Müstehcenliği teşvik, İBBye mi kaldı?
Zaman zaman ifade etmeye çalışıyoruz, yeri geldi tekrarlayalım: Türkiyenin karşı karşıya olduğu sosyal problemler, en az ekonomik ya da siyasî problemler kadar, belki de daha önemlidir. Bu bakımdan, İhracatımız arttı, ekonomik kriz yok diyerek; karşı karşıya olduğumuz sosyal problemleri görmezden gelemeyiz. Çünkü ekonomik krizlerin yaralarını sarmak nisbeten kolay iken, meselâ müstehcenlik gibi sosyal problemlerin açtığı yaraları sarmak çok daha zordur.
Müstehcenliğin, [açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız olan] sanat adı altında teşvik edilmesi de en çok rastlanan durumlardan biri. Bazen film, bazen dizi ve bazen de tiyatro oyunu olarak karşımıza çıkan tuzaklara karşı nedense yeterince itiraz edilmiyor. En hassas olunması gereken noktalarda sergilenen bu kayıtsızlık, gerçekten düşündürücü.
Tiyatrodaki müstehcenlik, müstehcen yayın yapan gazetelerin de gündeminde. Gerçi onlar yaptıkları haberlerle müstehcenliği teşvik ediyorlar, ama aynı zamanda Tiyatroda erotizm furyası (Vatan, 26 Ocak 2012) başlığını da atıyorlar. Haberde, bazı tiyatro oyunundan bahisle, bu oyunların çok konuşulacağından dem vuruluyor. Elbette cami duvarını kirletenler de çok konuşulur, ama kınanarak... Müstehcen oyunlar ve oyuncular da kınanmayı hak ediyor.
Gel gelelim; bu müstehcen oyunlardan birinin de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarında sahnelenecek olması dikkat çekici. Adı üstünde, Günlük Müstehcen Sırlar adlı oyunun, programa göre 30 Ocak 2012de galası yapılacak. Oyunun dâvetiyesinde kırmızı renkle belirtilmiş (16+) ibaresi var. Yani, oyunu 16 yaş üstü olanlar izleyebilecek.
Sanal âlemdeki bilgilere göre Latin Amerikan Tiyatrosunun en etkileyici oyunu(!) olarak nitelendirilen bu müstehcen tiyatro oyunu, 2006-2007 sezonunda özel bir ekip tarafından sahnelenmiş. Oyunla ilgili fotoğraflara bakılırsa, başroldekiler teşhircilik yapan iki adam. Yine sanal âlemdeki bilgilere göre, oyuncuların aralarındaki diyalog ilerledikçe, bu iki adamın Sigmund Freud ve Karl Marx olduğu anlaşılıyormuş.
Böyle bir oyunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi gayretiyle sahnelenmesi normal midir? Bu dâvetiye bütün medya mensuplarına ulaştığına göre, konu hakkında hiçbir itiraz sesinin duyulmaması [yoksa biz mi duymadık?] da normal midir?
Tabiî ki oyunun muhtevasını tam bilemiyoruz, ama zaten adından ve yaş sınırlamasından edebe aykırı ve yakışıksız olduğu belli değil mi? Böyle bir oyun Tek Parti iktidarı döneminde sahnelenecek olmuş olsa mütedeyyin camiadan tepki görmez miydi? Ne oldu? Müstehcen oyunları, bizim mahallenin belediyesi sahnelediğinde itiraz edilmeyecek mi?
Bu işin, bu yanlışın hafife alıncak yönü yok. Her türlü müstehcenliğe, edebe aykırı ve yakışıksız oyuna, filme ve gösteriye medenî şekilde itiraz etmemiz gerekir. Böyle bir oyunun oynatılacak olması kesin olarak yanlıştır. Hangi iktidar, hangi belediye ve hangi tiyatro grubu yaparsa yapsın, bu yanlış doğru olmaz.
İstanbulu idare edenler, sebep oldukları bu yanlışları görmüyorlar mı? Doğruyu söyleyen bir danışman, gerçeği hatırlatan bir dostları da mı kalmadı?
Müstehcenliği teşvik, İBBye mi kaldı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.