‘Sanıkla yemek yenir mi ya...’
CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) asil üyesi Ali Suat Ertosun’u, Ergenekon Terör Örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan Engin Aydın’la birlikte gösteren fotoğrafı yorumladı.
Mengü, “HSYK üyesinin, Ergenekon sanığı olduğunu bile bile Aydın’la yemek yemesi doğru mu?” sorumuza, “Yememesi lazım. Bir sanıkla yemek yenir mi ya... Biliyorsa yememesi lazım” dedi.
“BEN LAİKİM, SEN LAİK DEĞİLSİN!”
Şahin Mengü ile Silivri’deki Ergenekon duruşmasının arasında konuştuk. Mengü’nün, sorularımıza verdiği ilginç cevaplar şöyle:
- Silivri’deki duruşmayı ne sıfatla izlediniz?
- CHP gözlemcisi olarak izledim.
- HSYK Asil Üyesi Ali Suat Ertosun’un, Ergenekon sanığı Engin Aydın ile fotoğrafı gazetelere yansıdı. Bu fotoğrafı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bir insan kimle bir araya gelir bilemem. Nerede birlikte olmuşlar. Bilmek lazım... Bu fotoğrafın ne zaman çekildiğini bilemiyorum. Örneğin Kent toplantılarında herkesin bir arada olduğunu dünya alem herkes biliyor. Saklı gizli bir şey değil. Kent Otel’in kapısında çekilmiş. Bundan 1.5 sene önce çekilmiş fotoğraf olabilir. Bu fotoğrafın tarihini bilmek lazım.
- Ali Suat Ertosun, Ergenekon sanığı Engin Aydın’la Kent Otel’de görüşüyor. Engin Aydın, Ergenekon sanığı İlhan Selçuk’un başkanlık ettiği Kent Otel’deki toplantıların Genel Sekreterliğini yapıyor. Toplantıya katılan kişilerden emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon, Ergenekon’un yöneticisi olduğu gerekçesiyle yargılanıyor. HSYK üyesinin Ergenekon sanıklarıyla görüşmesi doğru mu?
- O zaman hakim ve savcıların papaz hayatı yaşaması lazım. Koyacaksın bir binanın içine, öyle mi yaşayacaklar? Dünyada böyle bir düzen var mı? Hakim, avukatla oturmaz, siyasetçiyle oturmaz. Aklına kim geliyorsa oturmaz. Sen o zaman neden bazı insanlarla oturuyorsun? Ben, senin yerinde olsam, benimle konuşmam. Ben laikim, sen laik değilsin.
- Benim laik olup olmadığımı nasıl biliyorsun?
- Nereden bileceğim. Çalıştığın yerden belli. Ben senle olsam oturmam.
- Hukukçusunuz, bir de insanları laik-laik olmayan diye ayırıyorsunuz... Bu kadar önyargı olmaz...
(...)
- Sen bana karşı önyargılısın. Ben sana olmayayım mı?
(Telefon geliyor...) Milletvekili, Ergenekon sanığıyla öpüştü. Yandık şimdi...
“VAKİT GAZETESİ MUHABİRLERİ BENİ ABLUKAYA ALDI...”
- Genel Başkanınız Baykal da, Ergenekon sanıklarının avukatı...
- Doğru... Her hakkı çiğnenen insanın sonuna kadar avukatıyız. Nasıl Başbakan savcısı oluyor, nasıl Başbakan kalkıyor ne diyor: ‘Bunun arkasında anamuhalefet partisi genel başkanı var’ diyor. Ben de sonuna kadar avukatıyım.
(Yine telefon geliyor) Telefondaki kişiye, ‘Burada Vakit Gazetesi’nin muhabirleri beni ablukaya aldı. Muhabirlerle, etik tartışıyoruz. Telefon açık kalmasın. Seni de dinler, ‘etik’ olmaz... Bu onlara ayıp bir şey... Telefonu alıp istedikleri gibi yazmak... 5 dakika sonra ararsın...’ diyor.
- CHP olarak telefonlar konusunda mağdur partisiniz. Önder Sav olayında olduğu gibi...
- Olabilir. Herkesin hayatında hata olabilir. Sen hata yapmıyor musun? Yok, sen yapmıyorsun...
- HSYK üyesinin işleyen bir davanın sanığıyla buluşması doğru mu?
- Bilemiyorum. Onun yerine yedek üyeler gelir. 5 tane yedek üyeleri var... Ali Suat Ertosun’un yerinde olsam, çıkar söylerim. Ben fotoğrafın nerede çekildiğini bilmiyorum. Fotoğrafın nerede çekildiğini çıkaramadım. Neresi orası?
- HSYK üyesi, Ergenekon sanığının olduğunu biliyor ve onunla yemek yiyor... Bu doğru mu?
- Yememesi lazım. Bir sanıkla yemek yenir mi ya... Biliyorsa yememesi lazım.
“BENİM AVUKATLARIM PROFESYONEL AVUKATLAR”
- Büronuzdaki avukatlar, Ergenekon sanıkları emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve Tuncay Özkan’ın avukatlığını yapıyor... Bu etik mi?
- Profesyonel avukatlar... Örneğin, benim izlememde ne sakınca var? CHP’nin görevlendirdiği 3 kişiden biriyim. Parti Meclisi üyesi Ayça Emece Hanım var. Genel Sekreter Yardımcımız Mehmet Ali Özpolat var...
KENAN KIRAN - MURAT ALAN/ VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.