Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Islak imza-Islak takip

Islak imza-Islak takip

Ciddiyetin suyu çıktı galiba...
İmzanın “ıslak” olması diye tutturuldu...
Söylenenlere göre sıksanız suyu çıkacak imza bulunmuş.
Şimdi de bir mektup çıkıverdi meydana...
Islak mı, kuru mu?
Biz bilmeyiz, büyükler bilir ya, erbabına havale edeceğiz...
Aslında “ıslak” olsa da, “kuru” olsa da büyükler bildiklerini okuyacaklar...
Politikaya karışması yasak olan bürokratı-bürokratları açığa alıp yargılamak icabeder... Bürokratın amiri açığa almaya yaklaşmıyorsa, ki her zaman öyle olur, “Bakan” hazretlerinin hiç mi yetkisi yoktur...
Cumhurbaşkanı, bir bürokratı elde edeceği deliller çerçevesinde görevden almaya, mahkemeye sevketmeye muktedir değil mi?
Nedir bu isyan ettirici tartışmalar?
Devlet kurumları arasında yetki tartışması doğurmaktan kimlerin menfaati var?
Yazık değil mi?
ARA MUHABBETİ:
Elimde bir şiir kitabı var...
Yazarı: Dr. Barış Doğan...
Akış Yayınları arasında çıkan bir kitab... 156 sayfa, tamamı hece vezniyle yazılmış...
Severek okuduğum, sizlerin de severek okuyacakları şiirler...
Sen celâli bizden uzak/Keremi yakın Allah’ım.
Her yanımız türlü tuzak/Bizleri sakın Allah’ım...
Münkire görünen celâl/Haramdan sakınan helal,
Sensin aynalarda cemal/Eşyada sükûn Allah’ım...
Yunus’ça bir yakarış ve tesbit... Genç BARIŞ DOĞAN kardeşimizi tebrik ediyorum... Çağın Sodom, Gomore çukuruna düşmeden, İslami şiirler yazmak çok kişiye nasip olmaz...
İsteme adresi: Merkez Çatalçeşme Sokağı No: 17 Cağaloğlu/İstanbul...
Tel: Dağıtım ve sipariş: 0212 526 23 99 Faks: 0212 528 90 54
MUHABBETE DEVAM:
Soruyor beni yakından/uzaktan tanıyanlar:
- Bunca yıldır yazıyorsun... Sana göre sevaba nail olacak ne ameller işledin?.. Bazı örnekler verebilir misin?
Tabii, niye olmasın...
Benim en büyük amellerimden birisi, hayatım boyunca Süleyman Demirel’i sevmemiş olmamdır...
İkincisi, “edebi bir metin” diye yutturulmaya çalışılan “Onuncu Yıl Marşı” isimli, acayip yağ kokulu tekerlemeden nefret ettiğimdir...
Üçüncüsü ise:
Darbeci güruhtan ve yandaşlarından tiksindiğim kadar, korkaklardan ve kaypaklardan, döneklerden de tiksinmem benim için muhtemelen hayır vesilesi olmuştur...
Zaten başka iyi taraflarım yok denecek kadar azdır...
Ne demiştik?
Yalan-dolan ile çalım satmayı
Biz ne bilek beğim, böyükler bilir.
Milleti bölmeyi, vatan satmayı
Biz ne bilek beğim, böyükler bilir...
Eyi de, böyüklerden bir kısmı Ergenekon davasından tutuklanmış, içeride yatıyor... Diğer bir kısmı ise tası/tarağı yüklenip yurt dışına kaçtı...
Kalanlara mı soracağım...
Biraz üzerlerine gidilirse, onların da ipi kırdıkları gibi soluğu Amerika’da, Avrupa’da alacakları kesindir...
Eski bir türkü geldi aklıma:
Çıktım Kozan’ın dağına/Karı dizleyi dizleyi/Yaralarım göz göz oldu/Cerrah gözleyi gözleyi/..
Son söz:
Aman ha dostlarım, kendinizi ibibik krizinden koruyunuz... Bu grip, bildiğiniz griplere benzemez...
==================
Deniz dalgalarında iz sürüyor has oğlan
Hem yatakta uyuyor, hem yürüyor has oğlan
Bin bir tür marifeti saklıyor sinesinde
Arsızca ağlatıyor, güldürüyor has oğlan.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi