Baba diyenleri kıskanıyorum

Zonguldak'ta derin acılara neden olan grizu faciasının yankıları sürüyor. Dursun Kartal ve Engin Düzcük isimli işçilerin cesedine henüz ulaşılamadı. Ocaktan cesedi çıkarılan 28 işçinin yakınları ise gözyaşı dökmeye devam ediyor.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Zonguldak Karadon Müessesesi'nde derin acılara neden olan grizu faciasının yankıları sürüyor. Dursun Kartal ve Engin Düzcük isimli işçilerin cesedine henüz ulaşılamadı. Patlamadan sonra ocaktan cesedi çıkarılan 28 işçinin yakınları ise göz yaşı dökmeye devam ediyor.

TTK'dan emekli olduktan sonra çocuklarına destek olmak için yeniden işe başlayan Hüseyin Arslan'ın ailesi, gözyaşı döken ailelerden sadece biri. Kilimli beldesinde oturan Arslan ailesi, gözyaşı dökmeye devam ediyor. Babasının ardından döktüğü gözyaşları ile patlamanın sembolü haline gelen Dilek Arslan (23), çocukların "baba" diye seslenmelerini kıskandığını söyledi. Arslan, yaşadığı acıyı şu sözlerle tarif etti: "İnsanın en çok güvendiği, koruyup kolladığı şeyi kaybetmesi çok zor. O firma bilsin, duysun, biz sadece babamızı kaybetmedik, bizi koruyan, kollayan, ondan güven aldığımız koskoca bir dağı kaybettik. Onlar orada sadece ihmalin kurbanı oldular. Yani bir nevi göz göre göre ölüme terk edildiler. Ama bir şey söyleyeyim mi" Allah'ın adaletine sığınıyoruz biz. O yüzden bu dünyada değilse bile öbür dünyada eminim hepsi hesap verecekler. Bu dünyada da verecekler, çünkü biz sonuna kadar babamın yanındayız, hakkını savunacağız. Gece kafalarını koyduklarında acaba vicdanları rahat mı" Acaba onların anneleri, babaları onlar için üzülmez miydi bu kadar, bilmiyorum. Bu acı çok büyük bir acı. Ben biri baba derken şimdi kıskanıyorum. Bu anlatılamayan bir şey.' Babasının cenazesinin ocaktan çıkarıldığı günü gözyaşlarıyla anlatan Arslan, "Cenazeler çıkıyor dediler. Biz o ana kadar hep ümit içinde bekledik Ocak ağzına koştuk, ama oradan hepsinin cesedi çıktı. Son iki tanesi kaldı. Onların ailesine de çok büyük sabır diliyorum Allah'tan. Biz en azından cenazemizi alıp defnettik. Başına gidip duamızı ediyoruz ama onlar yapamıyorlar. O günü size anlatamam. O gün cehennemden bir gün gibiydi. Ben ayağımda terliklerimle koştum. Bir umut vardı içimde. Olmadı, çıkmadı babam. Hep ona layık bir kız olarak yaşayacağım. O da bunu bilecek inşallah ve o hep beni görüyor. Babamın soyadını çok güzel bir şekilde taşıyacağım. Ben şehit kızıyım. Onunla gurur duyuyorum." şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri