Avrupa Parlamentosu’ndaki “Kürt Konferansı”nın sonuç bildirgesiyle ilgili yazımdan sonra AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu aradı.Son dönemde gündemdeki isim olan ve terör meselesinde AK Parti içinde adı sıkça anılan Ensarioğlu’nun, AP’deki bölücü konferans ve sonuç bildirgesiyle ilgili önemli değerlendirmeleri oldu.

Ensarioğlu, İsrail’in de temsilci gönderdiği konferansa, CHP’li ve BDP’li bazı vekillerle birlikte kendisinin de davet edildiğini, ancak bu konferansa katılmadığını söyledi.

Katılmama gerekçesini de şöyle açıkladı: “AP’den gelen davetten sonra Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Ömer Çelik ile görüştüm. Katılmamızın uygun olmayacağını söylemesi üzerine ben de katılmadım. CHP’li milletvekilleri de katılmadı. Milletvekili düzeyinde katılım sadece BDP’den oldu.”

Ensarioğlu’na, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu bölgesinden "Türkiye Kürdistanı" diye söz edilen, devletlerin PKK'yı "terörist örgütler" listesinden çıkartmasını, PKK’lılara ve Öcalan’a af getirilmesini öneren “PKK’nın yol haritası” niteliğindeki söz konusu bildirgeyle ilgili düşüncelerini sordum.

Ensarioğlu, son derece net açıklamalarda bulunarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bunları kabul etmem mümkün değil. Eğer katılsaydım öyle bir bildirgenin altına asla imza atmazdım. Gerekli itirazları da yapardım. Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü savunurdum.”

Ensarioğlu’na son dönemde Avrupa’da buna benzer garip toplantıların artarak devam ettiğini, Türkiye’den de bazı gazetecilerin içeriği açıklanmayan bu esrarengiz toplantılara iştirak ettiğini anlattım.

DPI benzeri PKK paravanı örgütleri legalleştirmek için katılımcı gazetecilerin, “Bu toplantılara AK Partili milletvekilleri de katılıyor” savunmasını yaptıklarını hatırlattım.

Birlik ve beraberliğe katkı sunmayan, peşinen bir ideolojinin tarafı olan kuruluşlara dikkat edilmesi gerektiğini belirten Ensarioğlu, şu ifadeleri kullandı: “Bakın ben DPI toplantılarının hiçbirisine katılmadım. AK Parti hükümetini zaafa düşürecek hiç bir pozisyonun içerisinde olmam. Ama DTK toplantılarına katılmıştım. Bu oradaki düşüncelere, konuşmalara katılmam anlamı taşımaz. Orada bazı gazetecilerin düşüncesine karşı çıkmıştım. Temmuz 2011'de sözde ‘özerklik’ ilan eden Ahmet Türk’e itirazlarım oldu. Ahmet İnsel’e, Ali Bayramoğlu’na, Cengiz Çandar’a itirazlarım oldu. Yüzlerine karşı da bunu söyledim.”

Sohbetimizin bu noktasında Ensarioğlu’na DPI ile ilgili şu özet bilgileri aktardım: “DPI’ın Onursal Başkanı Lord Avebury kendisine ait blog sitesinde, Demokratik Toplum Kongresi (DTK)'nin fikir babasının kendisi olduğunu itiraf ediyor. DTK'nın DPI ile aynı paralelde etkinlik yapmasını istiyor. DTK'nın toplantılarına da, DPI'ın toplantılarına da aynı ekip katılıyor. Ali Bayramoğlu, Cengiz Çandar, Hilal Kaplan, Ahmet İnsel, İngiltere'den bir grup istihbaratçı vs… Daha da önemlisi DTK'nın fikir babası olduğunu itiraf eden Lord Avebury ‘Onlara her kavim kendi kaderini kendi belirler fikrini aşılıyorum’ diyor. ‘Bu ne anlama geliyor?’ diye kime sorsam; ‘Sevr'de dayatılan Wilson İlkeleri’ cevabını alıyorum. Bu kişinin 1994 yılında PKK’ya açık desteğinden dolayı Türkiye’ye girişi yasaklandı. Ayrıca DPI Koordinatörü Kerim Yıldız önsözünü Neo-Con’ların yazdığı kitaplarında ‘Türkiye’ye uluslar arası müdahale yapılmasından, bağımsız Kürdistan kurulması’ndan söz ediyor. Siz ‘birlik ve bütünlükten yanayım’ diyorsunuz bu güzel. Ama bu kuruluşlar resmen bölücülük yapıyor. Bu bölücülerin arkasında da Batılılar ve Neo-Conlar var.”

Bunun üzerine DTK toplantılarına milletvekili seçilmeden önce katıldığını ifade eden Ensarioğlu, Türkiye’de artık bütün düşüncelerin rahatlıkla ifade edilebildiğini ve bunun olumlu bir gelişme olduğunu belirttikten sonra şunları söyledi: “Başbakan Erdoğan’la birlikte Türkiye’de herkes düşüncesini rahatlıkla ifade edebiliyor. Biz Başbakan Erdoğan’a güveniyoruz. Onun yolunda ilerliyoruz, çizdiği çerçeve içerisinde bu sorunların çözüleceğine inanıyoruz. Başbakan’ın ortaya koyacağı her proje ve sonuca da razıyız.”

Yerimiz sınırlı olduğu için Ensarioğlu’yla sohbetimizin “Akil Adamlar” ile “Temas Grubu”na dair bölümünü yansıtamıyorum. Ancak “Akil Adamlar” için kullandığı “Akılsız Adamlar” tabiriyle şimdilik iktifa edelim.

Gelinen noktada Ensarioğlu’ndan birlik ve beraberliğe dair aldığımız mesajlar son derece önemli.

AK Parti içerisinde fitne filizini yeşertmek isteyenlere duyurulur.