Sezer ve Perinçek, ahbap-çavuş gibi!

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek’e, İstanbul Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ile ilişkisi ve yargılandığı davalarla neden ilgilendiğini sordu. 
Perinçek, “Kemal Alemdaroğlu dostumdur. Cumhurbaşkanı yapılabilecek bir insandır. ‘Görevden alınacak’ söylentileri üzerine Ahmet Necdet Sezer’i aradım. Sezer 3 dakika içinde beni geri aradı. Sezer’e ‘Nasıl rektörümüzü vurursunuz’ dedim. Sezer bu konuda çok dikkatli olacağını söyledi. Rauf Denktaş da Alemdaroğlu’nun görevde kalması için Sezer’i aradı. Kemal Alemdaroğlu üniveristede kale gibi durmuştur” dedi.

Ergenekon Terör Örgütü sanığı Doğu Perinçek, Danıştay saldırısının türban yüzünden yapılmadığını söyledi. Ergenekon Terör Örgütü davasının Silivri’deki mahkeme salonunda görülen 44. duruşmasında çapraz sorgusu yapılan Doğu Perinçek ilginç açıklamalarda bulundu. 

Perinçek, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in sorularını cevaplandırdı.
Doğu Perinçek, Mehmet Ali Pekgüzel’in “Danıştay saldırısına ilişkin somut ne tür bilgilere sahipsin? Muzaffer Tekin ile saldırıdan önce veya sonra görüştün mü?” sorusuna, “Danıştay olayı tertiptir. Alparslan Arslan’ın bireysel İslâmcı terörist olduğuna inanmıyorum. Türban yüzünden yapmış değil. Onun bağlantılarını bulmak gerekir. Bu basit bir cinayet değildir. Biz araştırdık. Çeşitli yerlerden gelen bilgileri topladık, kamuoyuna açıkladık. Basın açıklamalarımızda Muzaffer Tekin’in teslim olması gerektiğini söyledik. Ama Ertaç Giray tarafından ikna edildi, teslim olmadı. Şu anda Giray hakkında dava açılmıştır” dedi. 

Bilindiği gibi Ergenekon sanıkları general oğlu Halil Behiç Gürcihan ve Doç. Emin Gürses de ifadeleri sırasında Danıştay saldırısının türban sebebiyle olmadığını açıklamışlardı. 

Savcı Pekgüzel’in İbrahim Şahin ile ilişkisini sorması üzerine Perinçek, 1998 yılında Fethiye Pırlanta Otel’de toplantı yapıldığını, toplantıda kendisine yönelik suikast planlandığı duyumları aldığını, İbrahim Şahin’in de kendisine gelerek bu planı haber verdiğini ve kendisinin de bu toplantıda yer almadığını söyledi. 

DOĞU’NUN KEMAL AŞKI
Savcı Pekgüzel, Doğu Perinçek’e Kemal Alemdaroğlu ile ilişkisi ve yargılandığı davalarla neden ilgilendiğini sordu. 
Perinçek, “Kemal Alemdaroğlu dostumdur. Cumhurbaşkanı yapılabilecek bir insandır. Şansal Atasagun, Kemal Alemdaroğlu ile ilgili dosyaları dönemin Cumhurbaşkanı Sezer’in önüne getirmiştir ve görevden alınması istenmiştir. ‘Görevden alınacak’ söylentileri üzerine Ahmet Necdet Sezer’i aradım. Sezer 3 dakika içinde beni geri aradı. Sezer’e ‘Nasıl rektörümüzü vurursunuz’ dedim. Sezer bu konuda çok dikkatli olacağını söyledi. Rauf Denktaş da Alemdaroğlu’nun görevde kalması için Sezer’i aradı. Kemal Alemdaroğlu üniveristede kale gibi durmuştur” diye konuştu.

