Hakim, Perinçek'e öyle bir soru sordu ki...

Talepler bölümünde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın dinlenmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan tutuklu sanık Doğu Perinçek, Ergenekon tertibinin, doğal olarak Türk yargısını da hedef tahtasına koyduğunu ileri sürdü.

İstanbul Adliyesi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'nın da artık Ergenekon davası zanlıları arasına katıldığını iddia eden Perinçek, dava sanıklarından bir örgüt oluşturulamayacağını söyledi. Perinçek, üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin önüne getirilen hukuksuz dinleme kararını imzalamak zorunda kaldığını iddia etti. 

Üye hakimlerden Sedat Sami Haşıloğlu, hakim ve savcıları eleştiren Perinçek'e "Siz, 'Bu hakimleri araştırdım. Hepsi birbirinden temiz ve Atatürkçü.' demediniz mi? Bu iddianızdan vaz mı geçtiniz?" diye sordu. 

Bunun üzerine Perinçek, "Bu beyanımdan vazgeçmedim, ama temiz ve korkak da olabilirler. Sıfatınızı kendiniz belirleyin." diye konuştu.

Hakim Haşıloğlu'nun, "Burada kimse korkak değil." deyince Perinçek, sözlerinin sonunda "Hakimler sinirlenmez. Hakim, haksızlık yaptığı zaman sinirlenir." diye karşılık verdi.


ERHAN TİMUROĞLU'NUN SAVUNMASI

Tutuklu sanık Osman Yıldırım'a kızdığını belirten Erhan Timuroğlu ise "Madem Ergenekon yapılanmasını biliyordun, sana para vaat edildi ve bu örgütün üyesiydin de baştan beri bize neden söylemedin? Ben onun amacı doğrultusunda cezaevinde yattım. Onunla Ankara'ya gittim. Danıştay'ın ne olduğunu bilmiyorum. Tekin Irşi'nin Cumhuriyet'e bomba atmasına ben vesile oldum. Bana güvenerek gitti. Ben Alparslan Arslan'ı tanımıyorum. Yıldırım, gizli gizli bizim hakkımızda en azından 100 tane dilekçe vermiş. Tüm dilekçelerinde de beni suçluyor. Yıldırım, benim için 'Ergenekon'a yaranmak için bana saldırıyor.' diyor. Alakası yok. Biz Ankara'dan buraya birlikte geldik. Kendisine, 'Anlattıkların doğruysa yanındayım', dedim. İlk zamanlar burada ona laf atanlara karşı çıktık, yanında durduk. Benim bu adama yaptıklarımı kimse yapmadı." diye konuştu. Timuroğlu, Yıldırım'ın Ergenekon soruşturması kapsamında tanık olarak ifadesinin alınmasına ilşikin de, ''Zekeriya Öz de bunu zorlamamıştır. Bu gazetelerden yazılanlara bakarak söylemiştir.'' dedi.

Birleştirilen Danıştay davasının tutuklu sanığı Tekin Irşi de, "Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi bize dinci diye ceza verdi. Bizim dinci bir örgütle ilişkimiz olmadı. Olamaz da. Danıştay olayıyla bir ilgimiz yok. Danıştay'ı biz basmadık. Alparslan da zaten ben yaptım diyor. Biz Danıştay'a girmiş olsaydık, kendi işimizi kendimiz görürdük. Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasını kabul ediyorum. Bu kadar insana yazık günah, boşu boşuna yatıyorlar. Burada bir tane Sevgi ablamız var. Vallahi görünce üzülüyorum. Burada parti başkanı doktor, asker var. Burada bir terör örgütü göremiyorum." şeklinde konuştu.

Ergenekon terör örgütü üyesi olmakla suçlanan Hüseyin Görüm, Münevver Karabulut cinayeti sanığı Cem Garipoğlu ile aynı koğuşta kaldığını açıkladı. "İmam Hüseyin" olarak tanınan Görüm, Kur'an-ı Kerim'den ayetlere gönderme yaptıktan sonra, "Memlekette iki mesele var, tüy ve ot. Tüy, yani başörtüsü. Bu mesele beni buldu. En son Cem Garipoğlu da benim koğuşuma gelince, 'Hah' dedim, bu baş da bana geldi." diye konuştu. 

Ancak Gariboğlu'nun, Silivri Cezaevi'ne naklinin gerçekleştirildiği gün Hüseyin Görüm'ün koğuşuna konulduğu, ancak hemen ardından da kendi koğuşuna yerleştirildiği öğrenildi.

(CİHAN)