Kıvanç Tığlı

Kıvanç Tığlı

Çocuğum okuyamıyor

Çocuğum okuyamıyor

Selin, ilkokul birinci sınıfa gidiyordu. Aşırı unutkan ve okurken bazı kelimelerin sonlarına olmayan harfler ekliyordu, ya da baştaki harfi söylemiyordu.
Rakamları yanlış okuyordu. Doğru okuduğu bir rakamı, kağıda yazarken “neydi” diye sorabiliyor veya başka rakam yazabiliyordu. Testlerde özellikle “Türkçe”de dikkatini vermediği için, yanlış cevaplıyor ve evde tekrar yaptıklarında anne, dikkatlice okuttuğunda ancak doğrusunu yapabiliyordu. Selin’i anne –babası, anaokuluna giderken konuşması anlaşılmadığı için, öğretmeninin isteği üzerine özel eğitim merkezine götürmüşlerdi. Orada bir konuşma terapistinden düzenli dersler almışlardı. Konuşması kısa süre içinde düzelmişti.
Selin’in öğretmeni, onun derslere kendini veremediğini, derslerde dalıp gittiğini, sınıfta arkadaşlarıyla ders sırasında konuştuğunu söylüyordu. Öğretmeni, Selin’i şöyle tanımlıyordu; “Selin zeki bir çocuk aslında, istese ve dikkatini verebilse ders notları çok daha iyi olacak.”
Anne-baba Selin’i merkezimize getirdiler. İlk seansta anne–babadan danışanımın gelişim öyküsü ve öğrenim durumu ile ilgili bilgi aldıktan sonra, Selin ile tanıştık ve gereken testleri yaptık. Wisc-r zeka testi sonucuna göre; Selin’in performans zeka puanı, sözel zeka puanından oldukça yüksekti. Bu, şu anlama geliyordu; danışanımda öğrenme güçlüğü çeşitlerinden olan; “Disleksi” yani “Okuma güçlüğü” vardı. Bu yüzden zekası iyi olduğu halde, okuma-yazmayı tam sökememişti ve hatalı, yavaş okuyordu. Selin ile her hafta; okuma-yazma çalışmaları, dikkati geliştirici çalışmalar yaptık. Selin bir ay içinde okuma-yazmayı söktü ve okuması hızlandı.
Değerli okuyucularım, okuma güçlüğü; kişinin belli bir zeka seviyesine rağmen, zekasını okuma yönünde kullanamaması demektir. Yaşına uygun birçok işi rahatlıkla yapabilen, matematik de, yazı yazmada, el işlerinde yetenekli bir çocuğun, harfleri öğrenemediği ve buna bağlı olarak herhangi bir basit metni okuyamadığı görülebilir.
İlkokul 1. sınıftaki bir çocuğun dakikada ortalama 70, 5. sınıftaki bir çocuğun da 120 kelimeden daha az okuması “okuma güçlüğü” belirtisi olarak değerlendirilebilir.
“Okuma güçlüğü” sol elini kullananlarda, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanlar ile anne ve babası bu tür zorluk yaşayan kişilerde daha sık görülmektedir. Son zamanlarda TV ve bilgisayar ile aşırı şekilde meşgul olan çocukların “okuma güçlüğü” yaşadığı bilinmektedir. Görme ve işitmeye ait uyarılar birbiriyle yakından bağlantılı olduğundan, görme duyusu aşırı uyarılan (örneğin, TV ve bilgisayara kendini fazla kaptıran) çocuklarda, konuşma ve dili kullanma yeteneği daha yavaş gelişebilmektedir.
Ayrıca TV ve bilgisayar ile haddinden fazla vakit harcayan bir çocuk, kitap okurken veya birini dinlerken yerinde duramamakta, adeta günlük hayattaki öğrenme faaliyetlerinde TV ve bilgisayardaki gibi renkli ve hareketli olmasını beklemektedir. Bu çocuklarda, bir kelime görüldüğünde olması gereken bir seri öğrenme işlemi gerçekleşmez.
Değerli okuyucularım, “okuma güçlüğü” denilen disleksi tanısı ilkokulun birinci sınıfının, ikinci döneminde konur. Genelde ilkokul 1. sınıfta beklenen okumayı öğrenme, yazabilme ve okumayı hızlandırma, okuduğunu anlama görevlerinde yeterince başarı sağlanmayınca başarısızlığın sebebleri araştırılmaya başlanır.
Okuma güçlüğü yaşayan çocukların ortak özelliklerine bakalım şimdi de;
-Zekanın normal ya da üstün olması
-Okul başarısının zekasına ve yaşına göre beklenenden düşük olması.
-Sözlü sınavlarda başarılı, yazılı sınavlarda daha az başarılı olması.
-Bazı konularda başarılı iken, bazı konularda başarısız olması
-Okumayı zor öğrenme
-Yavaş okuma, heceleyerek okumanın uzun sürmesi
-Bazı harfleri yazarken ve okurken karıştırma (p-b, b-d, k-t, y-h, 6-9, 2-5)
-Heceleri ters okuma tersten yazma, okumaya karşı isteksizlik, kelimenin sonlarını uydurarak okuma.
-Okurken yazarken harf, hece atlama, noktalama işaretlerini okumada dikkate almama, yazma ödevlerinden kaçınma, başkası okuyunca daha iyi anlama, yavaş yazma, okunaksız ve çirkin yazma, ödevini eksik alma, tahtadan ödevini geçirmekte zorlanma, ödev yapmayı istememe, yıl-ay-gün kavramlarını karıştırma, alfabeyi sayamama, matematiksel işaretleri karıştırıp toplama yerine, çarpma yapma, sık sık işlem hatası yapma, çarpım tablosunu öğrenememe gibi özellikler görülür.
Tedavide özel eğitim çok işe yarar.
Çocuklarımızın başarılı olması duasıyla Allah’a emanet olunuz.
PSİKOLOJİK DANIŞMAN-PSİKOTERAPİST
DNŞ TEL: 0 212 503 79 95 – 0 506 401 79 91

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kıvanç Tığlı Arşivi