Yener Dönmez

Yener Dönmez

Başbakan boyun eğmez!

Başbakan boyun eğmez!

Zirvedekiler dayattı.
“Tutuklu muvazzaflar terfi etsin” diye.
Ancak Başbakan Erdoğan dayatmalara boyun eğmez!
Onu milletinin gözünde gerçek lider kılan tam da bu özelliği…
Her şey milletin gözü önünde cereyan ediyor.
“Gördükleri lüzum üzerine istifa ettiler” ama bunu millete izah edemezler.
Kamu vicdanı kabul etmez bu yapılanı …
Bize gelen perde arkası bilgilere göre istifaların nedeni: “Askerlerin tutuklu muvazzaf generallerin terfisinde ısrar etmeleri, hükümetin ise bunun kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle karşı çıkması olarak” belirtiliyor.
Başbakan’ın da, Devletin en tepe noktasında bulunan ve aynı zamanda “Başkomutan” sıfatını taşıyan Cumhurbaşkanı’nın da hangi saikle hareket ettiği ayan beyan ortada…
Daha önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan dönüşü uçakta bizim “YAŞ”a dair sorularımıza verdiği cevap hafızalardaki yerini koruyor…
Erdoğan açıkça: “Gerginliğe ihtimal vermiyorum. Terfi ve tayin işleriyle alakalı kanunlar açık. Yasalar neyi gerektiriyorsa o yapılır” deyip Devletteki devamlılığa dikkat çekmişti.
Hukuk’a vurgu yapan Erdoğan’ın şu sözleri tarihe geçer:
“Bu ülkede hukuk, normal mekanizması içinde çalışıyor. Hangi şartlarda olursa olsun, hangi kurum olursa olsun orada herhangi bir eksikliği aratmamamız gerekir. YAŞ başkanı olarak benim de görevim, üyeler olarak da Genelkurmay'ın görevi. En ideal şekilde gerçekleşecektir. Gereği neyse yapılacaktır”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de meseleye nasıl yaklaştığını dün hep birlikte gördük.
Gül, dünkü zirve sonrası net tavrını şu şekilde ifade etmişti: “YAŞ öncesi gerekli istişareler yapıldı, bunlar normal şeyler. En üst kararlar verilirken ben Cumhurbaşkanı olarak neye imza attığımı bilirim tabi ki. Gözü kapalı kimse bir şeye imza atmaz. Bunu bu şekilde görmemeniz lazım. Hükümet de aynı şekilde.”
Ancak dün YAŞ öncesi Hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın gösterdiği hassasiyet ve Devlette devamlılık prensibini hiçe sayanların olduğunu gördük.
Peki neden böyle oldu?
Türkiye’de her yıl Ağustos ayında Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) toplanır; kararlar alınır, uzatmalar, tayinler, terfiler ve ihraçlar yapılırdı.
Ancak bu işlerin nasıl yapıldığı, ne olduğu, teamüllerin ne şekilde işletildiği yerli yerince bilinmezdi.
Bizim meslekten bile mağdurların durumu karşısında gerçekleri bilmeyip/bilmek istemeyip öyle bol keseden palavra atanlara, şehir efsanesi anlatanlara bile rastlardık...
AKİT ve birkaç duyarlı medya dışında diğer iri medya organları üç maymunları oynardı.
Daha iki-üç sene evveline kadar subay ve astsubaylar sorgusuz sualsiz ordudan uzaklaştırılırlardı.
Her şey askerin iki dudağı arasındaydı.
YAŞ öncesi Askeri kanat her şeyi hazırlar Milli Savunma Bakanı ve Başbakan’a dayatırlardı.
Sivillerin pozisyonu tirübünde maç izleyen taraftardan farksızdı.
Bu anlamda Türkiye’ye ne zaman hukuk egemen oldu, milli iradenin gereği yapıldı işte o zaman birileri rahatsız oldu.

Bundan sonra ne mi olur?
Önce teknik bazı bilgiler verelim…
Yüksek Askerî Şûra; terfi, uzatma, emekli etme ve ayırma işlerine bakıyor.
Atama kısmı ise farklı.
Bugüne kadar atama ile terfi, uzatma ve diğer işlemler birlikte yapılıyordu. Kolaylık olsun diye.
Fakat atamalar YAŞ kararı ile olmuyor.
Bu ayrım ise pek bilinmiyor.
Atamaların, tamamen sivillerin inisiyatifinde olduğu gerçeği...
Doğrudur, YAŞ’ta; tayin, terfi ve ihraçlarda oylama yapılıyor ve burada 16 kişi oy kullanıyor.
Bunların ikisi sivil, gerisi ise asker.
Ama iş atamalara gelince, bu tamamen sivil iktidarın inisiyatifinde.
Burada oylamaya gerek yok.
Siviller isterlerse atamaları YAŞ dışında yapabilirler.
Yani Başbakan, Bakanlar Kurulu kararı ile bu atama işini gerçekleştirebilir.
Başbakan, istediği kişiyi, istediği zaman Kuvvet Komutanı, Ordu Komutanı, Genelkurmay Başkanı yapabilir.
İstediğini istediği an görevden alabilir.
Kanuna göre bu böyle.
Bunun için de YAŞ’ın toplamasına gerek yok.
YAŞ, bir kişiyi Kuvvet Komutanı olarak atayamaz.
Atamalar YAŞ’a ait değil.
Atama için, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın imzası yeterli.
Başbakan’ın bu sorunların üstesinden gelecek iradesi ve cesareti var!
Türkiye Cumhuriyeti krizcilere muhtaç değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi