Garih kapışması

Garih kapışması
Cinayet sonrası suspus olan Mason locaları şimdi Üzeyir Garih için birbirine girdi. Mason locaları, Garih’i “O bizim üyemizdi” diye sahiplenmeye başladı...

Ali EYVAZ'ın haberi...

Birbirleri ile kamuoyu önünde tartışmaktan kaçınan, ancak kendi aralarında büyük bir çekişme içinde oldukları bilinen Türkiye’deki iki büyük mason locası, bu kez de İstanbul’da mezarlıkta uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden işadamı Üzeyir Garih üzerinden birbirine girdi. 

Üzeyir Garih’in mason olup olmadığı, Garih hayattayken bilinmiyordu. Ortağı İshak Alaton, cinayetten sonra Garih’in mason olduğunu açıkladı. Bunun üzerine gerek Emniyet yetkilileri, gerekse kamuoyu “Küresel birtakım planların uygulamaya koyulabilmesi için gerekli finansal desteği sağlamakta ayak dirediği için ezoterik çevrelerce öldürüldü” iddialarının üzerine gitti. Yine o günkü iddialara göre Emniyet her iki mason locasına da giderek inceleme yaptı ve bazı loca yetkililerinin ifadelerini aldı. O tarihlerde her iki mason locası da Garih’in kendilerine üye bir mason olup olmadığına dair herhangi bir açıklama yapmayarak Garih’i sahiplenmemişlerdi.

GARİH CİNAYETİ SORUSU 
Masonların kendi aralarındaki özel sorunların tartışıldığı ve özel duyuruların yer aldığı, sadece mason olanlara Loca’da ve elden teslim edilen Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’na ait Mimar Sinan dergisinde, şu soru tartışmaya açıldı: “Üzeyir Garih cinayetinin masonlarca işlendiği iddia ediliyor. Buna neden olarak ise sürekli ödenen meblağın artması ve isteklerin yerine getirilmemesi gösteriliyor. Hatta bir yerde Sayın Garih’in öldükten sonraki hâlinin gizlendiği, merhumun sol dizi ve gözünün istenerek parçalandığı ve bu gibi darbelere maruz kaldığı, bu öldürme yönteminin ise sadece büyük sorunlar çıkartan masonların kendi kardeşlerince uygulanan bir infaz biçimi olduğu iddia ediliyor. Eğer bu konuda bir hata yaptıysam şimdiden özür diliyorum. Saygılarımla.” 

“Büyük Üstad” adına yukarıdaki soruya şu cevap verildi: “Masonlara ‘Üzeyir Garih’i siz mi öldürdünüz?’ sorusunu sormanız gereksiz ve yanlıştır. Üzeyir kardeşimizin vefatı bizleri derinden üzmüştür. Katili bulunmuş ve kanun önüne çıkartılmıştır. Bu üzücü olayın dahi, masonlar tarafından yapılmış olduğunun iddia edilmesi ve kardeşlerimizi kendimizin öldürüyor olduğumuzun söylenmesi, masonlara atılan iftiraların seviyesi hakkında size bilgi verecektir. Bizler kardeşlerimize yardım etmek ve destek olmak için çabalarız.” 

KİME TÂBİ İDİ TARTIŞMASI 
Yine Garih konusunda aynı dergide bir başka soru ise şöyle yer aldı: “Üzeyir Garih Özgür Masonlar Mahfili'ne tabi değil miydi? Nasıl kardeşimiz oluyor? Saygılarımla.” Bu soruya Loca’nın cevabı ise şöyle: “Hayır. Üzeyir Garih bir Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası üyesi idi. Muntazam masondu. Kardeşimizdi.” 
Buna karşın Özgür Masonlar Büyük Locası, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’nın bu görüşlerine itiraz ederek, kendilerinin de “muntazam mason” olduğunu, sırf Garih ismine karşı “muntazam mason” yakıştırmasında bulunmamak için, Üzeyir Garih’in adı geçen loca tarafından sahiplenildiğini belirtti. Garih’in masonluğa en çok yaklaşan üstün niteliklere sahip bir insan olduğu fakat derecesi hakkında bilgi verilemeyeceği öne sürülerek, “Masonluğun şahsında vücut bulduğu örnek bir masondu. Üzeyir Bey mason olduğunu saklamadı ama kimse de ona bunu sormadı. Biz onun masonlukla gurur duyduğuna inanıyoruz” denildi.

TAHKİKAT DOSYASINDA BİLE OLMAYAN EVRAKLAR ERGENEKON’DAN ÇIKMIŞTI 
Savcı Zekeriya Öz’ün hazırladığı 2 bin 455 sayfalık Ergenekon iddianamesinde, tutuklu sanıklardan İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Ümit Sayın’ın evinde yapılan aramalarda, işadamı Üzeyir Garih’in öldürülmesiyle ilgili hazırlanan tahkikat evrakları ele geçirilmişti. Bu evraklardan bazılarının, tahkikat dosyasında olmadığı ve asıllarının Sayın’ın evinde bulunduğu iddia edilerek, şöyle deniliyordu: “Üzeyir Garih’in öldürülmesi ile ilgili hazırlanan tahkikat evraklarından oluşan doküman, içerisinde çeşitli konular hakkında el yazısı ile yazılmış notlar, çeşitli konular ile ilgili yazılmış resmî yazılar, çeşitli isim ve telefon numaraları, işadamı Üzeyir Garih’in öldürülmesi ile alakalı hazırlanan tahkikat evrakları (Üst yazı, Ekspertiz Raporları, Adil Tıp Kurumunun Yazıları, Kriminal Raporlar vb.) Asayiş Şube Müdürlüğü ile yapılan yazışmada Üzeyir Garih’in öldürülmesi ile ilgili hazırlanan ve gönderilen 63 adet tahkikat evrakından 118-140 ve 154 numaralı dokümanların tahkikat dosyasında olmadığı, 29-31-33-35-37-39-1 numaralı dokümanların asılları ile aynı, diğer 53 adet dokümanın dosyasında bulunan fotokopileri ile aynı olduğu bildirilmiştir.” Bu evrakların, Üzeyir Garih’in dizi ve gözü özellikle tahrip edilerek öldürüldüğü, bu öldürme biçiminin “masonik usulle infaz” anlamına geldiği ve bu yöndeki iddiaları haklı çıkartacak nitelikte olduğu belirtiliyordu.

VAKİT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.