Lince isyan!
İsmail UĞUR'un haberi...
DİLİPAK'A VERİLEN CEZAYI NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ-ANKETE KATILMAK İÇİN TIKLAYIN
'HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR' DEDİ EVİ SATTIRILDI-TARTIŞMA PLATFORMU İÇİN TIKLAYIN
Bu kararın siyasi bir karar olduğunu ve Dilipak'ın evinin satılmasını ifade ve basın özgürlüğüne karşı yapılmış büyük bir saldırı olarak kabul ettiklerini belirten STK temsilcileri, “Herkesin ‘Hakkını helal edip etmeme özgürlüğü’ vardır. Bu tür ifadeler sebebiyle bir yazar hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi, ne hukukla, ne de temel insan haklarıyla bağdaşan bir tavırdır” diyerek Dilipak'a geçmiş olsun dileklerini ilettiler.
USLU: YİNE DÜNYADA BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİK
Hak-İş Başkanı Salim Uslu, “Basit bir düşünce ve tepkinin ev haczini gerektiren bir suç olduğunu dünyada ilk defa görmüş oluyoruz. Başka yazarlar toplumun seçtiklerine ağır hakaretler ettikleri halde, bunlar düşünce özgürlüğü çerçevesinde değerlendiriliyor ama Sayın Dilipak'ın hakkını helâl etmemesi, hakaret kabul edilerek mahkûm ediliyor. Sayın Dilipak'a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” şeklinde konuştu.
TURPÇU: BİR YAZARIN FİKİRLERİNDEN DOLAYI MAHKÛM EDİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ
Kırşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Emin Turpçu, “Dünya görüşü ve ideolojisi ne olursa olsun, hiçbir gazetecinin düşünceleri ve fikirlerinden ötürü mahkûm edilmesini doğru bulamayız” dedi.
TANRIVERDİ: MİLLETİN YANINDA DURANLARI SUSTURMAYA YÖNELİK GİRİŞİMLERİ KINIYORUM
Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, “Dilipak'a yapılanlar basın özgürlüğüne vurulan pranganın son örneği. Bazı mihraklar tankla yapamadıklarını hukuku kullanarak yapmaya çalışıyorlar. Millet bu planları da eninde sonunda diğerleri gibi çöpe atacaktır” dedi.
AYDIN: DİLİPAK’A YAPILANLAR BİR HUKUK AYIBIDIR
Kayseri Baro Başkanı Ali Aydın, “İnsanların iç dünyasına ait bir duygunun ifadesidir bu. Asla hakaret olarak değerlendirilemeyecek bir ifade biçimi. Dilipak'a karşı yapılanlar bir hukuk ayıbıdır” dedi.
YURTALAN: DİLİPAK HAKKINDA VERİLEN KARAR, HUKUKSAL DEĞİL, SİYASİ BİR KARARDIR
Adalet Gönüllüleri Derneği Başkanı Avukat Emre Yurtalan, “Dilipak hakkında verilen mahkeme kararı tam bir skandal. Dilipak hakkındaki bu karar, objektif kriterlere göre verilmemiştir. Bu tür bir ifadenin hakaret olarak algılanması ve bu nedenle Sayın Dilipak hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi, hukuk adına yapılan vahim bir yanlıştır” şeklinde konuştu.
BOZDEMİR: BU İFADELERİN DEMOKRATİK BİR ÜLKEDE MAHKÛM EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR
Demokraside Birlik Vakfı Başkanı Mehmet Bozdemir, “Sayın Dilipak'a yapılanlardan şunu anlıyoruz ki; Türkiye büyük bir yargı sorunu yaşıyor. Bu ifadenin demokratik bir ülkede mahkûm edilmesi mümkün değildir. Dilipak hakkında verilen bu tuhaf karar, siyasallaşmış yargının bir örneği olarak hafızalarımızdaki yerini almıştır. Sayın Dilipak'a geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum” diye konuştu.
KIYMAZ: DİLİPAK DEĞİL DE ÖZKÖK YAZMIŞ OLSAYDI, ALKIŞ BİLE ALIRDI
GAP Gazeteciler Birliği Başkanı Zeynel Abidin Kıymaz, “Türkiye'de yetişen değerli aydınlardan birisi olan Abdurrahman Dilipak, bir karanlık dönemin baskı ve brifinglerinden etkilendiğine kanaat getirdiğim bazı yargı mensuplarının ideolojik kararlarından ötürü mağdur edilmiştir” şeklinde konuştu.
