakınında bulunan yerlerin kameraları incelendi mi? İncelense, saldırıdan bir gün önce gelen iki şahıs tespit edilemez miydi?
- Mutlaka çıkar. Bu kameralar incelenmemiş. Danıştay çevresinde başka kameralar da var. Mahkemede bu konu gündeme geldi ama kameralara hiç bakılmadı ve incelenmedi.
17 MAYIS 2006 TARİHLİ UÇAK REZERVASYONU YAPILMIŞ
- Saldırı gününe ilişkin elinizde belgeler var mı?
- Üsküdar’da kaldığı evde araştırdım ve baktım. Bazı belgeler vardı. Yanında çalışan sekreterleri, bir havayolu şirketinden yer ayırmış… 17 Mayıs 2006 tarihli Alparslan Arslan adına… Elazığ’a rezervasyon yaptırılmış. Bilet alınıp alınmadığını bilemiyorum. Bilgisayara bakılsa çıkar. Oğlum, Danıştay olayından bir hafta önce evi aradı. Evine gelmesini istedim, ‘Geleceğim’ demişti.
“TANSEL ÇÖLAŞAN MAHKEMEDE İFADE VERMELİ”
- Saldırı günü yapılan en dikkat çekici açıklama neydi?
- Dönemin Danıştay Başkan Vekili Tansel Çölaşan, Danıştay saldırısının hemen ardından oğlumun, ‘tekbir getirdiği' yönünde açıklama yapmış ancak bu iddiasının doğru olmadığı ortaya çıkmıştı. Tansel Çölaşan, oğlumun tekbir getirdiğini nasıl duymuş? Bir yönlendirme mi var acaba? Tansel Çölaşan, bu konuyla ilgili ifade vermeli… Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, araştırması gereken birçok kişi ve olayı incelemeden karar verdi.
“CEZAEVİNDE NEFİS MUHASEBESİNE GİRİYOR”
- Oğlumuz, Danıştay saldırısından 127 gün sonra gözaltına alınmasına sebep olduğu hocası Salih Kunter’e mektup göndermiş. Bu mektuptaki ifadeler dikkat çekici değil mi?
- Bu kadar büyük olay yaşanıyor. Alparslan Arslan uzun süre yemedi, içmedi. Yaklaşık bir ay kadar… Fizyolojik ve psikolojik olarak mutlaka çok olumsuz etkilendi. Cezaevi şartları farklı. Cezaevinde yatanlar daha iyi bilirler. Cezaevinde nefis muhasebesine giriyor. Geçmişte yapmış olduğu hataları daha net görebiliyor. Arınmak için süreç başlıyor. Alparslan’da bizzat bunu gördüm.
8 AYDIR OĞLUMLA GÖRÜŞEMİYORUM
- Oğlunuzla en son ne zaman görüştünüz?
- 21 Nisan’dan beri benimle görüşmüyor.
- Bu anne ve baba için zor değil mi?
Alparslan, olaydan önce Salih Hoca’ya gidiyor ve kendisine “Hocam benim adım ne?” diyor. Salih Hoca bunu mahkemedeki ifadelerinde de söylüyor. Salih Hoca, Alparslan’ın arkadaşlarına, “Alparslan delirmiş ve kafayı yemiş. Sahip çıkın” diyor. Alparslan Arslan’ın yememesi ve içmemesi, ilk duruşma sırasında Cuma saatinde, “Ben namaza gitmek istiyorum” deyip parmaklıkların üzerine atlaması, ikindi vaktinde aynı şeyi tekrarlaması, cezaevinde benimle konuşurken anormal sözleri ve iki kez koğuşunu yakması… Bana cezaevinde olmasına rağmen evlenmek istediğini söyledi. Ben de, bu şartlarda evlenmesinin mümkün olmadığını söyledim.
Cezaevi Müdürü ile görüştüm, 21 Nisan’dan sonra Alparslan Arslan’ın durumunun iyi olmadığını bizzat anlattı. Bütün bunlar Alparslan’da bir rahatsızlık olduğunu gösteriyor. Alparslan Arslan, 21 Nisan’daki görüşmesinde, “Beni hayatınızın merkezinden çıkarın” dedi. 21 Nisan’dan beri görüşemedik. Birkaç defa ailecek gittik, çok defa cezaevini aradım. Alparslan görüşmeye çıkmayacağını söyleyince, biz de görüşmeye gitmedik. Hâlâ bekliyoruz.
“KONUŞMAMASI BENİ DÜŞÜNDÜYOR”
- Danıştay olayında kilit isim Alparslan Arslan. Bombaları kimden aldığını açıklamadı. Oğlunuz konuşmuyor. Konuşsa, bazı şeyler değişir mi?
- Konuşması için çok telkinde bulundum. 2.5-3 yıldır cezaevinde. Niçin konuşmuyor? Beni düşündürüyor elbette… Bilip de söyleyemediği bir şeyler mi var acaba? Yoksa bir şey yok mu? Üç yıla kadar oldu, hâlâ olay netleşmedi. Ben inanıyorum kısa süre içerisinde her şey aydınlığa kavuşacak.
KENAN KIRAN'IN RÖPORTAJI-VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.