Şivan Perver, Neşet Ertaş’ı anlar mı?

Sayın Başbakan sanatçılar ile buluşarak kendisine ‘demokratik açılım’ konusunda ‘omuz desteği’ vermelerini istedi.

Başbakan’ın davetine 60 kadar sanatçı katılmıştı ama katılan sanatçılara baktığımız da yıllardır sözde kardeşlikten dem vuran-ahkâmlar kesen ve bu yolda milyarlar kazanan sanatçılar yoktu.

Katılan sanatçıların çok büyük oranı zaten eşkıya terör örgütü PKK’nın ve cani elebaşının ‘Sözde Kardeşlik’ nutuklarına asla inanmayanlar dan dı.

Elbette ki Sayın Başbakan’ın amacı, sanatçılar desteği ile kültürel ve duygusal çağrışımlarla PKK’ya verilen desteği azaltmak ve insanlarımızı uyarmaktı.

Sayın Başbakan sanatçılara yaptığı konuşmada dedi ki,

“ Neşet Ertaş’ın Şivan Perver’i anladığına inanıyorum”

Neşet Ertaş, Anadolumuzun Gönül ozanıdır. Elbette ki herkesi anlayacağı gibi gidip terör örgütü PKK’ya destek veren ve hala o cani örgütün propagandasını yapan Şivan Perver’i de anlayacaktır.

Ama Neşet Ertaş, Şivan’ı anladığı gibi, aynı zamanda izlediği yanlış yolu ve söylediği yanlış-bölücü sözlerden de vaz geçmesi için Şivan Perver’i uyaracak ve doğru yola gelmesini isteyebilecek bir ruha sahip gönül ozanıdır.

Peki, Şivan Perver;

“Doyulur mu, doyulur mu?-Canana kıyılır mı?-Canana kıyanlar-Hakkın kulu sayılır mı?” diyen
Neşet Ertaş’ı anlayabilecek mi?

Net cevap:
Elbette ki hayır.

Neden mi?

Sayın Başbakan geçen aylarda Almanya’ya gönderdiği bazı kurmayları ve milletvekilleri vasıtası ile Şivan Perver’e Türkiye’ye temelli dönmesi konusunda davette bulunmuştu.

Havalara giren Şivan Perver ne demişti?

“ Şu an Türkiye beni kaldırmaz. Zaten tek devlet-tek bayrak ilkesi olmaz”

Örneği Şivan Perver’den verdik ama Şivan gibi düşünen ‘sözde Kürt’ sanatçıları çok.

Bunlar bölücü örgütten nemalandıkları için asla bölücü örgütün talimatının dışına çıkamazlar ve Başbakana da asla ‘Omuz’ vermezler.

Öte Yandan, bütün siyasilerimizin yıllardan beri söyledikleri bir nakarat var;

“ANALAR AĞLAMASIN”

Elbette ki analar ağlamasın. Bırakın Türkiye’de ki anaları tüm dünyada ki hiçbir ana ağlamasın.

Anaların ağlamasını isteyenler ruh hastası, insanlıktan-merhametten nasibini almamış yaratıklardır.

Şimdi Türkiye’de bizim analarımızın başına bele olan bir terör olayı var ve bu yüzden analar ağlıyor.

Şehitlerin yanı sıra PKK’lıların da anası ağlamasın.

Bu ince noktanın en kestirme yolu ise, anaların ağlamasına sebepler yaratan eşkıya terör örgütü PKK’ya katılan kişilerin analarının, evlatlarına ısrarla terör örgütünü bırakıp, evlerine dönmeleri çağrısını yapmalarıdır.

Eğer, bu analar hala dağda ki çocuklarının Kürtlerin özgürlüğü için savaştıkları ve binlerce Kürt evladını canice katleden-katlettiren bölücü başı Apo’ya ‘Kürt halkının önderi’ masalını anlatmaya devam ederler ise, anaların gözlerinin yaşı akmaya devam eder.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti bin yıldan beri Kürt kardeşlerimizi asla üvey evlat saymamış ve elinde ki ekmeği onlara da eşit şekilde vermiştir.

Kısaca sı dağdakilerin anaları bu sözde kardeşlik masal kitabını artık yırtıp-yakmalı ve evlatlarına ne olursa olsun yuvalarına dönme çağrılarını ısrarla yapmalıdırlar.

Devletimizin elinde kandırılıp dağa çıkarılan kişilerin ailesinin isimleri var.

Sayın Başbakan ve kurmayları-bölge milletvekilleri aileler ile görüşüp, kendilerine güvenceler vererek evlatlarına ‘dön’ çağrısını yaptırmaları en etkili çözüm yolu olacaktır.

Göktürk Tunçtürk-haber2000.com