Onu Masonlar sahneye sürmüş
Ali EYVAZ'ın haberi...
“Sümerlerde fahişelerin başlarını örttükleri” şeklinde hakaret dolu iddialarla gündeme gelen Muazzez İlmiye Çığ’ın, kartel medyası tarafından ısrarla “Sümeroloji Uzmanı Profesör” olarak kamuoyuna takdim edilmesine rağmen, “Sümeroloji mezunu olmadığı”, bunun yanında hiçbir akademik unvana da sahip bulunmadığı ve doktora bile yapmadığını ortaya koyan Vakit, Çığ’ın ilk kez “Mason Localarında planlanmış bir proje” olduğunu da fotoğraflarla ispatlıyor.
MASONLAR LOCASINDAN KARELER - FOTOGALERİ - TIKLA
MASONLARIN GELİŞTİRDİĞİ PROJE ÇANKAYA KÖŞKÜ’NE BİLE ÇIKTI
Bir kütüphane görevlisi olmasına rağmen, tablet dahi okuyamayan bir kişinin Sümerler konusunda uzman profesör olarak gösterilmesinin altından, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası çıktı. Çığ, henüz kamuoyunda bilinmediği dönemde, ilk olarak İstanbul ve Ankara’daki Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nda 2003 ve 2005 yıllarında “Sümerlerde fahişe örtüsü” ve “Sümerlerde din” konulu konuşmalar yaptı. 2005 yılında da “Vatandaşlık Tepkilerim” adıyla bu konuşmalarda dile getirilmiş olan görüşler yayınlandı. Aynı dönemde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde Atatürk’ün talimatıyla kurulmuş, bu alanda tek olan Sümeroloji Bölümü’ndeki hocalara da ders vermeleri için davet gönderildi. Ancak hiçbir hoca, Loca’dan ve Loca çevrelerinden gelen bu taleplere olumlu cevap vermedi. Bunun üzerine Muazzez İlmiye Çığ, ilk önce kartel medyasına takdim edildi. Çığ’ın ilk olarak başörtüsünü Sümerlerde fahişelerin kullandığına dair yalanlarla dolu kitabının tanıtım yazıları ve kitapla ilgili görüşler, kartel yayın organlarında hemen her gün yayınlanmaya başladı.
SEZER, DAVA SÜRERKEN DEVLET ADINA SAHİPLENDİ
Muazzez İlmiye Çığ projesinin bir diğer ayağı ise “devlet tarafından sahiplenme” şeklinde oldu. Kartel medyasında Çığ ile ilgili haberler yayınlanırken, dindar kesimler Çığ’a büyük tepki gösterdi ve dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, İlmiye Çığ’ı Çankaya Köşkü’ne davet etti. Sezer tarafından 2006 yılında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonu’na davet edilen Çığ, bu davete icabet ettiğinde, henüz kutsal değerlere hakaret sebebiyle kitabı hakkında açılmış olan davadan beraat etmemişti.
Sezer’in lâik kesimlerde bile şaşkınlık meydana getiren bu hareketinden kısa süre sonra Çığ beraat etti. Çığ, Sezer’le yaptığı görüşmenin ardından “Yeni bir kitap çıkartacağım; orada da Sümerlerle Türkmenler arasında bağ kuracağım” demişti. Bu sözler, “Çığ, yaptığı bazı görüşmeler sonrasında mı kitap üretiyor” yorumlarına neden olmuştu.
BÜYÜKANIT’IN EŞİ DE SAHİPLENME FURYASINA İŞTİRAK ETTİ
Aynı yıl Aralık ayında ise kadına seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 72. yıldönümü dolayısıyla, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer'in yaptığı ev sahipliğiyle Çankaya Köşkü'nde düzenlenen büyük bir törenle, Muazzez İlmiye Çığ'a “Atatürk'ün izinde bir ömür” ödülü verildi. Törene dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın eşi Filiz Büyükanıt ve bazı kuvvet komutanlarının eşleri de katılmışlardı.
VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.