Açıklamayı; TNT kalıplarının çıktığı Uluç Ali Reis denizaltısında yapsaydı!
KENAN KIRAN'ın haberi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Trabzon Limanı'nda demirli Oruçreis Fırkateyni'nde düzenlediği basın toplantısında, son zamanlarda, çeşitli vesilelerle TSK'ya karşı yürütülmekte olan psikolojik harekata, asimetrik psikolojik harekata değinmek istediğini belirterek, ''Bu konuya özellikle, bugün üzerinde beraber olduğumuz Oruçreis Fırkateyni'nde değinmemin özel bir anlamı vardır. Herhalde herkes, açıkça ne demek istediğimi anlamaktadır'' açıklamasında bulundu.
BAŞBUĞ, KEŞKE TNT KALIPLARININ BULUNDUĞU ULUÇ ALİ REİS DENİZ ALTISINDA BASIN TOPLANTISI YAPSAYDI!
Kamuoyu; Orgeneral İlker Başbuğ'un basın toplantısını, Oruçreis Fırkateyni yerine Ergenekon'un Kafes Eylem Planı yaptığı, mülkiyeti Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait olan Uluç Ali Reis denizaltısında yapmasının daha anlamlı olacağı düşüncesinde.. İlker Başbuğ, burada basın toplantısı düzenlese, Uluç Ali Reis denizaltısına TNT kalıpları ve saniyeli fitilden oluşan tahrip kalıpları koyan subay ya da subayları açıklayarak, kafalardaki soru işaretlerini gidermiş olacaktı.
ASKERİ MÜHİMMAT İMHA EDİLDİKTEN SONRA OLAY İNCELENDİ!
Müzede bulunan askeri mühimmatla ilgili soruşturmanın Ergenekon soruşturmasını yürüten sivil savcılara yaptırılmadığı, Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın ise Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün baskısıyla askeri mühimmatın imha edildikten 4 ay 14 gün sonra olayı incelediği bildiriliyor.
ÇUBUKLU: “PATLAYICILARIN DENİZALTINA NASIL GİRDİĞİNE İLİŞKİN VERİ YOK”
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamenin delil klasörlerinde, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Hakim Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu'nun olayı nasıl ört-bas ettiği yer alıyor… Çubuklu, Uluç Ali Reis denizaltısına konulan 2 adet 100 gr. TNT içeren burgu fişeği, 1 adet 1 libre, bir buçuk libre patlayıcı kalıbı ile 160 cm eski saniyeli fitil ve altı adet mekanik fünye Genelkurmay Askeri Savcılığı'na yazı gönderdi. Hıfzı Çubuklu'nun yazısında, “Söz konusu patlayıcıların Uluç Ali Reis denizaltısına nasıl girdiğine ilişkin herhangi bir veri bulunmamaktadır. Söz konusu patlayıcıların imhasının yapılması nedeniyle herhangi bir soruşturma açılmamıştır” denilerek olay kapatılmıştı.
PATLAYICILAR NASIL BULUNDU?
14 Kasım 2008 günü Uluç Ali Reis denizaltısının bakımından sorumlu müze çalışanı emekli Deniz Astsubay Hasan Oğuz İşyenel, santral dairesinde bir bölmede poşet içerisindeki bomba ve fitilleri buldu. Bombanın fark edilmesinin ardından Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Ali Feyyaz Öğütçü'ye haber verildi. Öğütçü'nün görevlendirdiği SAS timi acil olarak müzeye gitti. Bombalar Beykoz SAS Grup Komutanlığı'na getirildi. Patlayıcılar, Kıdemli Üstteğmen Erhan Atasoy tarafından 17 Kasım 2008'de eğitim sahasında imha edildi. Konuyla ilgili 19 Kasım'da düzenlenen görev sonuç raporunda patlayıcıların denizaltına ne zaman ve neden konulduğuna dair bulgu yer almadı.
ÖĞRENCİLERE BOMBALI SALDIRI
Ardından Ergenekon Terör Örgütü'nün, müzede, 'öğrencilere bombalı saldırı' düzenlemeyi planladığı ortaya çıktı. Gözaltına alınan bir şüphelinin bilgisayarında bulunan plana göre, 'denizaltıya yerleştirilen TNT kalıpları, öğrencilerin müzeyi ziyareti sırasında patlatılacaktı'. Ancak bombalar geçtiğimiz yıl bulunmuş ve imha edilmişti. İddialar üzerine Ergenekon savcıları, Deniz Askerî Savcılığı'na yazı yazarak TNT'ye ilişkin ne işlem yapıldığını sordu. Askerî savcılık, patlayıcının denizaltında daha önceden unutulmuş olduğunu, SAT komandolarına imha ettirildiğini ve soruşturmaya gerek olmadığını bildirdi. Bunun üzerine Ergenekon savcıları keşif kararı aldı. Yapılan incelemede TNT'nin denizaltıda unutulmasının mümkün olmadığı sonucuna varıldı. Olay Genelkurmay Askeri Savcılığı'na intikal etti.
İŞTE O SKANDAL YAZI
Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Hakim Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, müzede bulunan patlayıcılarla ilgili 30 Mart 2009 tarihinde, Genelkurmay Askeri Savcılığı'na bilgi verdi. Çubuklu, Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın 25 Şubat 2009 tarihli ve SAYI: 2009/199 sayılı yazısı ve İstanbul C.Başsavcılığı'nın (CMK. 250. Madde ile yetkili) 23 Şubat 2009 tarihli ve Soruşturma No: 2008/1756 sayılı yazısı üzerine konunun incelendiği belirterek, aşağıdaki cevapları gönderdi:
“Acil bir durumda kritik cihaz ve malzemelerin düşman eline geçmesine mani olmak maksadıyla geminin imhasına yönelik olarak TNT kalıpları ve saniyeli fitilden oluşan tahrip kalıpları kadrolu ordu donatım malzemesi olarak denizaltı gemilerine tahsis edilmiştir.
2002 yılından itibaren, güvenlik mülahazaları ile bahse konu malzemeler sadece gerginlik ve muhasamat dönemlerinde seyir öncesinde teslim alınması ve müteakiben seyir hitamında iade edilmesi yöntemiyle kullanılmak üzere sahildeki ordonat depolarında muhafaza edilmeye başlanmıştır. Bahse konu denizatlıda görev gereği bulundurulmuş olan mühimmat, diğer tüm kullanılabilir/kullanılamaz malzemelerde olduğu gibi, sayılarak teslim edilmiş ve yapılan mühimmat sayımında herhangi bir eksiklik tespit edilmemiştir. Hizmet dışına ayrılmış bir gemide bu tip malzemelerin bulunması/bulundurulmasının mümkün olmadığı değerlendirilmektedir. Söz konusu patlayıcıların Uluç Ali Reis denizaltısına nasıl girdiğine ilişkin herhangi bir veri bulunmamaktadır.
4536 sayılı “Denizlerde ve Yurt Yüzeyinde Görülen Patlayıcı Madde ve Şüpheli Cisimlere Uygulanacak Esaslara İlişkin Kanun'un 5'inci maddesi ve “DKY 168-2 Dz.K.K.lığı Patlayıcı Maddelerin Keşfi ve Zararsız Hale Getirilmesi Yönergesi” esaslarına uygun olarak imhasının yapılması nedeniyle herhangi bir soruşturma açılmamıştır.”
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamenin delil klasörlerinde, Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Hakim Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu'nun olayı nasıl ört-bas ettiği yer alıyor…
VAKİT-HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.