YILDIZ: AKLA ZİYAN BİR KARAR
Diyanet-Sen Başkanı Ahmet Yıldız, “Hakkın helal edilmemesinin bir hakaret olarak değerlendirilmesi, akla ziyan bir düşüncenin ürünüdür. Maalesef bazı yargı mensupları husumetle ve tarafgirlikle kararlar veriyorlar. Vakit'in saygın ve birikimli yazarlarından Sayın Dilipak'a geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, Diyanet-Sen camiası olarak daima yanlarında olduğumuzu ifade ediyorum” şeklinde konuştu.
COŞKUN: VAKİT’İ SUSTURMANIN YOLLARINI ARIYORLAR
Sivil Düşünce Platformu Kurucusu Ufuk Coşkun, “Ergenekon iddianamesi ortaya koydu ki; hedefte Vakit var. Çünkü Vakit millet iradesine ve inancına yapılan haksızlık ve saldırılar karşısında susmuyor. Bu nedenle de susturulmak isteniyor. Çetelerin ve derin güçlerin hedefinde olan gazetenin öncü isimlerinden Dilipak’ın 30 yıllık gazetecilik birikimi ile aldığı tek eve göz koyanların amaçları da, tehditlerle yapamadıklarını farklı şekillerde yapmaya çalışmaktır” şeklinde konuştu.
ÇELİK: VAHİM BİR YANILGI YA DA KOYU BİR TARAFGİRLİKLE İZAH EDİLEBİLİR
Özerk Diyanet ve Evkaf Sendikası Genel Sekreteri Abdurrahman Çelik, “Kişi kendi hukukuna karşı yapılan tecavüzleri dilerse affedebilir, dilerse etmez. Etmedi diye cezalandırılması akla ziyan bir uygulamadır” dedi.
GÜNDOĞDU: RÜYALARA DA SANSÜR KOYACAKLAR
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Dilipak'la ilgili verilen yargı kararının hukukla ve adaletle açıklanmasının mümkün olmadığını dile getirerek, “İnsanlar istediğine haklarını helal ederler, istediklerine helal etmezler. 28 Şubat aktörlerinin topluma yaşattığı mağduriyetler karşısında, Sayın Dilipak'ın haklı olarak serzenişte bulunması ve toplum vicdanını yansıtan bir makale kaleme almasından daha doğal ne olabilir?” diye sordu. Gündoğdu, hak helalliğinin kişilerin iç dünyalarına ait bir inanç meselesi olduğunu da hatırlatarak, “Yargının davaya göre değil, şahıslara göre hüküm verdiğine şahit oluyoruz. Bir şairin dediği gibi; bu anlayıştaki insanlar rüyalara da sansür koyacaklar anlaşılan. Sayın Dilipak'a yapılanları insan hakları ölçülerinde görebilmek ve değerlendirebilmek mümkün değildir” dedi.
CEYLAN: HUKUKSUZ KARARIN İCRASI!
Türk basın tarihinde eşine az rastlanır icraya tepki gösteren Türkiye Gönüllü Teşeküllüler Vakfı (TGTV) Başkanı Av. Necati Ceylan, “Sayın Dilipak'ın yazdığı makalede kişilik haklarına saldırı anlamında bir hakaret yoktur” dedi. ‘Bir düşünce ve görüşü tartışma’nın basının temel görevlerinden olduğunu hatırlatan Ceylan, “Ülkemizde maalesef yargı tarafsız ve bağımsız hareket edemiyor. İdeolojik ve siyasi kararlar verilebiliyor. Söz gelimi bir basın organında yayınlanmış bir yazı aynen başka bir basın organında yayınlandığında ceza verilen kararları biliyoruz. Bu sebeple mutlaka yargı reformunun gerçekleştirilerek millet adına karar veren mahkemeler olması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.
GÜNAY’DAN DİLİPAK AÇIKLAMASI: “ÜZÜLDÜM”
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, yazarımız Abdurrahman Dilipak'ın evinin haczedilmesiyle ilgili olarak “Üzüldüm..” dedi. Manevi tazminat davalarının zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiğini de vurgulayan Günay, “Tazminat davalarını 10 asgari ücretle sınırlandırmak, bu konunun bir zenginleşme aracı olmasının önüne geçmez mi? Bu konuda bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?” şeklindeki sorumuza ise, “Bilemiyorum, öyle bir düzenlemenin gündemde olup olmadığını. Yasalarda gerekli düzenlemelerin mevcut olduğunu sanıyorum. Sorun, yasaların uygulanış biçimiyle alakalı” cevabını verdi.
VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.