Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Babalar ve evlatları

Babalar ve evlatları

Siz hiç tarih kitabı okur musunuz?
Muhtemelen okursunuz amma sağlıklı tefsirini yapacağınızı sanmam... Çünkü zahmete katlanmayı sevmezsiniz...
Sözüm umumadır...
Gayrimeşru fiilleriyle meşhurlaşmış zorbaların el bebek/gül bebek büyütülen çocukları zaman ilerledikçe, şartlar kendi lehlerine döndükçe çok farklı durum arz ederler...
Hiçbir Firavun sulbünden gelen şahzade, imparatorzade bilahare Musa ve Harun olmamışlardır...
Düşük diktatör Hüsnü Mübarek’in mahdumları da buna dahildir... Şayet serbest kalsalar yapmayacakları menhiyat olabilir miydi?
Zannetmiyorum....
Saddam’ın Uday’ı, Kudaday’ı, Beşşar Esad’dan daha mı namuslu olurlardı?
Diyeceğim o ki:
Beşşar Esad’ın babası Hafız Esad’dan ibret almasını bilmeyen veya şahsi çıkarı için domuz kılığına dahi giren diktatörlerin mayasını hep babaları vermiştir...
Anadolu’da /otu çek, köküne bak/ derler...
Hiçbir diktatörün hane-i saltanatında büyüyen yavrucuklar demokrat olmamıştır, olamaz... İstisnaları hesaba dahil etmeyelim.
En bariz örnek çocuk yüzlü, diktatöre dahi benzemeyen Beşşar Esad örnektir... Bir iman fukarası için ölen/öldüren onbinler...
İleri bir zamanda Azerbaycan C.Başkanı İlham Aliyev’in ne gibi yamukluklar yapacağını tahmin edemezsiniz... Halbuki, Aliyev’in Türkiye dostluğu Ermenistan korkusundan ileri gelmektedir... Hele başı boşa çıksın görürsünüz hangi ağacın meyvesi olduğunu.
Çok mu katıyım... Çok mu sabit fikirliyim?
Hayır, biraz daha tecrübeliyim, biraz daha fazla tahlil yapmaktayım...
Gelelim Türkiyemize:
Güya biz de demokratız... Biz de hak-hukuk taraftarıyız... Ticarette olduğu gibi, siyasette ve eğitimde de, istihdamda da serbest rekabetteyiz...
Siz öyle belleyin!.
Cumhuriyet kurulduğu günden bu yana Türkiye’yi özel ayrıcalıklı bazı aileler yönetirler... Bürokrasi onların tekelinde, basın onların tekelinde, özet olarak Türkiye onların tekelindedir...
Nereden mi aklıma düştü...
ÖTE TARAF’tan aklıma geldi...
Her gün bir ayrı tezvirat ile halkın huzurunu bozmayı hedef edinmiş bir aile şirketi...
Ayrı ayrı yerlerde bulunsalar dahi, maksatları müşterektir... Öyle bir darbe vuralım ki sendelesin, sarsılsın, hatta tökezleyip düşsün Türkiye beklentisindeler...
Hangi babanın evlatları olduklarını çoğunuz hatırlamazsınız...
Türkiye’de “TAŞ” atma eylemini Kürt çocuklardan önce başlatmıştı babacıkları...
Öymen’leri, Öztrak’ları da hafızanızın bir köşesine kaydedin... Çünkü zamanla lazım olacağını sanıyorum.
Ne günlere kaldık ey kader?
Bin bereket versin ki Demirel’in, Ecevit’in mirasçı zadeleri yoktur...
28 Şubat kepazeliğine 1000 sene ömür biçenlerle bir arada yaşamak çok çok zor ve tehlikeli...
Keşke dik durmayı şiar edinsek...
Kuruluş döneminin artıklarını “kurtarıcı” görmekten vazgeçsek...



Dün gitti diyoruz, amma nere gitti?
Yarın gelecek diyor, gelir mi acep?
Sanmam ki bilinmez bir yerlere gitti
Giden gittiği yeri bilir mi acep?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi