Belge kasten mi sızdırıldı?
Kenan KIRAN'ın haberi...
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların; avukat Serdar Öztürk’ün gözaltına alınmasının ardından ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ adlı belgeyi hazırladığı iddia edilen ve belgede imzası bulunan Genelkurmay Harekat Başkanlığı 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü'nde görevli Deniz Piyade Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek’i teknik takibe aldığı ve Dursun Çiçek’i gözaltına almak üzereyken, Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM ve Organize Şube Müdürlüğü tarafından belgenin basına sızdırıldığı belirtiliyor. Adli kaynaklardan alınan bilgilere göre, belgenin sızmasıyla Dursun Çiçek’in Ergenekon savcıları yerine askeri savcılık tarafından sorgulanması sağlandı.
Belgenin basına sızması, Albay Dursun Çiçek’in işine yaradı. Genelkurmay Askeri Savcılığı, soruşturmasını yürütürken Albay Çiçek'in, şahsi bilgisayarlarına belgenin basına yansımasından 5 gün geçtikten sonra el koydu. Askeri mahkemeden alınan kararla yapılan ev aramasının 17 Haziran'da olması dikkat çekti. Albay Çiçek'in, evinin 5 gün sonra aranması, delillerin karartıldığı şüphesini artırdı. Dursun Çiçek, Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından gözaltına alınsaydı, delilleri karartması engellenmiş olacaktı.
ÇAKIR: BELGE SIZDIRILMASAYDI, ERGENEKON SAVCILARI ALBAYIN İFADESİNE BAŞVURACAKTI
Gazetemize konuşan Zihni Çakır, “Eğer bu belge, Ergenekon uzantısı sayılabilecek kesimler tarafından sızdırılmasa ve kamuoyuna zamansız bir şekilde açıklanmasaydı, kesin olarak normal bir süreçle Ergenekon savcıları albayın ifadesine başvuracaktı. İşte kurumlara sızan Ergenekon yandaşları, bu belgeyi sızdırarak bu süreci kesmek istemiş ve başarılı olmuştur diyebiliriz” dedi.
Belgeyi haberleştiren meslektaşını töhmet altında bırakmak istemediğini dile getiren Zihni Çakır, “O gazetecilik görevini yerine getirmiştir. Ama sızdıranlar, ki muhtemelen (Ankara’dan sızdı bu belge), burada Çiçek'in sivil savcılarca sorgulanmasını engellemek istemiş ve başarılı da olmuştur. İşte Ergenekon'un gücü budur. Bunu anlamak istemeyenler de bu güce hizmet edenlerdir kesinlikle. Dursun Çiçek'in görev yaptığı birimi dikkate alarak, Ergenekon savcılarının Çiçek'i sorguladığını düşünürseniz, Ergenekon’un nerelere nüfuz ettiğinin ortaya çıktığına dair tartışmaların işi nereye götürebileceğini de çözebilirsiniz. İşte bu hamle ile bunun önü stratejik hamlelerle kesilmiştir” diye konuştu.
‘İrtica’yla Mücadele Eylem Planı’nı basına sızdırdığı iddia edilen Ankara Emniyet Müdürlüğü, Danıştay olayında, Zihni Çakır’ın gözaltına alınmasında ilginç uygulamalara imza atmıştı.
1- ANKARA EMNİYETİ, ALPARSLAN ARSLAN’IN GÖNDERDİĞİ MESAJLARI GİZLEDİ!
Gazetemiz, Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan’ın, Danıştay saldırısından bir gün önce, kimliği meçhul birisine 14 mesaj gönderdiğini ortaya çıkarmıştı. Ankara Emniyet Müdürlüğü, soruşturma sürecince, Arslan’ın, saldırıda kilit rol oynayan kişiye gönderdiği mesajların kime gönderildiğini araştırmadı.
Ergenekon savcıları, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne, Danıştay saldırısını çözecek mesajları Alparslan Arslan’a kimin gönderdiğini sordu. Ankara TEM yetkilileri, söz konusu olayın soruşturulduğunu öne sürerek, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara bilgi vermekten kaçındı.
2- ANKARA TEM’DEN, ZİHNİ ÇAKIR’A İLGİNÇ TEKLİF
Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Mücadele Şubesi, yazdığı kitaplarla Ergenekon Terör Örgütü’nün eylem hedeflerini ve amacını belgeleriyle ortaya koyan gazeteci yazar Zihni Çakır’a ahlaksız teklifte bulunmuştu. Ankara TEM yetkilileri, gözaltına aldıkları Zihni Çakır’a, kitaplarda kullandığı belgelerin Ergenekon savcılarından aldığını söylediği takdirde kendisine yardımcı olacağını söylediler.
Gazetemize konuşan Zihni Çakır, “Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Mücadele Şubesi’nde bazı kişilerin, “Kod Adı: Darbe” adlı kitabımda kullandığım belgelerle, “Ergenekon’un Çöküşü 2” adlı kitabımda yer alan, 3 kritik toplantıdaki detaylarını nereden aldığım soruldu. Ergenekon soruşturmasında kimlerle ilişkide olduğum incelendi. Ergenekon soruşturmasını yürüten iki ayağın en tepe isimlerinin adını almak istediler. Belgeleri ‘Acaba oradan mı aldın?’ anlamında, o isimleri istediler...” dedi.
ANKARA SAVCILIĞI, İSTANBUL ORGANİZEYE BASKIN DÜZENLETTİ!
Bu arada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ü yetkisiz dinledikleri iddiasıyla Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Müdürlüğü’ne nöbetçi mahkemenin izniyle baskın yaptırmıştı. Ergenekon ile ilgili çok gizli bilgiler kopyalanırken, İstanbul 1. Ağır Ceza’nın iptal kararıyla işlem durdurulmuştu.
VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.