"Ateşkes Türkiye sayesinde sağlandı"

"Ateşkes Türkiye sayesinde sağlandı"
Ahmet Davutoğlu: Gazze'de çift taraflı ateşkes Türkiye'nin sayesinde sağlandı

Başbakanlık Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu, "Gazze'de dün çift taraflı ateşkes sağlandıysa, bu Türkiye'nin sayesindedir" dedi.

Gazze'de ateşkesin sağlanması için taraflar arasında mekik diplomasisi yürüten Türk heyetlerinin başındaki iki isim, Başbakanlık Dış Politika Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu ve Dışişleri Bakanlığı'nın Ortadoğu'dan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Feridun Sinirlioğlu İstanbul'da basın brifingi verdi. Brifingde Türkiye'nin krizin sona erdirilmesi için ortaya koyduğu aktif diplomasiyi ve dış politika yaklaşımını anlatan diplomatlar, Ankara'nın bu süreçte ikinci planda kaldığı yönündeki haberlere de tepki gösterdi.

Uluslararası toplumun Gazze'deki trajediyi sona erdirmek için girişimlerde bulunduğu son 3 haftalık süreçte Türkiye, sorunun tüm taraflarıyla temasları sürdürebilen yegâne ülke olarak öne çıktı. Ankara, mevcut sorunun kaynağı olarak gördüğü 'Arap dünyasındaki bölünme'nin tarafı olmamaya özen göstererek söz konusu "tarafsız" konuma kavuştu. Arap dünyasındaki iki gruba da eşit yakınlıkta olduklarını belirten diplomatlar, Hamas'ı da masada tutmak için yoğun diplomatik çaba gösterildiğine dikkat çekti.

GAZZE'DEKİ OLAYLAR SÜRPRİZ DEĞİLDİ, TÜRKİYE KRİZİ 6 AY GECİKTİRDİ

Ortadoğu'da yeni bir krizin patlak vereceğine dair sinyaller 2008 yılının Nisan-Mayıs aylarında Lübnan'daki iç çatışmalarla kendini gösterdi. Bu krizin çözülmesinde etkin rol oynayan Türkiye, ardından Suriye ile İsrail arasında dolaylı görüşmelerin başlatılmasıyla çatışmaların bir süre daha ertelenmesini sağladı. Gazze'de sağlanan 6 aylık ateşkes de bu sürecin devamını getirdi. Ateşkes süresinin sona ermesinden önce hem Avrupa ülkelerine hem de Washington'a ziyaretler yapan ve çatışmaların domino etkisiyle tüm bölgeye yayılabileceği uyarısını yapan Türkiye, Gazze'deki trajediye engel olamadı. 

BAŞ DÖNDÜREN DİPLOMASİ TRAFİĞİ

İsrail saldırılarından 4 gün önce Ankara'ya gelen Başbakan Ehud Olmert, meslektaşı Recep Tayyip Erdoğan'la 5 saatle yakın görüşmüştü. İçeriği çok merak edilen bu toplantıya Suriye'nin de telefonla dahil edildiği ortaya çıktı. Gazze'de krizin yaklaştığını gören Ankara, Suriye ile İsrail'in doğrudan görüşmelere en kısa sürede başlaması için çaba gösterdi. Bu konuda mesafe alınmasına rağmen, seçimlerin yaklaşmakta olduğu İsrail'de iç politika baskın çıktı. 

Saldırılar başlar başlamaz Arap dünyasının karşıt iki grubunun temsilcileri de Türkiye'yi ziyaret etti. Mısır Dışişleri Bakanı ve Katar Başbakanı'nın yanı sıra Suriye Dışişleri Bakanı da Ankara'ya geldi. Arap dünyasında büyük bölünme riskinin olduğu görülmesi üzerine başbakan Erdoğan, bölge turuna çıktı. Davutoğlu ve Sinirlioğlu başkanlığındaki başbakanlık ve dışişleri heyetlerinin birlikte çalıştığı bu süreçte, heyetler bazen ikiye üçe bölünerek temasları sürdürdü. Türk heyeti, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin talebiyle Şam'daki ikili görüşmeye üçüncü taraf olarak katıldı. Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Ankara'dan sürekli olarak telefon diplomasisini sürdürdü. Dışişleri Bakanı Ali Babacan New York'a hareket ederek Birleşmiş Milletler'den ateşkes kararının çıkmasına katkı sağladı. Güvenlik Konseyi'nin geçici üyeliğine seçilen Türkiye, Gazze konusunda ilk sınavını başarıyla verdi. 

