Çifte ajan gazeteciler!

Çifte ajan gazeteciler!

Geçtiğimiz ay MİT eski Müsteşarı Sönmez Köksal'ın Sevilay Yükselir'in 'ajan gazetecilerle' ilgili araştırmasına verdiği cevapla başlayan tartışmalar gündemin yoğunluğu arasında hak ettiği yeri bulamadı. Bazı köşe yazarlarının MİT'ten kendilerine gelen teklifleri reddettiğine dair yazıları ve ardından Taha Kıvanç'ın birkaç gün üst üste gündemde tuttuğu tartışma daha çok “MİT mensubu gazeteciler ve MİT'ten teklif alan gazeteciler” üzerinde sürdü.

Peki hem MİT'e hem de bir başka istihbarat örgütüne çalışan gazeteci var mı? Bu sorunun önemi adı 'MİT ajanı' olarak geçen bazı gazetecilerin, yazılarında Türkiye'nin Ortadoğu'yu ateşe vermek üzere planlar yapan ülkeye gösterdiği tepkiye tepki göstermesinden kaynaklanıyor. Onlara göre Türkiye eskiden olduğu gibi “ateşle oynayan bu ülkeyle”, İran ve Arap komşularını hiçe sayarak ittifakını sürdürmeli.

Acaba bu gazeteciler MİT'e ajanlık yaparken, MİT'ten gizli olarak bu ülke için de çalışıyorlar mı?
Bu soruyu sorarken aklıma hem İngiliz MI6 hem de Sovyet KGB'ye çalışan Harold Kim Philpy geldi. İngiliz The Times gazetesinin savaş muhabiri olan Philby, 1940 yılında İngiliz istihbaratına çalışma teklifini kabul ettiğinde aslında 7 yıllık bir ajandı. İngilizler, 1933'ten beri KGB için çalışan Philby'nin Sovyetler'e çalıştığını ancak 1962'te öğrendi.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra İngiltere Büyükelçiliği'nin Genel Sekreteri olarak yolu İstanbul'a da düşmüş olan Philby, 1949'da İngiltere'nin Washington Büyükelçiliği'nde görevliyken, Sovyetler'e ABD'nin atom bombalarıyla ilgili gizli belgeleri göndermişti. 1963'te Moskova'ya kaçan ve 1988'e kadar süren yaşamını burada sürdüren Philby, kendisini ihanetle suçlayanlara “Benim ihanet etmem için bir yere ait olmam gerekir. Ama ben hiçbir bir yere ait değilim” demişti.

Philby'i adı “MİT mensubu” olarak geçen gazeteciler herhalde iyi biliyor olmalı. Zira MI6'e çalışırken 30 sene boyunca KGB'ye çalıştığını saklama becerisi göstermiş Philby, çifte ajan gazetecilere örnek teşkil ediyor. Çünkü 'ajan' olarak ismi dolaşan isimler Ortadoğu'yu ateşe vermek isteyen ülkeye laf kondurtmuyorlar. Bunu da sözde 'Türkiye'nin menfaati' gereği yapıyorlar. Komünizm'e olan sempatisiyle başlayan KGB ajanlığı ve MI6 ile devam eden çifte ajan Philby deşifre olduğunda “hiçbir yere ait değilim” demişti. Peki gazetelerde kendilerine verilen köşelerde ve 'oda'lardan bilgi toplayıp gönderenler, acaba nereye aitler? İkinci bir tartışmada konunun uzmanları yazarlar sadece MİT mensubu gazetecileri değil, hem MİT mensubu hem de başka bir ülkeye çalışan gazetecileri de konuşur belki. Bizim Philbyler de ortaya çıkar o zaman.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi