Kalkavan yıllar sonra itiraf etti!
Sunucunun "Fethullah Gülen ile yakın olduğunuz için işiniz de etkilenmiş" sorusuna Kalkavan "Evet bedeli oldu tabii. Yani bunu bedeli şu. Benim mesela tankerlerim var. Türkiye'nin petrolünü çekebilecek o dönemde de sadece bizim gemiler buna müsaitti. Yani Türkiye’de çok tankeri olan insan yoktu şu son zamanlarda çıktı. Bir çok yerde ihalelere giremiyorduk" şeklinde cevap verdi. İhsan Kalkavan, 28 Şubat döneminde yaşadıklarını ve Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun kendisi hakkında kullandığı "tuhaf" benzetmeyi anlattı. İşte o anlar...
Mesela askeri ihalelere girememişsiniz.
Bir çok ihalelere hatta devleti taşıma ihalelerine bile giremiyorduk.
Hatta Kıvrıkoğlu sizin yüzünüze ‘Senin beynin yıkanmış’ demiş.
Evet dedi. Şadan abi falanla olduğumuz bir yemekte ben birşeyler anlatayım dedim bari.
Fethullah Gülen ile mi ilgili mi?
Evet. Yani hizmetle ile ilgili, yani ben şunu söylemek istedim o Masada dar alanda, biz askeriye ile ilgili bir bağış için gitmiştik. GATA için. O zamana kadar askerlerle aram iyiydi. Hoca Efendi tercihimden sonra oralardan tecrit edilme gibi birşeyler oldu, protokol listelerinden çıkartılmak falan. Bunlar çok önemli şeyler de değil aslında beklentilerim de değil.
Siz de hazır asker masasına oturmuşken kendinizi mi anlatmak istediniz?
Evet asker masası bulma imkanım biraz zor olur diye bir kaç komutanımızın da olduğu masada onlar ile birlikte biraz bir şeylerden bahsedeyim dedim. Hatta şöyle dedim o zaman, Sayın Ecevit Başbakandı dedim ki, "Başbakanın bile teveccüh gösterdiği bir konuya siz niye böyle yaklaşıyorsunuz?"
Kıvrıkoğlu ne cevap verdi?
"Bütün Türkiye’yi eğittiniz de şimdi dünyayı mı eğitmeye çalışıyorsunuz" dedi.Tabii ben hiç birşey falan yemeyince Şadan Abi'ye "biz bunu Beşiktaş fanatiği bilirdik bunun beyni yıkanmış" dedi. Daha sonra Şadan Abi sahip çıktı hocamı ben de tanıyorum ve biz de çok seviyoruz Gündüz Abi de çok destek verdi.
Yakın çevrenize ‘Beşiktaş’a Başkan olmanızı engelleyen Gülen yakınlığım’ diyormuşsunuz.
Evet tamamen öyledir. Ben tabii o zamanlar Hoca Efendi'den ötürü gazetelerin ön tarafı, benden ötürü de arka tarafı Hoca Efendi çıkmaya başladı. Hatta Hoca Efendi dedi ki ‘İhsan kardeşim bir cephe yetmiyormuş gibi bana bir cephe daha açtın’ dedi bu beni çok üzdü oysa gazetelerde Hoca Efendi Türk futbolunu ele geçirmeye çalışıyor diye böyle yaygara ediyorlar idi.
Siz başkan olunca takım tarikata teslim edilecek korkusu varmış. Haklı bir korku mu?
Böyle konuşuluyordu. Oysa bundan ötürü o da çok üzüldü. ben de tabi çok hevesli olduğum için Beşiktaş başkanlığına o dönemde adeta onun icazetine mecbur bırakıcak şekilde ondan müsade istedim. Yani hocam benim almam lazım falan deyince o zaten beni kıramadı öyle oldu. O artık beni kıramadı öyle yol verdi. Fakat çok ciddi bir kampanya. O gün bütün komutanlar resmi elbiseler ile geldi. Delege olanlar geldiler, en ön sıraya oturdular 10. yıl marşı ile falan açıldı. Sanki ben bir an "Vatan haini miyim?" dedim kendi kendime, ben Beşiktaş'ın başında 3 sezonda 3 şampiyonluk görmüş bir futbolun başındaki bir insandım, camianın bana düşkünlüğü çok fazla idi. Benim de camiaya düşkünlüğüm vardı. Ben konuşma yaparken marşlar çalındı, hoparlörler bozuldu, sesim sadece cazırtı şeklinde çıktı. Ben de bir şekil 28 şubat mağduru oldum.
Sonra siz bir yemin ettiniz ben bir daha aday olmayacağım diye. Niye?
Ondan sonra çok rahat gelebileceğim dönemler geldi. Ama ben orada Süleyman Seba'ya karşı yarışmıştım. Sayın Başkanıma da saygım sevgim sonsuz. Ben orada Sayın Başkanımıza siz bizim başımızda olun bizde bu kulübü yönetelim şeklinde idi. Ama o bunu 1 dönem daha kendisine verilmesini talep etti. Talep edince ben de tabi öyle girişler oldu ki ben de tabi aday olduğuma bir noktadan sonra pişman bile oldum. Ama seçim kazanamayınca da o anın verdiği üzüntü ile kazanamadım derken yine ciddi bir teveccüh gördüm. Bütün bu organisazyonlara rağmen 2400 küsür oya karşılık 1670 oy aldım. O gün öyle bir şey oldu ki seçimi kaybedince bütün kameraların önünde dedim ki "Benim artık benim yönetim mücadelem, başkanlık mücadelem burada kapanmıştır."
Neden?
O anda dedim pişmanım, keşke demeseydim. Bu bir kartal sözü ise Beşiktaş'ı yönetecek olan biri ağzından çıkan lafı bilmeli. Eğer ağzından çıkan laf öyleyse,o artık oraya gelmemeli.
KARE KARE 28 ŞUBAT'IN FOTO ANALİZİ İÇİN TIKLAYINIZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.