Öcalan, Küçük ve Perinçek'ten yardım istemiş
Teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın 7 Şubat 2001 tarihinde avukatlarıyla yaptığı görüşmeye ilişkin notlarda, Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan son operasyonda gözaltına alınan Yalçın Küçük ile ilgili dikkat çekici bir ayrıntı ortaya çıktı. Ogün tabanından Araştırma-İnceleme Kurumu isteyen teröristbaşı, avukatlarına bu konuda Yalçın Küçük ile Doğu Perinçek'ten yardım istenmesi talimatı verdiği belirlendi.
Teröristbaşı Öcalan'ın avukatlarıyla yaptığı görüşmede ilginç bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor. ÖDP'nin bölünebileceğini dile getiren Öcalan, ancak HADEP'in bu işin merkezi olabileceğini ama çalışmadıklarını söylüyor. "Kafanız çalışmıyor." diye çıkışan Öcalan, şunları ifade ediyor: "Araştırma-inceleme kurumunuz olmalı. Hatta bu konuda Yalçın Küçük ile, Doğu ile akademisyenlerle görüşebilirsiniz. Yapacağınız en iyi şey eğitim ve örgütlenme çalışmalarıdır. Avrupadakilere de söyledim; bilim, sanat, felsefe, ilahiyat ensitüleri kurulmalıdır' dedim. Kadrolar çalışmalı. İlahiyat illa dini sevme anlamına gelmez. Din- demokrasi ilişkisi anlamına da gelir. Bol bol panel ve seminerler yapılmalı."
Kendi adına Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ile görüşülmesini isteyen Öcalan avukatlarına, "Dün eleştirdiğiniz adam Türkiye'nin geleceği için çalışıyor." mesajını iletmelerini istiyor.
'Nasname' adlı internet sitesinin sahibi Şükrü Gülmüş ile ilgili yorumlar da yapan Öcalan, "Adamlar büyük oynuyor. Türkiye'nin kontrolü için ürün gerekiyor. Bu adamlar bizde iken deli numarası yapıyorlardı. Biryerlerle bağlantısı olduğu kesin. Onlara bu görevi verdirtenlere bakmak gerekiyor. Çürükkaya'nın kardeşi vardı; psikopatça yöntemler uyguladı, kızları kötü kullandı. İyi niyetli kızlar vardı, kurtarmak istedik ama fazla etkili olamadık. Hatırlıyorum Diyarbakır'da iki kardeşi şehit olan bir kızın üstünü bombalarla donatarak patlatsın diye Bodrum'a gönderdi. Başka birini de kendisini patlatsın diye Diyarbakır merkezine gönderdi. PKK içinde de Şemdin gibi bazıları BBC tarafından pazarlanmak istendi. Öne çıkarılmaya çalışıldı, sözcü yapılmak istendi." ifadelerini kullanıyor.
Eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın şehit edilmesinin Hizbullah'ın yapacağı bir iş olmayacağını savunan Öcalan, "Olsa dahi taşerondur. Sabancı cinayeti de böyle olmuştu. O zaman da Sabancı Kürt sorunu hakkında kitap hazırlamıştı. Sonra 28. Kata çıkıp öldürdüler. Bu emniyet müdürü de yasal çizgide çalışan biriydi." diyor.
23. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun "Öcalan açıklaması Türkiye, KDP ve YNK'nin geliştireceği ortak operasyondan duyulan panik nedeniyledir. Bir tek terörist kalmayana dek Türkiye terörle mücadele edecektir" yönündeki açıklamasını değerlendiren Öcalan, bir saldırı olabileceğini sanmadığını kaydediyor.
Geçen sene 16 Ağustos'ta güneyde bir yerin bombalandığını aktaran teröristbaşı, "Kritik bir andı. Bir yetkili buraya gelerek 'biz araştırdık, bombalama devletin işi değildir' demişti. Bence değildi. Ama devlet yapmak isteseydi sürekli bombalardı. Devletin gücü var. Ama devletin içinde birileri de istemiş olabilir. 1996'da bize karşı geliştirilen planlanmış bombalama olayı da buna benzer olabilir....... Barış ve demokratik çözüm çizgisi diyorum. Kim üzerimize gelirse gelsin bu benim çizgimdir. Bu çizginin tarih, toplum, sosyalizim ve ulusla bağlantısı vardır..... bunlar direk benden alıyorlar demiyorum ancak tarih bizi ortak bir doğrultuda uzlaştırıyor. A. Necdet Sezer de demokratikleşme konusunda aynı şeyi yapıyor......" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.