Helal Gıda "tek standart" için toplandı
2. Uluslararası Helal Gıda Konferansı, Feshane'de başladı. 12 ülkeden uzmanların katıldığı konferansta, helal gıda sertifikalandırmada, Müslümanların tek bir standartta buluşması tartışılıyor.
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) tarafından düzenlenen ve TGTV, İslam Dünyası STK'ları Birliği, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği ile Anadolu Aslanları İşadamları Derneği tarafından desteklenen konferansta, helal gıda konusunda dünyanın 12 ülkesinde uzmanlaşmış ilim adamları bir araya geldi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan GİMDES Başkanı Hüseyin Büyüközer, Türkiye'de 25 yıldır bu konuda çalışmalar yaptıklarını söyledi. Dünyanın 60 ülkesinde helal gıda sertifika çalışması yapıldığını ancak her birinin birbirinden farklı, kopuk standartlarla olduğunu anlatan Büyüközer, konferansın amacının bütün Müslümanların tek bir standartta tek bir sertifikalandırmada programında buluşmak olduğunu kaydetti. Konferansta bu konuyu tartışmaya açtıklarını ifade eden Büyüközer, "Bu bir iman meselesi. Dünya üzerine yaşayan 2 milyar Müslümanı ilgilendiren bir konu." dedi.
Konunun aynı zamanda ekonomik yönünün olduğuna dikkat çeken Büyüközer, dünyada 2 trilyon dolarlık helal sertifikalamalı ürün potansiyeli olduğunu, Müslümanların bunun 10'da birini dahi gerçekleştiremediğini kaydetti. Büyüközer, Türkiye'nin kriz nedeniyle kaybettiği ihracat pazarları açığını da helal sertifikalı ürünlerle aşabileceğini kaydetti. Müslümanların 'Koşer' denilen Yahudiliğin helal gıda t ürünlerine talip olduğunu dile getiren Büyüközer, "Ancak biz biliyoruz ki Koşer, her üründe helal sertifikasının yerini tutmuyor. Koşer, 250 milyar dolarlık bir pazarı yakaladı." diye konuştu.
Bu arada, GİMDES Dünya Helal Birliği'ne 40. üye olarak kabul edildi. Ayrıca ihracatçı firmalara helal sertifikası düzenlemeye de başladı.
"Kendi standardımızı belirleyelim; Müslümanlar, Koşer'e muhtaç olmasın"
Müslümanların yaşadıkları ülkelerde gıda alırken 'Koşer' damgalı ürünleri tercih etmelerine ABD'den eleştiri geldi. Kaliforniya İslami Eğitim Merkezi Müdürü Dr. Ahmad Sakr, helal gıda konusunun çok hassas olduğunu vurgularken, bu yüzden 'koşer' damgalı ürünlerin bile alınmaması gerektiğini savundu.
2. Uluslararası Helal Gıda Konferansı'nda bir konuşma yapan Dr. Ahmad Sakr, "Helal gıda konusunda çok yanlış anlaşılmalar var. Örneğin ete taze göstermek için sodyum sülfat sıkılıyor. Oysa bunun kanserojen etkisi bulunuyor. Etin helal olması için hem hayvana verilen yemin hem de kesilme şeklinin helal olması da gerek." uyarısında bulundu. Helal gıda konusunda Osmanlı gibi hilafete sahip çıkan bir Türkiye'nin öncü rol oynayabileceğini ifade etti.
Konferansı organize eden Gıda İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği'nin (GİMDES) Teknik Bilim Kurulu Üyesi Kimya Profesörü Mustafa Nutku da Türkiye'nin helal gıda konusunda öncü olması gerektiğini söyledi. "Müslümanlar arasında bilgisizlik, cahillik ve ilgisizlik çok yaygın bir durum." siteminde bulunan Nutku, helal ile haramın insanoğlunun ilk imtihanı olduğunu belirterek, Müslümanların bu konuya çok dikkat etmesi gerektiğini belirtti ve şunları söyledi:
"Bugün, 60 bin'den fazla endüstriyel gıda ürünü var. Bunların içerisinde çok sayıda katkı maddesi kullanılan ürünler de var. Hem bu gıdaların hem de bu katkı maddelerinin helal olma mecburiyeti var. Müslümanlar arasında bilgisizlik, cahillik ve ilgisizlik çok yaygın. Türkiye'de sığır çiftliği kadar domuz çiftliği var. Sığır kesildiği kadar domuz da kesiliyor. Bunların yasaklanması gerekiyor. Ama yasaklanamıyor. Çünkü biz laik bir ülkeyiz. Devlet layık olabilir ama fert layık olamaz. Müslüman tüketiciyle helal gıda arasındaki engeller çok fazla. Laik ülkelerde devletin helal gıda sertifikası verme imkanı yok. Bunu sivil toplum kuruluşlarının yapması lazım. STK'lar da bunu verirken ticari amaç uğruna kullanmamalıdır. Devlet, bunu verecek STK'yı mutlaka denetlemelidir. Tıpkı dernekler yasasında olduğu gibi."
'Koşer belgeli ürünlerin yüzde 25'ini Yahudiler tüketiyor, kalanların çoğunu ise müslümanlar'
George Washington Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Merve Kavakçı ise, helal gıda konusunda ABD'deki Müslümanların daha hassas olduğunu ifade etti. Kavakçı, Türkiye'ye geldiğinde Müslümanların ABD'de haram olduğu için tüketilmeyen ürünleri rahatlıkla kullandığını anlattı. Bunun İslami bilgi eksikliğine dikkat çeken Kavakçı, Türkiye'de bazı büyük hipermarketlerde helal etlerin yanında domuz etinin satıldığını söyledi.
ABD'de bilinçli Müslümanlar sayesinde helal üretimin arttığını belirten Kavakçı, geçen yıl tüketimin 200 milyar doları bulduğunu aktardı. Yahudilerin Koşer konusundaki hassasiyetleri nedeniyle yiyecek fırınlarının dahi Hahamların teyidi ile sertifika alabildiğini dile getiren Kavakçı, ABD'de helal sertifikalı ürünlerin yetersizliği nedeniyle Müslümanların Koşer belgeli ürünleri mecburen tükettiğini söyledi. Kavakçı, "Koşer belgeli ürünlerin yüzde 25'i Yahudiler, geriye kalan kısmı ise Müslümanlar ve diğer insanlar tarafından tüketiliyor." dedi. (CİHAN)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.