GÜL, ŞARM EL ŞEYH'E GİDERKEN HAMAS'IN DA ATEŞKES İLAN EDECEĞİNİ BİLİYORDU

New York'ta ve Ankara'da temaslar sürerken alandaki çabalarını sürdüren diplomatlar, Arap dünyasındaki farklı görüşleri bağdaştırmak için mekik diplomasisini sürdürdü. Günübirlik ziyaret için Kahire'ye giden diplomatlar aynı takım elbiseyle bir hafta boyunca Kahire ile Şam arasında gidip geldi. Şam'daki Hamas yönetimi güven bunalımı yaşadıkları Kahire'yle görüşmeleri için Türkiye tarafından ikna edildi. Aynı anda Tel Aviv'e giden Sinirlioğlu başkanlığındaki heyet, saldırıların artık tahammül boyutlarını aştığı uyarısını yaptı. Türkiye'nin hazırladığı çözüm önerisi küçük değişikliklerle kabul görürken, İsrail'in tek taraflı ateşkes ilanından sonra Şam'da Hamas yönetimiyle sabaha kadar görüşmeler sürdü. Hamas yönetimi, Şarm el Şeyh zirvesinden hemen önce ateşkes ilan etmeye ikna edildi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, zirveye bunu bilerek gitti. Davutoğlu, bu durumu "Gazze'de dün çift taraflı ateşkes sağlandıysa, bu Türkiye'nin sayesindedir" sözleriyle özetledi.

TÜRK DİPLOMATLARI İKİ YOĞUN HAFTA DAHA BEKLİYOR

Gazze'de ateşkes ilan edilmesi her şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Ateşkesin kalıcı olabilmesi için İsrail'in bir an önce bölgeden çekilmesi ve bölgeye insani yardım koridorunun da açılması gerekiyor. Kalıcı ateşkes için orta vadede ise Gazze'ye uygulanan ablukanın sona erdirilmesi ve Filistin'de ulusal birliğin sağlanması hedefleniyor. Türk diplomatlar, Ankara'nın barış çabalarına destek vermeye devam edeceğini, önümüzdeki iki haftanın bu açıdan kritik önemi haiz olduğunu belirtiyor.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN GAZZE'YLE İLGİLİ AÇIKLAMALARI BÖLGENİN VİCDANINI YANSITIYOR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gazze krizinde Filistin halkının içinde bulunduğu duruma dikkat çekerek İsrail'e yönelik sarf ettiği sözler, Türkiye'nin arabuluculuk çalışmalarını tehlikeye atacağı yorumları yapılmıştı. "Türkiye gibi ülkeler bulundukları bölgenin kaderini ve vicdanını duymak ve hissetmek durumundadır" diyen Davutoğlu, Erdoğan'ın açıklamalarının da bu perspektiften değerlendirilmesini istedi. Davutoğlu, "Arabulucu olmak, tavır koymamak değildir. Doğru ve ilkeli tutum, rasyonel politikalarla desteklendiği sürece herkesin saygısını kazanır" şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Türkiye'nin tepkisinin Yahudilere ya da İsrail'e değil, Gazze'deki saldırılara yönelik olduğunu Tel Aviv tarafından da anlaşıldığı izlenimine sahip. Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanmasının ardından ilişkilerin eski seyrine döneceği ve taraflarca askıya alınan Türkiye'nin arabuluculuğundaki Suriye-İsrail görüşmelerinin de yeniden başlayacağı temenni ediliyor.

EKSEN DEĞİŞİKLİĞİ SÖZ KONUSU DEĞİL

Büyükelçi Ahmet Davutoğlu, Ortadoğu temaslarına hız kazandıran Türkiye'nin Batı ekseninden ayrılacağı yönünde sinyal verdiği yorumlarının doğru olmadığının altını çizdi. Türkiye'nin entegre bir dış politika uygulamak durumunda olduğunu belirten Davutoğlu, "Avrupa Birliği önceliğimizdir. Ama bu, Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar ihmal edilebilir, anlamına gelmez. Türkiye; aynı anda, farklı alanlarda, aynı tempoda çalışması gereken bir ülke" şeklinde konuştu. Davutoğlu, bu bölgelerde Türkiye'nin etkinliğinin artması Avrupa Birliği perspektifinin de derinleşmesi anlamına geldiğini belirterek, "Bugün Avrupa Birliği'nde Türkiye karşıtı olarak tanınan ülke liderlerinin bile bölgesel konularda Türkiye'yle birlikte çalışma arzusunda oldukları görülüyor" dedi.cıhan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.