Gül'den 19 yıl sonra bir ilk

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çok sayıda bakan, üst düzey resmi görevliler ve işadamlarından oluşan büyük bir heyetle Suudi Arabistan'a gitti. Havalanmadan önce basını bilgilendiren ve soruları yanıtlayan Gül, "Ülkelerimiz arasındaki gücünü ortak tarih ve kültürümüzden alan ilişkilerimizi her alanda geliştirmek niyetindeyiz. Kral Abdullah başta olmak üzere görüşmeler sırasında ikili ilişkiler ve bölgesel sorullar konusunda istişarelerimiz olacaktır. Kral Abdullah deneyimli bir bölge lideridir. Ziyarette bölgesel sorunları irdeleme imkanı bulacağız. Gazze'de yaşanan trajedinin ertesinde oluşan sorunlara ilişkin görüş alışverişinde bulunacağız. Suuda Arabistan'a beraberimde güçlü bir işadamı heyetiyle gidiyorum. Bölge ile ilgilenen işadamları. İki ülke arasındaki ticari hedefimiz önümüzdeki yıllarda 10 milyar dolardır. Büyük ekonomik kalkınma vardır Suudi Arabistan'da. 200 milyar dolar civarında yatırımları vardır. Dolayısıyla işadamlarımız için önemli bir bölgedir. Ziyaretimizin ikinca ayağında İKÖ'yü ziyaret edeceğim. Riyad'daki işadamları toplantısına da katılacağız. Bu ziyarete üst düzey görevlilerimiz katılmaktadır. Onların da yapacağı anlaşmalar olacak."

SORULAR-CEVAPLAR

"Bölge meseleleri dendiğinde Suudi Arabistan Kralı Abdullah, Filistinli grupları bir araya getirme gayreti göstermişti. Olmadı, üzüldük. Filistinlilerin birlik ve beraberliği Filistin davası için elzemdir. İki camia için de önemli. Bunların birleşmesi makul olan bir birleşme olacaktır. Farklı siyasi partiler her yerde var. Bunlar gayet normal. Ama çoğulculuğa hepsinin rıza göstermesi gerekir. Bu çok görüşlülüğe onların alışkın olması gerekir."

BİR AY ÖNCE KAYGILARIMIZI PAYLAŞTIK
"Son Gazze olaylarından bir ay önce kaygılarımızı paylaştık. Avrupalı, Amerikalı ve Mısırlı dostlarımızla paylaştık. Nelerin olabileceğini söyledik. Bunlar oldu, şimdi de olabilir. Herkesin yapıcı çalışma içinde olması gerekir. Filistin davası artık Filistin ve İsrail arasındaki bir mesele olarak algılanamaz. Bu mesele çözüldüğünde dünyadaki pek çok mesele hallolacaktır." 

KİMSE YANLIŞA PRİM VERMESİN
"İsrail, ayrı Türkiye'deki Musevi vatandaşlarımız ayrıdır. Başbakan, İsrail politikalarını eleştirmiştir. Tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Kimse yanlış tavırlar içine girmesin. Musevi, hıristiyan vatandaşlırımız hepsi bu ülkenin vatandaşlarıdır. Bizde belki onların oranı azdır ama başka ülkelerde çoktur. Bu konuda yanlış yapanlar olabilir. Her toplumda olur. Yanlış yapanlara dikkat edilmeli."

TÜRKİYE'NİN ARABULUCULUĞU
"Arabuluculuk rolünde Türkiye niye kaybetsin. Türkiye bir şov peşinde değil. Burada problem varsa anlaşmazlığı olan taraf kaybeder."

IRAK'TA SEÇİMLER
"Irak'ta mahalli seçimllerin yapılması ve olaysız geçmesi büyük bir başarı. Irak'ın normalleşmesinin önemli adımlarıdır. Biz hep destekledik. Bundan sonra temel yasalarını çıkartır ve yoluna devam ederler umuyorum."

ÖNEMLİ OLAN GAZZE HALKININ TERCİHİ
"Önemli olan Gazze'deki halkın tercihidir. 2006'da seçime girdiler, tüm dünya destek verdi. Seçimden sonra da iş başına geldi ve kazandılar seçimi. Bazıları açıkça bunu söylüyor. Türkiye gayet sorumlu ve gayet kaygılı, ta orada işin başına geçtikleri gün onlarla görüşüp doğruyu açıklıkla söylemiştir. Bazıları anlamış, bazıları anlamamıştır. O zaman fırsat verilseydi Türkiye'ye, belki bunlar yaşanmazdı. Belki HAMAS farklı bir istikamette olurdu. Ama ne yazık ki bu fırsat verilmemiştir. Bunun da maliyetini herkes görmüştür. Ama özel görüşmelerde bunun kaçan fırsat olduğunu itiraf etmişlerdir."

İRAN'DAN DAVET

Bu arada İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad da 11 Mart'taki Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) zirvesine katılmak üzere Cumhurbaşkanı Gül'ü İran'a davet etti. Devlet televizyonunun haberine göre, Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhsin Telai, Ahmedinecad'ın davetini sunmak üzere bugün Ankara'ya gelecek. Gül'ün dün KKTC Dört İşlem Eğitim Merkezi öğrenci ve öğretmenlerini kabulünde de yine Gazze gündeme geldi. Gül'ün "Türkiye, daima yavru vatana sahip çıkacaktır" dediği görüşmede öğretmen Hüseyin Rakibet İsrail'in Gazze'ye saldırısı karşısında, "Filistin'in bir Türkiye'si yok'' diye düşündüklerini belirterek "Bizim Türkiye'miz vardı. Bağımsızlığa ve güvenliğe kavuştuk'' dedi.

HABERVAKTİM.COM