Laikliğe 4 parti kurban verdik
Kamalak, "Türkiye'de on binden fazla kanun var. Ama hiçbir kanunda laikliğin tanımı yok. Biz olmayan tanım yüzünden 4 parti kapattık." dedi.
Partisinin Hatay İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Sivil Toplum Örgütleri ile buluşma toplantısına katılan Genel Başkanı Kamalak, hazırlanan yeni anayasa ve hükümetin dış politikasını değerlendirdi.
Anayasanın temelinde insan hakları harcının bulunması gerektiğine işaret eden Kamalak, başörtüsü sorununa değindi. 1969 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Hatice Babacan'ın başörtüsü taktığı için üniversiteden atılmasıyla sürecin başladığını hatırlatan Kamalak, geçen 43 yılda bu sorunla ilgili önemli bir adım atılmadığını ifade etti.
GÜÇ EL DEĞİŞTİRİNCE LAİKLİKTE MANA DEĞİŞTİRDİ
O tarihten itibaren on binlerce kızın Anayasanın teminatı altında olan öğrenim hakkından mahrum edildiğini vurgulayan Genel Başkan Kamalak, Türkiye'de on binden fazla kanun olduğunu ancak bu kanunlar içerisinde 'laiklik' tanımının yapılmadığını dile getirdi. Kamalak konuşmasını şöyle sürdürdü: "Laiklik nedir? Hiçbir kanunda laikliğin tanımı yok. Hâlbuki Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan hükümleri arasında yer alıyor laiklik. İyide neyin suç neyin suç olmadığını nerden bileceğim tanım yoksa. Şu tanımı verin diyoruz Laiklik nedir? Bunu kavlen ifade ediyorlar ama uygulama bakımından hadise şudur: Laikliğin tanımı egemen güçlerin ifadesine göre, benim içinde bulunduğum duruma, ülkenin şartlarına ve sahip olduğum güce göre değişir. Bu yüzden tanım yok. Ama tanımı daha doğrusu laikliği ihlal ettiği gerekçesi ile binlerce insanımız mahkûm edilmiştir. Bizde mütevazi tarafından 4 tane parti kaybettik. Tanımı belli olmayan bir kavram yüzünden. Laikliğe aykırı davrandınız diyerek. Biz 4 sefer bu yolda tuzağa düşürüldük, engellendik, şu oldu, bu oldu ama asıl itibariyle haksızlığa uğrayan yüce milletimiz oldu. " 28 Şubat sürecinde laikliği ihlal ettikleri gerekçesiyle partilerinin kapatıldığını hatırlatan Mustafa Kamalak, "İyide bizden sonra 22 bankanın içi boşaltıldı. Zararın 350 milyon dolar olduğu söyleniyor. O zarar kapatıldı bir şekilde. Peki kim ödedi? İçi boşaltılmış olan bankaların zararını sizler ödediniz. Bir bütün olarak millet ödedi." dedi.
ANAYASAYA ELASTİKİ KAVRAMLAR EKLEMEYİN
Hazırlanacak Anayasada tuzak kavramlara ve fırsat kollayıcı kelimelere asla yer verilmemesi gerektiğine işaret eden Kamalak, baba katillerinin bile cezaevinden çıkarılmak suretiyle sınava alınırken, başörtülü öğrencilerin üniversite kampüsüne dahi yaklaştırılmadığı zamanların yaşandığını anlattı. Şu an başörtülü yasağın büyük ölçüde kalktığını dile getiren Kamalak, ". Ne oldu Anayasamı değişti? Hayır. Peki, kanunlarda değişiklik mi yapıldı? Değil. Peki, özel olarak yönetmelik mi çıkarıldı? Hayır, öyle bir durumda yok. Peki, ne oldu laiklik mi kalktı? Oda değil. Ne oluyor ortada keyfi bir uygulama vardı çünkü. Güç el değiştirince laiklikte mana değiştirdi. Hadise bundan ibarettir. Biz bunun için diyoruz ki, ne olur birbirimizi sevelim. Hepimiz bu milletin evlatlarıyız. Anayasaya tuzak maddeler, elastiki kavramlar eklemeyin." şeklinde konuştu.
SIFIR PROBLEM DEDİLER PROBLEMİMİZ OLMAYAN KOMŞUMUZ KALMADI
SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Suriye'de yaşanan olayların büyümesinin ana nedeninin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ileri sürdü.Hükümeti batının yörüngesine girmekle suçlayan Kamalak, "Muhalefet olsun diye söylemiyorum. Bugünkü iktidarın bütünüyle batının yörüngesine girdiği kanaatindeyim. 1998 yılında Hatay'ın sınırında Kara Kuvvetleri Komutanı Suriye'ye karşı gösteri anlamında bir miting yapmıştı. Suriye ile adeta savaş haline gelmiştik. Sonra birileri devreye girdi. Can ciğer kardeş olduk. Hatta vizeler kalktı. Sayın Başbakanla Esed Ailesi karşılıklı olarak ziyaretlerde bulundular. Ortaklaşa bakanlar kurulunu topladılar. Ama sonra birileri sanıyorum düğmeye bastı. Bu sefer adeta kan davası varmış gibi aralarında düşman kesildiler. Türkiye batı yörüngesinde hareket ettiği için köprüleri attı. Komşunuzun ailevi sorunları olabilir. Gürültü, patırtı yapabilir. Size düşen o ailedeki rahatsızlığı gidermektir." ifadelerini kullandı.
Hükümetin 'komşularla sıfır problem' politikasını desteklediklerini, ancak bu hedefin şaştığını aktaran Kamalak, "Problemimiz olmayan komşumuz var mı? Bütün komşularımızla neredeyse düşman haline geldik. Halbuki, Türkiye yönünü Ortadoğu'ya İslam coğrafyasına çevirmek zorunda. Yazık ki mevcut iktidarın evrensel bir politikası yoktur diye düşünüyoruz." dedi.
CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.