Hem imam, hem öğretmen, hem de müzisyen

TRT'nin siyah-beyaz yayın yaptığı dönemde kandil programlarında okuduğu Kur'an-ı Kerim tilavetiyle gönülleri mest eden ünlü hafız Mustafa Kavurmacı'nın oğlu da aynı yolda ilerliyor. Yalnız oğul Mürşid Kavurmacı, sadece babasının yolunda ilerlemekle kalmıy

Bursa Karaşeyh Camisi'nde imam hatip olarak görev yapan Mürşid Kavurmacı, ilahiyat fakültesi mezunu. Özel bir okulda din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine de giren Kavurmacı, diğer taraftan da tasavvuf musikisiyle uğraşıyor. 

Küçük yaşlardan itibaren babası Mustafa Kavurmacı'nın yanında dini ve musiki dersleri öğrenen Mürşid Kavurmacı, ilahiyat fakültesinden mezun olduktan sonra Bursa Konservatuarı'nda nota ve nazirat dersleri aldı. 2000 yılında kurduğu tasavvuf musikisi korosu ile müzik hayatını geliştiren Mürşid Kavurmacı, Ahmet Özhan ve Sami Özer'den istifade etti. 10 yıldır çeşitli programlar ve konserlerde müziğini icra eden Kavurmacı, "Sanat yaşamımda iki albüm çıkardım. Bunlardan biri 'Aşığım Cemaline', diğeri ise 'Vakfı Seher'. Üçüncü albümüm ise Türk sanat musikisi alanında olacak." diyor.

Türk sanat müziğinin önemli isimlerinden hafız Sadettin Kaynak'ı örnek aldığını belirten Mürşit Kavurmacı, "Hem imam hem de müzisyen olmam itibarıyla Sadettin Kaynak'ı çok yakından inceledim. Kaynak'ın musiki çalışmaları ve yorumları üzerine çalışma yaptım. Şu anda Sadettin Kaynak'ın 15 eserini de ezberlemiş durumdayım." şeklinde konuşuyor.

'Semadan Safa'ya isimli bir tasarruf musikisi ve sema gösterisi projesinin bulunduğunu anlatan Kavurmacı, şunları söylüyor: "Bu çalışmamız içinde tasavvuf musikisi yanında çeşitli farklı müzik dallarının sazları da kullanılacak. Semazen arkadaşlarımızın bir kompozisyon oluşturması ile Mevlana'dan da öğütler sunarak projemizi zenginleştireceğiz."

Kur'an-ı Kerim mealli bir CD hazırladığını dile getiren Mürşid Kavurmacı, bu konuda şunları kaydediyor: "Hucurat, Rahman ve Cuma surelerinden müteşekkil mealli Kur'an CD'si hazırladım. Bu çalışmada bir ayet ve ardından mealini okudum. İnşallah zaman içinde Kur'an-ı Kerim'in tamamını kapsayan bir meal çalışması yapmayı planlıyorum. Hatta bunun Almanca, İngilizce ve Fransızcasını da yapmayı düşünüyorum."

"İMAM AYNI ZAMANDA SANATÇI OLMALIDIR"
Din adamı olarak müzikle ilgilenmesinin kendisine artı bir değer kattığının altını çizen Kavurmacı, müziğin halk ile din adamı arasında bir köprü olduğu görüşünde. Musikinin ezan okuma, Kur'an okuma ve günlük sosyal hayatta daha geniş kitlelere ulaşmada en güzel metotlardan biri olduğunun altını çizen sanatçı, "Musiki hem bizleri kibarlaştırır, hem de sesimizi güzelleştirir. Din adamı olarak musikiye vakıf bir şekilde yaptığımız dini anlatımlarda daha rahat hitap etme fırsatı buluyoruz." ifadesini kullanıyor.

İmamların aynı zamanda birer sanatçı olması gerektiğine inanan Mürşid Kavurmacı, din adamlarının müzik eğitimi alması durumunda kürsüden cemaate daha rahat hitap edebileceğini belirtiyor. İmamlık ve müzisyenliği birlikte sürdürmesinin birçok faydasını gördüğüne işaret eden Kavurmacı başından geçen bir olayı şöyle aktarıyor: "Konserime gelen biri benimle görüşerek istedi. Aynı zamanda imam olduğumu öğrenince çok şaşırdı. Daha sonra görev yaptığım camide beni ziyaret etti. Zaman zaman cemaatin arasında kendisini hala görüyorum."

Din adamlarının toplum içerisinde sosyal olmaları gerektiğine işaret eden Mürşid Kavurmacı sözlerini şöyle tamamlıyor: "Sahneye çıkan sanatçı nasıl ki giyimine kuşamına dikkat ediyorsa, din adamları da halkın karşısına çıkarken tertipli ve düzenli olmalı. Konuşma ve diksiyonuna dikkat etmeli. Kur'an-ı Kerim okurken özen göstermeli." (CİHAN)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri