PKK, Van Gölünün derin sularında boğulmalıdır!
Uzun yıllar Ankarada basının merkezi Rüzgarlı Sokakta Hürriyet başta olmak üzere belli başlı ulusal gazetelerin başkent temsilciliğini yapan (1940-1950) Emin Karakuşun o yıllara ait, bilhassa tek parti döneminin CHP zulümlerini anlatan ve İşte Ankara adıyla kitaplaştırdığı anılarında Erzincan Depremi (1939) ile ilgili yürek burkan bir anekdot vardır. İsmet İnönü cumhurbaşkanı. 30.000 kişinin hayatını kaybettiği meşhur Erzincan depremi olmuş. O bölge enkaz yığını. Binlerce insan yıkıntılar arasında kurtarılmayı bekliyor. Her mahalleden canhıraş feryatlar yükseliyor, İnönü, Anadolu gezilerinde kullandığı ve sadece kendisi için sefere çıkan ünlü Beyaz Treni ile Erzincana müteveccihen yola çıkıyor. Halk devletin yaralarını saracağı umudu ile İnönünün etrafını sarıyor. Başörtülü, şalvarlı bir Anadolu anasının cumhurbaşkanının kalbine dayanmış, ağlayan resmi depremin acısını belleklere kazıyan bir hatıra olarak arşivlerde kalacaktır. İnönü, yıkıntılar içinde 50-100 metre yol alır ve o anda Erzincan Valisi yolunu keser:
- Sayın Cumhurbaşkanım gördünüz, daha ileriye gitmeye lüzum yok, dönelim.
İsmet İnönü;
- Peki diyerek geri döner.
Karakuş ise asıl facianın daha ilerideki yıkıntılarda olduğunu, paşanın bu bahane ile geri döndüğünü söylemektedir. Hatta Ankaraya dönerken trende arkadaşları ile poker oynadığının da altını çizer. Süleyman Demirel, başa geçer, ünlü Varto Depremi olur (1966), Doğu bir kere daha yıkılmıştır. Halk perişandır. Demirel, ünlü yalanlarından söyleyerek Anadolu halkını bir defa daha kandırır:
- Tüm yaralar sarılacaktır. Devletimiz bu acının altından kalkmaya muktedirdir. Tüm depremzedelere yeni evler yapılacaktır. Demirelin halka vadettiği evler tamı tamına 35 yıl sonra teslim edilir. 1995 yılındaki Afyon Dinar Depreminde cumhurbaşkanı olarak deprem bölgesini ziyaret etmiş ve halk tarafından yuhalanmıştır. Zira o günlerde de Dinarda devlet tatile çıkmıştır. Bugün Van Depreminin 1. yıldönümü ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir yıl içinde Vanda yapılan binlerce evin teslim töreninde konuşuyor:
Depremin 1. yıldönümünde Van ve Ercişte 15 bin 341 konutun depremzedelere teslim edildiği törende konuşan Başbakan Erdoğan, Bin yıllık kardeşliği bozmaya çalışanlara inat biriz, beraberiz dedi.
Van ve Ercişteki depremin ardından TOKİ tarafından inşa edilen afet konutlarının anahtar teslim ve sosyal açılış törenine katılan Başbakan Erdoğan, Bin yıllık kardeşliği, bin yıllık beraberliği yıkmak için çalışanlara inat, bütün Türkiye bir olup, birlik olup Vana sahip çıktık. Biz, Kürdü, Lazı, Türkü, Çerkezi, Boşnağı, Arabı, Gürcüsü ve Zazası ile bütün kardeşlerimizle biriz, beraberiz dedi.
Kendilerinin bölgeye, okul, hastane ve yatırımlar yaptığını, terör örgütünün ise bunları sabote peşinde koştuğunu ifade eden Erdoğan, Onlar benim hizmet veren öğretmenime, doktoruma saldırıyorlar. Biz ihya için, inşa için, onlar yakmak, yıkmak, bozmak için çalışıyorlar. Onlar ideoloji dayatıyor, biz hizmet dağıtıyoruz. Ayrımcılık tohumları ekmek isteyenlere prim vermeyeceğiz diye konuştu.
Van ve Ercişte 15 bin 341 konut, 27 okul, 24 cami ve 10 ticaret merkezinin açılışını yapan Başbakan Erdoğan, Van ve Erciş için 3.5 katrilyon harcadık, bu rakam 5.5 katrilyonu aşacak dedi.
İnanılır gibi değil. Depremin üzerinden henüz saatler geçmişken devlet bütün kurumları ile felaket bölgesine ulaşmış ve varlığını hissettiriyor. Bakanlar orada, vali orada, kaymakamlar orada ve tüm Türkiye orada. Kalpler birlikte atıyor. Aslında yıkılan İstanbul, Edirne, Çanakkale, İzmir, Konya, Kayseri, Ankara, Antalya, Adana, Urfadır. Bu yüreklerin birlikte atması ve Vana adeta sağanak gibi yardım taşıyan TIRların yağması başta BDPli belediyeler olmak üzere tüm PKK yöneticilerini son derece rahatsız eder. Öyle ya, tam düşmanlık hasadı yapacakken birden hüsrana uğramak.. Bunu hazmedemeyip yardım TIRlarının önünü keserler. Erdoğan yılmaz, sabırla koruğu helva yapmaya çalışır ve önce, süratle çadırkentler, sonra konteynır kentler ve 1 yıl içinde de depreme dayanıklı binlerce konutu Van halkına teslim etmenin onurunu yaşar. PKK Vanda yapılan depreme dayanıklı yeni yapılmış okulları yakıyor, yıkıyor, bombalıyor. Burada artık Kürt halkına yüksek sesle Ey PKK benim adıma yakmayı bırak, öldürmeyi bırak deme vazifesi düşüyor. Bu cehdi göstermezseniz ilahi bir cezayı bekleyin. Zira batının doğuya uzattığı bu kardeşlik eli komşusu açken tok yatmayı reddeden bir peygamberin ümmetinin elidir.
Kürt kardeşlerimiz batıdan uzanan bu eli tutmalı ve nifak tohumları eken PKK, Van Gölünün derin sularında boğulmalıdır.