Doğu Perinçek, Ulusal Kanal frekansının İlhan Selçuk tarafından kendilerinden istendiğini söyledi. İlhan Selçuk, Gürbüz Çapan, Ferit İlsever ve kendisinin Cumhuriyet Televizyonu kurulması konusunda toplantı yaptıklarını itiraf eden Perinçek, “Cumhuriyet Gazetesi’nin elinde lisansı yoktu. Kendileri ‘Biz para buluruz, ortak televizyon kuralım’ dediler. Cumhuriyet Gazetesi yöneticileri 150 milyon dolar ile gazete kurulacağını söyledi. Ferit İlsever ise 10 milyon dolar ile bunu başarabileceklerini anlattı. Makineler alındı. 150 milyon dolar projesi hayata geçmedi. Ulusal Kanal ve Cumhuriyet Gazetesi birlikteliği devam ediyor. Ülke bağımsızlığını savunan Cumhuriyet, Avrasya ve Kanal B televizyonu vatanseverlerdir ve yayınlarına ilgi duyuyoruz” şeklinde konuştu.  
Perinçek, savunmasında Savcı Pekgüzel’in Zihni Çakır ile husumetinin olup olmadığı yönündeki sorusuna “Zihni Çakır eskiden muslukçuydu. Mahkum edildi. Yazdığı şeylerin yalan olduğu Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açıklandı. Tuncay Güney, Osman’ım (Osman Yıldırım), Zihni Çakır kullanılmıştır. Kitaplarının yalan olduğuna dair mahkeme kararları var” iddialarıyla cevap verdi. 

Savcı Pekgüzel’in, Diyarbakır’daki ulusalcı mitinge Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneği’nin (VKGB) de katıldığını hatırlatarak “Hem VKGB’den uzak durduğunuzu söylüyorsunuz hem de VKGB’nin eylemlerinize katılmasını istiyorsunuz” demesi üzerine Perinçek, “Taner Ünal Diyarbakır mitingine katılmak istediğini söyledi. Biz de ‘gelin, katılın’ dedik. Bunda ne var” dedi. 
Perinçek emekli binbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk’ü ‘ajan’, Ümit Sayın’ı ise ‘tutarsız birisi’ olarak tanımladı. 

TEKİN SORULARINA HİDDETLENDİ
Davanın öğleden sonraki oturumunda Savcı Nihat Taşkın’ın, Doğu Perinçek’e Muzaffer Tekin ile irtibatını sorması sanık Perinçek’i sinirlendirdi. 
Perinçek, “Muzaffer Tekin kendisini ortaya koyan kahraman bir kişidir. Kendisi ile iki kez görüştük. 2006 yılındaki Danıştay olayından 5-6 ay önce ziyaretime geldi. Samimi atılgan bir insandır” iddiasında bulundu. 
Savcı Taşkın’ın, Cumhuriyet muhabirinin Muzaffer Tekin’in telefonunu kendisinden istediğini hatırlatmasına Doğu Perinçek tepki gösterdi. Perinçek, sözkonusu olayı doğruladı. Savcı Nihat Taşkın’ın Muzaffer Tekin’in telefonunun kendisinde ne aradığını sorması üzerine Perinçek bağırarak, “Bu bir psikolojik savaştır. Türk aydınları birbirlerine selam vermekten korkacak mı? Tekin ile dava arkadaşıyız. Atatürk devrimcisiyiz” şeklinde konuştu. 

PKK KAMPINI ZİYARET ETTİĞİM İÇİN PİŞMAN DEĞİLİM
Doğu Perinçek, Bekaa Vadisi’nde Öcalan ile çekilen samimi fotoğrafları konusunda ilk defa bir savcının sorularını cevapladı. PKK militanlarınca askeri törenle karşılandığını söyleyen Perinçek, şöyle konuştu: 
“O benim ağırlığım. Hiçbir devlet başkanına uygulanmamış. Askeri tören havasını bozmak için 3-5 PKK’lı ile tokalaştım. Bu bana saygılarından dolayı. Bu saygı Türkiye’nin yararınadır. Bekaa’da 2 gün kaldım. Öcalan ile birlikte yemekler yedik. Bu fotoğraflar sürekli gösteriliyor. MGK, Öcalan ile yaptığım röportajı çoğaltmış, Doğu ve Güneydoğu’da dağıtmıştır. Ben doğru yaptım. Türk devletinin yapması gerekeni yaptım.”

‘VELİ KÜÇÜK İLE BAĞLANTIM YOK!’
Veli Küçük ile bir bağlantısının olmadığını ileri süren Doğu Perinçek, “Anayasalar namlunun ucundadır. Silahla yapılır. Bir millet ordusuyla birleşmeden devrim yapamaz. Yakında devrim olacaktır” iddiasında da bulundu.

KENAN KIRAN / SİLİVRİ (VAKİT)